Kelimeler… Alanım yabancı dil olduğundan mı bilmiyorum ama farklı dil ailesi içinde olup Türkçe’de tam olarak karşılığı olmayan kelimelere karşı özel bir ilgimin olduğunu söyleyebilirim. İngilizce’yi artık hepimiz biliyoruz, kelimelerine çok aşinayız. Peki ya diğer dillerde yer alan büyülü kelimeler? Karşıma çıkan kelimelerde kendime ait izler bulduğum an hiç vakit kaybetmeden mutlaka not alıp onları unutmamaya çalışıyorum. Şimdi sizler için hayatımda bir yerlere dokunan ve dilimizde karşılığı olmayan bu muhteşem kelimelerle bir yolculuğa çıkalım istiyorum. Hazırsanız gidiyoruz!

pexels-pixabay-278887
Kelimeler | Fotoğraf: Pexels

Türkçe’de bazen bazı duyguları ve olayları anlatmaya çalışırken kelime bulamayız ya da bazı duygu ve olayları anlatmak için ise daha uzun cümleler kurar, birden fazla kelime kullanırız. Bazı dilleri incelediğimde bu durum bizim dilimizdeki gibi değil. Onlar, bizim birçok sözcükle ifade edebildiğimiz duyguları tek bir sözcüğe sığdırmayı başarmış görünüyor. Ben de sizler için özellikle iskandinav ve japon kültüründe yer alan kelimelere yer vermek istedim. Daha sonra karışık bir çok dilden anlamıyla beni etkileyen kelimeleri de çok uzatmadan listemeye çalıştım. Kelimeler arasına karışmanın tam sırası diyorum ve ilk olarak İskandinav ülkelerine ait büyülü kelimelere geçiyorum. 

Dilimizde Karşılığı Olmayan Kelimeler

İskandinav Ülkelerine Ait Bazı Kelimeler

Hygee
Hygee | Fotoğraf: Unsplash.com/@stellarose

İskandinav ülkelerine olan hayranlığımı bir kez daha yazsam bana kızmazsınız umarım. Gerçekten yaşam tarzlarına ve yaşamı algılama biçimlerine hayranım.  “Hygee, Lagom, Lykee, Niksen ya da Sisu” gibi kelimelerin ne anlama geldiğini ve bizlere ne mesaj verdiğini sanırım artık çoğumuz biliyoruz. Şimdi İskandinav ülkelerine ait hoşuma giden –yukarda bahsettiğim kelimeler gibi çok fazla göz önünde olmayan- kelimelere geçiyorum.

Friluftsliv

Friluftsliv
Friluftsliv | Fotoğraf: Unsplash/@scottagoodwill

“Açık hava yaşamı” anlamına geliyor. Neredeyse son 1,5 senedir  bu yaşamın kıymetini çok iyi anladığımızı düşünüyorum. Bu sebeple ilk olarak bu kelimeye yer vermek istedim. Arkadaşlarımızla buluşmak istesek hep mekanda görüşmek zorundayız ya da spor yapmak için mutlaka kapalı bir spor salonuna üye olacağız diye düşünürdük. Ama durum hiç de öyle değilmiş. “Açık hava, sen muhteşemsin!” dedim ve o gün bugündür açık havanın hakkını verdiğimi söyleyebilirim. Spor mu yapmak istiyorsun al matını çık parka, bahçeye. Arkadaşlarınla görüşmek mi istiyorsun illa mekana gerek yok al kamp sandalyelerini çık sahile, doğaya… Açık havanın keyfini yaşa! 

Fika

Fika
Fika | Fotoğraf: Pexels

“Kahve molası” anlamına geliyor. Dünyanın en çok kahve tüketen ikinci ülkesi İsveç olunca böyle bir kelimeye şaşırmamak gerek. Günde ortalama 2-3 fincan kahveye hayır demeyen İsveçler için hem kahve hem de kahve molaları büyük önem taşıyor. İsveçler aslında “Fika” için sosyalleşmenin bir yolu olduğunu söylüyor. Böyle bir durumun son zamanlarda sosyal medyanın da etkisiyle sanki bizde de daha belirgin bir hal almaya başladı diyebilirim. Ne zaman arkadaşlarla buluşmak istesek “Ne zaman kahve içiyoruz?” sorusunu yöneltiyoruz. Yani kahve içmek = arkadaşlarla buluşmak. Kısacası kahveyi de sosyalleşmeyi de sevince bu kelime notlar arasındaki yerini aldı bile. İsveçlerin “Fika”sı bizde de var diyorum ve hazır mevsimlerden yaz olunca çok sevdiğim diğer kelimeye geçiyorum.

