Tüm seyahatlerini müze ve sergi temelinde planlayan biri olarak kendime her fırsatta minik sanatsal etkinlikler yapabileceğim boşluklar yaratmaya çalışıyorum. Geçtiğimiz haftalarda, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı sebebiyle resmi tatil ilan edilen Cuma gününü hafta sonu ile birleştirip bir İstanbul kaçamağı yaptım. Hem kendim sanata doydum hem de yolu arada bir İstanbul’a düşen tüm sanatseverler için küçük bir rota hazırladım. Yolumun üzerindeki tüm müzelere girme fırsatım maalesef olmadı, ben zamanımın yettiği şekilde planladım fakat siz kendi zaman planlamanıza göre birçok müze ve galeriyi rotanıza ekleyebilirsiniz. Bu yazıya ise Osman Hamdi Bey’e saygıyla başlamak istiyorum. 

Osman Hamdi Bey – İstanbul Arkeoloji Müzesi | Fotoğraf: Esma Esra Hamurcu

Ben genelde İstanbul’da konaklama tercihimi Taksim’den yana kullanıyorum. Bu seçimimde çalıştığım kurumun misafirhanesinin o bölgede bulunmasının etkili olduğunu söyleyebilirim. Nitekim normal şartlar altında o taraflarda uygun fiyatlı ve müsait oda bulmak pek kolay olmayabiliyor. Taksim malum en güzel aktivitelere her zaman en yakın lokasyon olduğundan ben de bu lokasyon avantajını fırsata çevirip çevredeki tüm güzel müze ve galerileri ziyaret etmeye çalışıyorum.

Salt Beyoğlu 

whatsapp-image-2021-11-07-at-23-31-51
Salt Beyoğlu Sinema Salonu| Fotoğraf: Esma Esra Hamurcu

İstiklal Caddesinde bulunan Salt Beyoğlu’nu Ankaralı Sanatseverler de iyi bilir. Ulus’ta Devlet Tiyatroları’nın hemen yanında bulunan Salt Ulus, maalesef artık kapalı olsa da, zamanında oldukça özgün sergilere ev sahipliği yapan bir sanat merkeziydi. Salt Beyoğlu’da da her zaman güzel bir sergi bulmak mümkün. Giriş kısmında süreli sergiler, içeri kısımda ise açık bir sinema salonu yer alıyor. Girişlerin ücretsiz olduğunu belirtmeliyim. 

Pera Müzesi

e8sbljbxiauisv4
Pera Müzesi | Fotoğraf: Esma Esra Hamurcu

İstiklal caddesinin hemen paralelinde bulunan Pera Müzesi’ne uğramadan da olmaz. Bir Osman Hamdi Bey aşığı olarak bu müzeye özellikle gitmenizi tavsiye ediyorum. Süreli sergilerin her zaman için mevcut olduğu müzede, Osman Hamdi Bey koleksiyonunun en göz alıcı eserleri bulunuyor. Kaplumbağa Terbiyecisi, Pembe Başlıklı Kız, İki Müzisyen gibi pek çok eseri burada görebilirsiniz. Konu Osman Hamdi bey olunca bir tane eserini görebilmek bile altın değerinde oluyor, malum! Böylesi nadide eserleri görme imkanımız varken, bu fırsatı kaçırmamalı. Cuma günleri 18:00 ve 22:00 saatleri arasında müze ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor. Ben deneyimlemedim fakat Çarşamba günleri, yapılan film gösterimleri de dahil müzeye ve tüm öğrenciler ücretsiz olarak girebiliyorlar.

Masumiyet Müzesi

Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi kitabını okumayan yoktur diye düşünüyorum. Kitap okumayı yaşam biçimi haline getirmiş theMagger okuyucuları bu kıymetli eseri es geçmemiştir… Kitabı okuyanların aklında her zaman bu müzeyi görme hayali yatar, ben de pandemi günlerinde Masumiyet Müzesi’ni okuduğumda bu müzeyi görebileceğim günlerin hayalini kurmuştum. Kemal ile Füsun’un yaşadığı o olaylı ve uzun soluklu hikâyenin her gününe tanıklık eden giyim eşyalarından, bardaklara, kadehlerden sigara izmaritlerine kadar her şeyi bu müzede bulabilirsiniz. Müzenin bulunduğu ev, Füsun’un ailesi ile ve sonrasında Kemal’in yaşadığı ev olarak belirtiliyor. Hatta hepimizin hatırındadır kitabın ilk sayfasında yazan o efsane cümle; “Hayatımın en mutlu an’ıymış bilmiyordum” şeklinde. İşte o en mutlu an yaşanırken ki kuş cıvıltılarının bile bir canlandırması var müzede. Bana kalırsa kitabı bitirdikten sonra çok ara vermeden gidin ki göreceğiniz nesnelerin anlamını hatırlayarak gezebilesiniz. Ben kitabı bitirdikten 1 sene kadar sonra gidebildim ve birçok şey hafızamdan ne yazık ki silinmişti. İstiklal caddesine yaklaşık olarak 10 dakika mesafede, Çukurcuma Caddesi’nde bulunan müzeye girişlerde MüzeKart geçerli değil.

