Bugünkü konumuz farkındalık. Her şey aslında Ocak’ta yaptığım ekolojik otel Narköy ziyaretimle başladı. Narköy’ü gezerken bizimle ilgilenen Mümtaz Dayı, organiğin, mevsimselliğin önemini o kadar güzel anlattı ki ben o tek gecelik seyahatten başka bir insan olarak döndüm. Sağlığımızı ve doğayı etkileyen bu durumun farkına varmaya başladım. Araştırdım, durdum. Ve Mümtaz Dayı’nın az bile söylediğini fark ettim.

Mevsimsel Beslenmek
Farkındalığımızı Arttıralım: Tükettiklerimiz ve Mevsimsellik

Mevsiminde olmayan bir ürünü yediğiniz zaman yalnızca lezzeti için yediğinizin farkında mısınız? Evet kötü haber, mevsim dışında yediğiniz bir gıdanın hiçbir besin değeri olmuyor. Bu durum bir tek sebze-meyve için değil, balıklar için de geçerli. Eğer mevsimi olmayan bir balığı yiyorsanız, bedeninize Omega 3 yüklemesi yapmıyorsunuz. Yalnızca o öğünde doyuyorsunuz. Şimdi sizi düşünmeye davet ediyorum… Bu kadar hastalığın olduğu bir dönemde bu beslenme şekli doğru mu? 

Havuç
Farkındalığımızı Arttıralım: Tükettiklerimiz ve Mevsimsellik

Günümüzde her türlü meyve sebzeyi her mevsimde bulabiliyor olsak da, mevsimsel beslenmenin hem bizim sağlığımız, hem de içinde yaşadığımız dünyanın iyiliği için gerekli olduğu bir gerçek. Gerçek olmasına gerçek ama, ne kadar uygulayabiliyoruz? Belki de uygulamak, neden ve nasıl’ını iyice anlamaktan geçiyordur diye düşünerek, neden mevsimsel beslenmeliyiz sorusuna elimden geldiğince açıklık getirmek istedim.

Yukarıda da bahsettiğim gibi zamanında yenen meyve ve sebzenin vitamin, mineral açısından zenginliği ve besleyici değeri her zaman çok daha fazla. Antioksidan özellikleri daha çok, doğa şartlarıyla uyum içinde ortaya çıktıklarından tarım ilacı, kimyasal gübre ve hormonlardan uzaklar. Dolayısıyla çok daha doğal, çok daha lezzetliler. Mevsimsel beslenmek, yalnızca vücudumuz için değil, doğa için de daha iyi. Şöyle düşünün, yaşadığımız yere dışarıdan ne kadar mevsimi olmayan gıda geliyorsa, ortaya çıkardığımız karbon ayak izi de kadar fazla oluyor. Oysa yerel gıdayla beslendiğimizde, buna gerek kalmıyor. Bir de işin ekonomik boyutu var tabii. Bir meyveyi veya sebzeyi mevsiminde ektiğinizde, büyüyüp gelişmesi için fazladan malzemelere ihtiyaç duymazsınız. Doğaya karşı bir mücadele vererek değil, uyum içinde büyüdüklerinden mevsimsel beslenmek maliyet olarak da daha uygun.

O zaman gelelim, hangi meyve sebzeyi hangi mevsimde tüketmeliyiz sorusuna…

Hangi Mevsimde Hangi Meyve Sebze Yenir?

İlkbahar

İlkbahar2
Farkındalığımızı Arttıralım: Tükettiklerimiz ve Mevsimsellik

Kışın ardından havalar güzelleşip çiçekler açtıysa, hayatımıza yeni sebze ve meyvelerin girmesinin zamanı geldi demektir. Bahar gelsin, çağla ve enginarlar tezgahlarda yerini alsın! Peşinden özellikle balıkların yanında fırınlayarak tüketebileceğiniz kuşkonmazlar ve mantarların gelmesine alışığız. Özellikle, Mart ayında ısırganotu, emegümeci ve hodanı rahatlıkla tüketebilirsiniz. Nisan ayı ise lahana, brokoli ve kerevize tam olarak veda ettiğimiz bir ay. Nisan’da öğünlerinize bezelye, bakla, limon ve semizotunu sıklıkla dahil etmelisiniz. Mayıs ise bana sorarsanız, marul, roka, biberiye, nane, maydanoz, barbunya demek. Sorduğunuzu duyar gibiyim, evet domateslere az kaldı!

