Dürüst olmak gerekirse, Gordo Restaurant’a gittiğimde, masaya gelen ilk yemekle birlikte aklımda “Neden burası İstanbul’da da yok?” sorusu geldi. Sanırım yaşadığım yere yakın bir yerde açılsa her hafta gitmek isterim. Öyle lezzetli, öyle keyifli bir mekan Gordo! 

Gordo Restaurant | Fotoğraf: Naz Kavas

Hafta sonu arkadaşlarımla Ayvalık‘a gitmişken dönüş yolunda uzun süredir aklımda ve listemde olan Gordo’ya da gidelim diye tutturdum. İyi ki de hiç vazgeçmemişim. Öyle güzel bir deneyim oldu ki, iyi ki yolumuzu değiştirdik dedirtti. Edremit Güre’de bulunan Gordo Restaurant, sahildeki en şık restoran. Kulağınıza çalınan harika müzikler eşliğinde bahçesinde bembeyaz örtülerin serildiği masalardan birine yerleştiğinizde hemen sağınız alabildiğine deniz…

Taş bir fabrikanın bir kısmına konuşlanan Gordo’da Ege’nin taze ve mevsimsel ürünleri ile değişen müthiş menüler hazırlanıyor. Gittiğimiz gün menüde farklı meyvelerle hazırlanmış salatalar, her birine apayrı dokunuşlar yapılmış mezeler, pek tabii ki deniz ürünleri ve farklı ana yemekler mevcuttu.

  Gordo Restaurant
Gordo Restaurant | Fotoğraf: Naz Kavas

Mezelerin içerisinde, nasıl tatlandırıldıklarını sormak isteyeceğimiz denli farklı bir brokoli ve nar olan bezelye püresi ve mor havuç tarator favorilerimiz oldu. Yanında gelen kıtır hamur, ekmekse bir oturuşta koca bir sepeti tek başına yemek isteyeceğiniz türdendi. Derken masaya iki efsane lezzet geldi ki, anlatılmaz yaşanır cümlesinin can bulmuş hali diyebilirim. 🙂 Yunanistan da dahil olmak üzere yediğim en en en lezzetli kabak kızartması ve acı biber reçeli ile servis edilen lorlu peynirli köfte…. Sanırım uzun süre aklımdan çıkmayacaklar. Sonrasında yediğimiz peynirli ve cevizli erişte ise hayatımda yediğim en güzel erişteydi diyebilirim.

Aramızda deniz ürünlerini sevmeyen bir arkadaşımız vardı; ancak burada mutlaka denenmesi gereken lezzetlerin başında çimçim karides ile deniz kerevitleri var. Bir sonraki gidişimde (ki yakın zamanda bu ziyaretin gerçekleşmesini umuyorum) deniz ürünlerini ve tereyağlıTire köftesini mutlaka denemek istiyorum. Bu arada tatlıları da unutmamak gerek, mutlaka ufak bir yer bırakın. Güre’deki klasik rakı-balık meze restoranlarının arasında gerçekten gizli kalmış bir vaha gibi burası. Oraya gitmişken mutlaka uğrayın demeyeceğim sanırım, özellikle yolunuzu oraya düşürüp gidin diyeceğim çünkü bu deneyim gerçekten unutulmaz! 

Kapak fotoğrafı: Naz Kavas