whatsapp-image-2021-11-07-at-23-30-18-2
Masumiyet Müzesi Füsun’un Elbisesi | Fotoğraf: Esma Esra Hamurcu

İstanbul Arkeoloji Müzesi

İstiklal Caddesi’nden devam edip Galata Kulesi’ni geçerek Karaköy’e varınca tramvaya binip Gülhane’de indiğinizde hemen ileride kolaylıkla ulaşabileceğiniz İstanbul Arkeoloji Müzesi sizi iliklerinize kadar sanata doyuracak bir yer, öncelikle buradan başlayalım isterseniz. Sonrasında Osman Hamdi Bey tarafından kurulduğundan ve Türkiye’de açılan ilk müze olmasından bahsedelim. Osman Hamdi Bey’in Lübnan’da nekropolde ve Nemrut Dağı’nda yaptığı kazı çalışmalarına ait eserlerin de bulunduğu müze kompleksinin içerisinde Çinili Köşk ve Eski Şark Eserleri Müzesi de bulunuyor. Buraya girişlerde MüzeKart geçerli. Bu arada eğer vaktiniz olursa Topkapı Müzesi’ne de uğrayabilirsiniz, zira Arkeoloji Müzesi ile çok yakın. Hakkıyla gezmesi 1 gün süreceğinden ben bu defa tercih etmedim, fakat ilk fırsat bulduğumda mutlaka gideceğim ve dikkatle gezeceğim, listemde ekli!

whatsapp-image-2021-11-07-at-23-30-18-3
İstanbul Arkeoloji Müzesi | Fotoğraf: Esma Esra Hamurcu

İstanbul Resim Müzesi

Şimdi Gülhane’yi arkamızda bırakıp tramvay ile Kabataş’a geçebiliriz. Oradan da Dolmabahçe Caddesi’ne diğer adıyla “ağaçlı yol”a doğru yürüyeceğiz. İleride sağda İstanbul Resim Müzesi sizi karşılayacak. Osman Hamdi Bey’e ait koleksiyonun çok özel eserlerini burada da görme fırsatı bulacağınızı belirtmeliyim! Lütfen görmek için özellikle zaman ve fırsat yaratınız. Osman Hamdi Bey’in yanı sıra, Şeker Ahmet Paşa ve Abdülmecid Efendi’nin eserleri de burada yer alıyor. Oryantalizm’e ilgi duyanların çok çok daha fazla sanatsal hazza ulaşacağı bu müzede birçok saray ressamının yaptığı portre ve manzara resimlerini görme şansı bulabilirsiniz. İstanbul Resim Müzesi’ne girişlerde MüzeKart geçerli. Bu arada yine belirtmekte fayda var, hemen yol üzerinde Dolmabahçe Sarayı bulunuyor. Ben zamanım yetmeyeceği için girmedim fakat siz kendi zaman planlamanıza göre burayı da ziyaret etmeyi düşünebilirsiniz.

Yazımı bitirirken, İstanbul Resim Müze’sinden çıkmadan müze bahçesine uğramayı ve bahçesindeki ağaçların altında oturmayı, huzurun sesini dinlemeyi lütfen deneyimleyin. Müzenin denize bakan demirlerinin yanında martılara bakın, denizi seyredin..

whatsapp-image-2021-11-07-at-23-30-18
İstanbul Resim Müzesi Bahçesi | Fotoğraf: Esma Esra Hamurcu

İstanbul’a yolunuz düştüğünde ya da orada yaşayanlar; eğer bu müzelere giderseniz, görüşlerinizi lütfen benimle de paylaşmayı unutmayın. Özellikle sizden bir ricam olacak. Eğer ağaçlı yola -Dolmabahçe Caddesi’ne- giderseniz o yolu unutmayın olur mu? Benim için de yürüyün bir kez. Osman Hamdi Bey’e saygılarımla…

Kapak Fotoğrafı: Esma Esra Hamurcu

İlginizi çekebilir: Artsy Magger’dan İstanbul Sergi Takvimi