Isparta Akdeniz’in kuzeyinde, Antalya’ya yaklaşık iki saat mesafede konumlanırken, doğusunda Eğirdir Gölü, batısında ise Burdur Gölü bulunuyor. Turizm açısından gülleri ve lavantası, kış aylarında ise kayak merkeziyle biliniyor. Her sene Mayıs sonu ile Haziran ortası ise Isparta’da gül hasadı zamanı. İki hafta boyunca özenle tarlalardan toplanan güller geleneksel metotlarla damıtılıyor; kozmetik, aromaterapi ve gıda gibi alanlarda hem ruha hem cilde iyi gelecek şekilde farklı ürün alternatifleriyle hazırlanıyor.

Gül Bahçesi | Fotoğraf: isparta.gov.tr

Güller Diyarı Isparta’da Hasat Zamanı

Isparta’da her Mayıs sonu ile Haziran ortasına doğru gül hasadı gerçekleştiriliyor. Senenin iklim koşullarına göre hasat zamanı bir veya iki hafta değişebiliyor. Tarihimizde gülün varlığı Osmanlı’ya kadar dayanıyor ve Osmanlı’nın geniş ve verimli topraklarında uzun seneler boyunca gül yetiştiriciliği yapılıyor. Gülün 320 MHz ile oldukça yüksek bir titreşime sahip olduğu biliniyor. Eski zamanlardan günümüze kadar insanlar kalplerini gülün yüksek frekansından faydalanarak şifalandırmayı tercih ediyor. Gülün gerçekten şifalandırıcı özellikte olabilmesi için toplandığı tarlalarda kimyasal ilaç kullanılmaması ve gülün usulüne uygun bir şekilde toplanması ise fazlasıyla önem arz ediyor. Gülün yolculuğunu, inceliklerini ve nasıl toplanması gerektiğini, Tiyrus Koku Uygarlığı’nın da kurucusu olan Bihter Türkan Ergül’ün dilinden dinlemeniz için sevgiyle buraya bırakıyorum. 

Ben de hem gülün yüksek titreşiminden hem 30 Mayıs’ta İkizler burcunda yaşanacak olan yeni ayın enerjisinden faydalanmak niyetiyle, hayat yolculuğumda kendime rehber edindiğim güzel insan Ayşe Tolga’nın öncülüğünde olan bir program kapsamında, 28 Mayıs sabah erkenden Isparta’ya doğru yola koyuldum ve hayatımın en güzel hafta sonlarından birini geçirdim diyebilirim. 

Pazar sabahı gün doğumunu gül tarlasında karşılayabilmek için sabah 5 buçuğa doğru Isparta’nın Ardıçlı Köyü’nde bulunan Tiyrus gül tarlasına ulaştığımızda, alabildiğine geniş bir alanda pespembe güller enfes kokularıyla bizi karşıladı. Gül kokuları eşliğinde, yavaş yavaş tarlanın bitimine doğru ilerlerken, önümüzde uzanan Burdur Gölü ise manzarası ile keyfime keyif kattı diyebilirim. Sabahın o tatlı serinliğinde yüksek enerjili bir nefes çalışması eşliğinde, huzurla güneşin doğuşunu karşıladık. Daha sonrasında da bizimle gelmeye niyetli olan güllerimizi usulüne uygun bir şekilde toplamaya koyulduk. 

Güllerimizi topladıktan sonra yine Ardıçlı Köyü’nde Yakup Bey’in sorumlusu olduğu bir diğer gül tarlasının hemen yanında bulunan oturma alanında enfes köy gözlememizi ve katmerimizi yedikten sonra yine yıllar önce kurulmuş olan bir düzenekte gül suyunun elde edilişini gözlemledik. Köyde geçirdiğimiz vakit boyunca Yakup Bey ve ailesi öyle misafirperver ve sıcakkanlıydı ki her biri benim için çok çok değerliydi. Tarladan topladıkları organik güllerle yaptıkları güllü dondurma ise hayatımda yediğim en iyi dondurmalar arasında ilk üçe yerleşti.

edit_gul_img_20220530_161819_edit_19625402123046
Isparta, Ardıçlı Köyü Gül Tarlası | Fotoğraf: Selin Kaya

Ayşe Tolga’nın değerli rehberliğinde, gül kokuları eşliğinde ve yeni tanıştığım güzel enerjili insanlarla birlikte bol keyifli bir hafta sonu geçirmiş oldum. Yolunuz hasat zamanı Isparta’ya düşerse, Yakup Bey’in gül tarlalarından biraz gül toplamadan, özenle yaptıkları organik güllü dondurmalarını tatmadan, güllerin huzur veren kokusunu ve Ardıçlı Köyü’nün o taptaze havasını içinize çekmeden geri dönmeyin derim.

Kapak Fotoğrafı: Selin Kaya

İlginizi çekebilir: Miray Süer’den Aromaterapi