Uteplis

Uteplis
Uteplis | Fotoğraf: Unsplash/@lopezrobin

Bu kelimeyi çok ama çok seviyorum. “Elinde biranız ile güneşli bir günde açık havanın tadını çıkarmak” anlamına geliyor. Ben bu kelimenin hakkını özellikle yazın deniz kenarında güneşlenirken veriyorum. Deniz, kum, güneş ve uteplis. Yeter de artar bile. Norveçler gerçekten hayattan büyük keyif alıyor. Kelimelerine baktığımızda bile bunu kolaylıkla görüyoruz. Ne kadar güzel bir kelime! Yaz geldi geçiyor bile, bu kelimeyi doya doya yaşamamızı diliyorum şimdiden.

Gökotta 

Gökotta
Gökotta | Fotoğraf: Unsplash/@janmeeus

“Kuş seslerini dinlemek için sabah erken uyanmak“. Ben normalde uykuyu çok severdim, ancak son yıllarda -özellikle pandemin etkisiyle mi böyle hissetmeye başladım henüz bir fikrim yok – erken uyanmanın bana iyi geldiğini fark ettim. Sabah enerjisi bambaşka bir şey. Daha öncede etrafımda erken uyanlara baktığımda onlardaki enerjinin nedense başka türlü olduğunu hissederdim. Gerçekten öyleymiş. Neyse, erken uyanma durumun tabii ki İsveçliler gibi özellikle kuş seslerini dinlemek için olmuyor ancak erken kalkıp kendimi doğaya bıraktığım zaman  kuş seslerine denk gelirsem o da ayrı bir keyif benim için. Bu kelime de naif bir kelime olarak not olarak alındı.

Uzak Doğu Ülkelerine Ait Bazı Kelimeler

Uzak Doğu Ülkelerinin kültürleri ya da felsefeleri hep ilgimi çekmiştir. Özellikle bu konuyla ilgili bir yazı ya da haber okuduğumda dikkatimi o yöne veriyorum. En çok da Japon felsefeleriyle yakından ilgiliyim. “Ichigo ichie, Ikigai, Wabi-sabi ya da Shinrin- yoku”  gibi kelimeler Japon kültüründe yer alan ve genelde herkes tarafından rahatlıkla bilinen kelimeler arasında. Özellikle bu yazımda bu kelimeler genel olarak bilindiği için yer vermek istemedim ancak daha önce duymadıysanız mutlaka bu kelimelerle de tanışmanızı öneriyorum. Japon kültürüne ait beni etkileyen ama pek fazla bilinmeyen kelimeleri sizler için toparladım. Gelin bizleri büyüleyen bu kelimelere göz atalım.

Komorebi

Komorebi
Komorebi | Fotoğraf: okyoweekender.com

Komorebi, “ağaç yapraklarının arasından süzülerek geçen gün ışığı, ışık demeti” anlamı geliyor. Japoncada en sevdiğim kelimelerden biri diyebilirim. Japonların sanki her kelimesi sihirli gibi, size de öyle gelmiyor mu? Anlamına bakıp geçmemek mutlaka irdelersek bizlere vermek istediği mesaj varmış gibi. Yani bir kelimeden çok daha fazlası! Diğer kelimelerle o bağı sanki yakalıyorum ama bu kelimede açıkçası ağaç yapraklarının arasından geçen gün ışığı olarak sadece algılıyorum yani anlam olarak. Kelimeyle ilgili bir kaç araştırma yaptığımda “komorebi meditasyonu” karşıma çıktı. Yani bu meditasyonu uygulayanların kelimenin anlamından çok daha fazlası olduğunu söylediğine denk geldim. Videosunu izlediğim bir uygulayıcı da Komorebi kelimesinin büyüsünü “İşin karanlık taraflarını değil de aydınlık taraflarını görürseniz hayatınızda fark etmeden küçük değişiklikler olacağını” şeklinde ifade ediyor. 

Ukiyo

Ukiyo
Ukiyo | Fotoğraf: Unsplash/@sashafreemind

Ukiyo, “Yaşamın tüm dertlerinden uzaklaşıp anı yaşamaya, değişen ve akıp giden dünyaya” deniliyormuş. Anı yaşamak? Çok yaygın olarak kullanılan ve artık hepimizin çok aşina olduğu bir şey, ancak kaçımız gerçekten anı doya doya yaşıyoruz. Anı yaşayıp ondan keyif almaya odaklanıp o an canımızı sıkan ne varsa düşünmeyip, görmeyip sadece yaşadığımız o zaman dilimiyle baş başa kalsak belki de yaşamın tadını gerçekten çıkaracağız. Bazen ben de bu konuda ne yalan söyleyeyeyim çok başarılı değilim ama anı yaşamaya, özellikle anın kıymetini zamanında anlamaya çabalıyorum.