Yaz

Yaz2
Farkındalığımızı Arttıralım: Tükettiklerimiz ve Mevsimsellik

Havaların ısınmasıyla birlikte vücudumuz kaybettiği suyu geri kazanmak istediği için, kavun ve karpuz gibi serinletici meyvelerin öne çıktığı, sonra da hepimizin vazgeçilmezleri arasında olan erik, vişne, çilek, kayısı ve şeftali yemeyi heyecanla beklediğimiz o tatlı dönem. Bir de zeytinyağlılar var ki, onları yaz mevsiminde tüketmenin keyfi bir başkadır. Zeytinyağlı börülce, bezelye, semizotu, enginar, bamya, taze fasulye, dolmalık biber… Tadından yenmez! Unutmadan, dahil olduğu her yemeği renklendiren, A ve C vitamini için ideal gıdalardan domatesi de yazın tüketmeye dikkat etmek lazım. Yetiştiği mevsim yaz çünkü, özellikle de Ağustos. Oysa biz ne kadar alıştık yaz kış, kahvaltı soframızda domatesin olmasına, onu yemeklere katmaya, sürekli olarak tüketmeye. Gelin, bırakalım da domates yaz mevsiminin yiyeceği olsun; çilek gibi, erik gibi, ne dersiniz?

Özellikle yazın yetişen çok sayıda sebze ve meyve olduğu için, aşağıda tüketebileceklerinizin listesini paylaşıyorum:

Haziran Ayı: Vişne, Sarımsak, Taze Patates, Domates, Kiraz, Kayısı, Çilek, Taze Fasulye, Soğan, Bezelye
Temmuz Ayı: Vişne, Patlıcan, Sarımsak, Taze Patates, Çağla, Domates, Armut, Dut, Kayısı, Salatalık, Böğürtlen, Taze Fasulye, Soğan, Şeftali, İncir, Pazı
Ağustos Ayı: Patlıcan, Sarımsak, Taze Patates, Mısır, Domates, Kabak, Dut, Kayısı, Kavun, Karpuz, Taze Fasulye, Soğan, Taze Börülce, Bamya, Pazı

Sonbahar

Sonbahar2
Farkındalığımızı Arttıralım: Tükettiklerimiz ve Mevsimsellik

Havalar yine soğumaya başlayınca, Eylül‘de her öğünde çiğ olarak tüketebileceğiniz biber ve tabii ki patlıcan, Ekim‘de ise yüksek su ve lif içeriğiyle diğer sebzelerden ayrılan marul kendini gösteriyor. Posa miktarı yüksek olduğundan bağırsak çalışmasına yardımcı olan pırasa ise tam bir Kasım sebzesi. Sonbaharda ısıyı vücutta tutma özellikleriyle öne çıkan diğer sebzeler ise; pırasa, ıspanak, lahana, kereviz, bal kabağı, yer elması, karnabahar, kereviz. Meyvelerden hurma, armut ve narı rahatlıkla tüketebilirsiniz.

Eylül Ayı: Patlıcan, Elma, Taze Patates, Domates, Armut, Limon, Semizotu, Nar, Üzüm, Soğan, Kereviz, Yeşil Biber
Ekim Ayı: Elma, Taze Patates, Muz, Kabak, Marul, Pırasa, Limon, Mandalina, Nar, Ayva, Trabzon Hurması, Kereviz
Kasım Ayı: Karnabahar, Kereviz, Trabzon Hurması, Balkabağı, Nar, Mandalina, Limon, Turp, Portakal, Ispanak, Muz

Kış

Kış2
Farkındalığımızı Arttıralım: Tükettiklerimiz ve Mevsimsellik

Portakal sularımızı başucumuzdan eksik etmediğimiz, çoğu öğünümüzü ‘aman iyi beslenelim, hastalanmayalım’ diye düşünerek yediğimiz kış mevsimi, belki de en sağlıklı beslendiğimiz mevsim. Bu endişelerimiz boşuna değil aslında, havaların soğumasıyla vücudumuz en çok C vitaminine ve antioksidan maddelere ihtiyaç duyuyor. O zaman gelin, vücudumuzun ihtiyaçlarıyla doğru orantılı olarak ilerleyen bu organik, doğal gıda döngüsünün bir parçası olalım ve kış meyve sebzeleriyle beslenerek hastalıklara karşı vücut direncimizi arttırmaya kapı aralayalım.

Bunun için tüm kış boyunca brüksel lahanası, karnabahar, brokoli, pazı, pırasa, ıspanak, havuç gibi sebzelere öğünlerinizde sıklıkla yer vermeye özen gösterebilirsiniz. Özellikle Aralık ayı bal kabağı ile yer elmasının ayı. Balıklardansa Şubat ayı, Mayıs’a kadar devam edecek olan kalkan mevsiminin başlangıcı. Kışın rahatlıkla tüketebileceğiniz meyveler ise elma, portakal, ayva, greyfurt, armut ve nar. 

Siz siz olan her şeyi mevsiminde tüketmeye çalışın. Bunu önemsemeye başladığımdan beri, her yiyecek daha değerli gelmeye başladı. Doğaya ve yediklerimize daha da çok saygı duymaya başladım. Tam başardım mı? Hala tam değil. Ama az kaldı. Haydi siz de bana katılın! Sevgiler xx

İlginizi çekebilir: Sağlıklı Beslenme Önerileri