Güneşli günler ve sıcak havalar gelir gelmez hepimizin güneş kremi arayışı başlıyor. Aslında, artık biliyoruz ki güneş kremi tartışmasız yıl boyunca kullanılması gereken bir cilt bakım ürünü. Ancak çoğunlukla kış aylarında elimiz pek de güneş kremine gitmiyor. Yüz yıkamak kadar günlük kullanılması gereken SPF, kullanılmadığında hassasiyet, kızarıklık, ince çizgiler, akneler, erken yaşlanma belirtileri hatta cilt kanseri gibi birçok cilt problemini arttırabiliyor. Yaza girmeden önce güneş kremlerinin nasıl çalıştığına ve neye göre seçilmesi gerektiğine biraz daha yakından bakalım.

pexels-athena-1586795
Fotoğraf: pexels.com/tr-tr/@athena

Güneş ışığı, birçok farklı türde ışından oluşuyor ve hepimizin bildiği gibi en zararlı olanı Ultraviyole (UV) ışınları. UV ışını cilde etki ettiğinde, cilt hücrelerine zarar verebilecek serbest radikaller oluşturuyor. Bunlara ne kadar çok maruz kalırsak da, kırışıklıklar ve cilt kanseri gibi diğer hastalıkların gelişme olasılığı da o kadar artıyor. 

Dünya yüzeyine ulaşan iki temel UV ışın türü: UVA ve UVB ışınları. UVA, cildin ikinci katmanı olan “dermis”e ulaşarak cilt hasarı ve erken yaşlanmaya sebep olurken, UVB ise cildin ilk katmanı olan “epidermis”e ulaşarak D vitamini üretimi için ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlıyor, ancak aynı zamanda güneş yanıklarına da sebep oluyor.

Cildin maruz kaldığı UV ışınının miktarı, günün saati, mevsim ve coğrafi konum gibi faktörlere bağlı. UV ışınlarından kaynaklanan hasarın derecesi ise, ışınların yoğunluğuna ve cildin korunmadan maruz kaldığı süreye bağlı. UVA ve UVB’nin neden olduğu zarar ciddi olabilir, ancak cildimizi koruma önlemleri alarak riskleri büyük ölçüde azaltmamız da mümkün.

pexels-anntarazevich-7466765
Fotoğraf: pexels.com/tr-tr/@anntarazevich

Tüm bu sebeplerle güneş koruyucu kullanmanın önemi tüm uzmanlar tarafından, sürekli vurgulanıyor. UVA ve UVB korumasının en etkili yolu, cildin UV ışınına maruziyetini, özellikle güneş ışınlarının en güçlü olduğu 10:00 ile 16:00 saatleri arasında doğrudan güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınarak azaltmaktır. Fakat doğrudan güneş ışığına maruz kaldığımızda ise, güneş kremi kullanmak çok önemli hale geliyor. Üstelik yalnızca yaz aylarında değil, her zaman.

Mineral Filtre mi, Kimyasal Filtre mi? 

Mineral güneş kremlerinin sadece iki etken maddesi var: çinko oksit ve titanyum dioksit. İkisi de aslında aynı şekilde çalışıyor; UV ışınlarını cilt hücrelerine nüfuz etmeden önce yansıtıyorlar. Bu mekanizma sayesinde, mineral güneş kremlerinin kimyasal güneş kremleri gibi dışarı çıkmadan 15 dakika önce uygulanması gerekmiyor; cilde uygulandıkları anda çalışmaya başlıyorlar. Ayrıca fotostabil oldukları için, ışığa maruz kaldıktan sonra kimyasal güneş kremleri kadar sık bir şekilde yeniden uygulanmaları gerekmiyor.

Sivilceye eğilimli ciltler için en iyi seçenek olarak karşımıza çıkıyor, çünkü üç tür arasında gözenekleri tıkama veya cildi tahriş etme olasılığı en düşük olanı mineral güneş kremi. Çinko oksit ayrıca bir anti-enflamatuvar, bu da mükemmel avantajlarından bir diğeri.

pexels-tara-winstead-8384509
Fotoğraf: pexels.com/tr-tr/@tara-winstead

Mineral güneş kremleri UV ışınlarını yansıtırken, kimyasal güneş kremleri ise ışınları emiyor ve zarar verici olmayan ısıya dönüştürüyor.

Kimyasal güneş kremleri, mineral veya hibrit güneş kremlerinden daha etkili oldukları için değil, genellikle hafif bir nemlendirici gibi hissettirmek için formüle edildiğinden oldukça popüler ve yaygın olarak kullanılıyor. Sonuç olarak, cilde daha kolay sürülüyorlar. Ayrıca mineral güneş kremlerinin yapabileceği gibi beyaz bir kalıntı bırakmıyorlar.