Buna benzer Japon kültüründe bir kelime daha var, hemen onu da eklemek istiyorum: Datsuzoku. “İnsanın gündelik rutinlerinden uzaklaşması, kaçması durumu” anlamına geliyor. Gündelik rutinlerde aslında çoğu zaman anı yaşamamıza engel oluyor. Her iki kelime de rutinleri bir kenara bırakıp şimdinin değerini bilerek yaşayanlara gelsin!

Tsundoku

Tsundoku
Tsundoku | Fotoğraf: Pexels

“Yeni bir kitap alıp onu okumadan, okunmamış kitapların arasına eklemeanlamına geliyor. Sizi bilmiyorum ama benim sıklıkla yaptığım bir eylem. Elimdekileri bitirmeden yeni bir kitap almayacağım desem de nedense bu huyumdan bir türlü vazgeçemiyorum. Hepsini okuyacağımı bildiğim için rahatlıkla alıp okuma listeme ekliyorum ancak bazen diğerlerini okumadan yeni aldığım bir kitaba başlayınca kendime de kızmıyor değilim. 

Diğer Dillerde Yer Alan Bazı Kelimeler

Bu bölümde lafı çok uzatmadan diğer dillerde yer alan bazı kelimelere yer vermek istiyorum. Listenin başında ilk olarak İspanyolca kökenli bir kelime olan “Sobremesa” yer alıyor. Sobremesa, “Arkadaşlarla yemek yedikten sonra sohbet etmek ve yemeği sindirmek için masada bir süre oturmak” anlamına geliyor. Bu durumun İspanyada bir gelenek olduğu söyleniliyor. Portekizcede yer alan Cingulomania ise “Bir kişiye sarılmak için duyulan büyük arzu” anlamını taşıyor.

Wanderlust
Wanderlust | Fotoğraf: Unsplash/@anniespratt

Bir diğer kelime Almanca kökenli Fernweh. Fernweh, “Uzaklara gitmeyi istemek, daha önce gidilmeyen yerlere özlem duymak, uzağı özlemek” anlamına geliyor. Almanca demişken bu dil ailesinde yer alan ve benim de çok sevdiğim kelimelerden biri olan Wanderlust kelimesine geçmek istiyorum. Wanderlust, “Amacı, yönü belli olmayan bir şekilde seyahat etme, dünyayı gezme isteği” anlamında. Seyahat edelim de amacı yönü belli olmasa da olur diye düşünenler varsa benim gibi eminim sizler de bu kelimeyi seveceksiniz. Yine Alman kökenli bir kelime olan Schadenfreude kelimesi de “Başkasının acısından zevk alma” anlamına geliyor.

Schadenfreude kelimesinden bahsetmişken kelimeyle adı taşıyan bir kitap önerisinde bulunmak istiyorum. Tiffany Watt Smith’in ” Schandenfreude / başkasının talihsizliğinden duyulan keyif adlı kitabı ben okurken büyük keyif aldım. Sizlerin de ilgisini çekerse mutlaka okuyun derim.

Mudita
Mudita | Fotoğraf: Unsplash/@jarritos

Bir diğer büyülü bir kelime olan “Mudita” kelimesinden biraz bahsetmek istiyorum. Mudita, Sanskritçede “Başkalarının sevinciyle mutlu olmak” anlamına geliyor. Budizm’de önemli bir yere sahip. Ayrıca mudita adlı bir yoga tekniği de bulunuyor. Yoga ile ilgilenenler ayrıca araştırabilir. Kelimeler arasındaki bağı şimdi yazarken fark ettim: Mudita kelimesinin anlamına baktığımızda Schandenfreude kelimesinin zıttı olarak yorumlayabiliriz. Bir yerde başkasının  sevincine ortak olma hali diğer yerde başkasının talihsizliğinden duyulan keyifli olma hali. 

Fransızca’da yer alan “Trouvaille” kelimesi “Şans eseri, tesadüfen çok güzel bir şey keşfetmek” anlamına geliyor. Keşfetmekten hoşlanan herkesin ilgisini çekebilecek bir kelime diye düşünüyorum. Fransızcadan biraz daha devam edelim öyleyse. Retrouvailles kelimesi de aşkı sevenlerin hoşuna gidebilir. Retrouvailles, “Uzun bir ayrılıktan sonra sevdiğinle tekrar buluşmanın verdiği haz” anlamına geliyor. 

Listemde o kadar çok kelime var ki… Hepsini yazmam mümkün değil. Kelimelerin arasında kayboldum diyebilirim. Sizlerin de benim gibi farklı dillerdeki kelimeler ilginizi çekiyorsa ve özellikle dilimizde karşılığı olmayıp hoşunuza giden kelimeler varsa aşağıdaki yorum kısmına yazarsanız ben de sizler sayesinde farklı kelimelerle tanışabilirim diye düşünüyorum. Keyifli okumalar diliyorum!

Kapak Fotoğrafı: elearningindustry.com

İlginizi çekebilir: Melike Büşra’dan İskandinav Mutlu Yaşam Sırları