Ancak, kimyasal güneş kremleri fotostabil değildir, bu nedenle en iyi korumayı elde etmek için gün içerisinde sürekli olarak yeniden uygulamak gerekiyor. Ayrıca, güneşe maruz kalmadan önce kimyasal reaksiyonun ciltte gerçekleşmesi için yeterli zamanı sağlamak, güneşe çıkmadan en az 15 dakika önce uygulamak gerekiyor.

pexels-maggie-zhan-144531-1698482
Fotoğraf: pexels.com/tr-tr/@maggie-zhan-144531

Hibrit güneş kremleri, muhtemelen tahmin ettiğiniz gibi, mineral ve kimyasal filtreleri birleştiriyor. Böylece kimyasal bir güneş kreminden kolay uygulanma kolaylığını ve mineral bir güneş kreminden geniş spektrumlu korumayı elde ediyoruz. Hibrit filtreye sahip güneş kremleri, mineral güneş kremlerinin korumasını seviyorsanız fakat düzenli olarak kullanmakta zorluk yaşıyorsanız keşfedilmeye değer ve gittikçe daha da popüler hale gelen bir seçenek. 

Cilt Endişelerine Göre Hangi Güneş Koruyucuyu Seçmeliyiz? 

Eğer yağlı, hassas ve güneşe karşı toleranslı olmayan bir cilde sahipseniz La Roche Posay Anthelios Uvmune 400 Oil Control Gel Cream tam size göre. Güneş ışığına maruz kalan yağlı, karma ve akneye eğilimli ciltler için geliştirilen, hızla emilen ve gün boyu yağlı his bırakmayan formülü ile geniş spektrumlu güneş koruması sunuyor. Aynı zamanda göz çevresine uygulamak için de uygun. 

Yüksek güneş koruması ile birlikte daha doğal, bitki bazlı bir çözüm arıyorsanız Pure Project Güneş Kremi 50+ SPF hafif ve nem veren formülüyle birlikte ter ve suya karşı dayanıklılığını koruyor. Hibrit güneş filtresine sahip olduğundan, hafif dokusu ile ciltte beyazlık bırakmıyor ve cildi yağlandırmadan kolay bir kullanım sağlıyor. 

pexels-mikhail-nilov-8158584
Fotoğraf: pexels.com/tr-tr/@mikhail-nilov

Hem daha eşit bir cilt tonu hem de yaşlanma belirtilerine karşı koruma sunan bir güneş kremi arıyorsanız Benton Skin Fit Mineral Sun Cream SPF50+/PA++++ mineral filtre sayesinde UV koruması için de birebir. Cildi dış etkenlere karşı da koruyan güneş kremi akneye eğilimli ciltler için de uygun. Ayrıca “centella asiatica” da içerdiğinden hassas ciltleri de yatıştırıyor. 

Vichy Capital Soleil UV Age Daily Renkli güneş kremi ise daha yoğun ve UV kaynaklı yaşlanma belirtilerine karşı koruyan foto yaşlanma karşıtı bir güneş koruyucu. Cildi yüksek derecede güneş ışınlarından korurken aynı zamanda renkli yapısıyla daha eşit bir cilt tonu sağlıyor. İçeriğindeki Niasinamid ve Peptitler sayesinde cildi besliyor. 

Cildi besleyerek daha parlak, dolgun ve sağlıklı bir cilt görünümü yaratmak cilt bakım rutinlerinin temel amaçlarından biri. Beauty of Joseon – Relief Sun: Rice + Probiotics SPF50+ PA++++ içeriğindeki pirinç özü, probiyotikler ve yüksek güneş koruması ile güneş ışınlarının zararlı etkilerine ‘dur’ derken, cildi nemli tutuyor ve sağlıkla ışıldamasını sağlıyor.

pexels-karolina-grabowska-5202459
Fotoğraf: pexels.com/tr-tr/@karolina-grabowska

Daha zayıf bir cilt bariyerine sahip ve nem ihtiyacı duyan bir cilt yapısına sahipseniz CeraVe Yüz Kremi SPF 50 sizin için ideal güneş koruyucu. İçeriğindeki 3 temel seramid cilt bariyerini onarırken, niasinamid cilt bariyerini güçlendiriyor ve cildi yatıştırıyor. Hyalüronik Asit ve E Vitamini ise cildin doğal nem seviyesini korumaya yardımcı oluyor. 

Caudalie Yüksek Koruma Sağlayan Güneş Spreyi SPF50 en hassas ciltlerin bile kullanabileceği bir güneş koruyucu. Antioksidan etkisi ile dış etkenlere karşı korurken yüz ve vücudu UVA/UVB ışınlarına karşı da etkili bir şekilde koruyor.

Shiseido Güneşe Karşı Koruyucu Losyon SPF50+, nefes alabilen ve hafif formu ile UVA/UVB ve mikro toza karşı kusursuz koruma sağlıyor. İnce çizgilerin, kırışıklıkların ve eşit olmayan cilt tonunun görünümünü iyileştiriyor. Ayrıca ısı ve su ile birleştiğinde kendini yenileyen teknolojisi sayesinde de uzun süreli koruma sağlıyor.

Kapak Fotoğrafı: pexels/@mikhail-nilov

İlginizi çekebilir: Beauty Magger’dan Niasinamid