Polisiye romanlar, art arda okunduğunda, okuyucuda fazlaca şüphe, araştırma ve çözme duygusu yaratan, dolayısıyla çevresindekileri rahatsız etmesine sebep olabilen kitaplardır. Uzun süre okunduğundaysa bir müddet bağımlılık yapabilir. Yaşayan bilir… Ne var ki son yıllarda yazılan kitaplar, ‘’Nerede o eski polisiyeler, gerilimler?’’ dedirtmiyor değil!

Polisiye kitaplar listelerini inceleyin:
D&R | Idefix

kitap önerileri – polisiye romanlar
Polisiye Romanlar, Macera ve Gerilim Kitapları

Aylık kitap önerileri yazılarımda yer alan polisiye romanlar, macera ve gerilim kitapları:

***

Polisiye Romanlar, Macera ve Gerilim Kitapları

Jean-Christophe Grange – Ölü Ruhlar Ormanı

Jean-Christophe Grange- Ölü Ruhlar Ormanı

Jeanne Korowa adındaki savcı, gizlice dinlediği bir psikiyatri seansı kayıtlarında, Paris’te işlenen seri cinayetlerin zanlısını bulduğunu düşünür ve delil elde etmek için çalışmalara başlar. Yine vasat, yine vasat… Ne otizm, ne seri katil, ne Latin Amerika, ne genç bir kadının yalnızlığı hikayeleri kitabı kurtarmaya yetmemiş. Ara ara merak uyandırsa da, kitabı zorlanarak bitirdim. Yine de hakkını vereyim, hikaye arası verdiği bilgiler sıkmıyor, okuyucunun gözüne batmıyor, zorlama da olmamış yani bir bütünlük sağlıyor. Ama bu kadar… Her defa yazıyorum, yazarın ilk kitapları daha iyi.

Stephen King – Sadist 

Sadist, Stephen King

Bu ay bir an geldi ergenliğimi, o zamanlar okuduğum kitapları özleyiverdim. Çok uzun zamandır polisiye-gerilim, cinayet kitapları okumuyorum çünkü son okuduklarım vasatın altındaydı ve dolayısıyla soğumama neden oldu. Derken, hayatımızda hiç gerginlik yahut sıkıntı yokmuş gibi, biraz daha gerileyim istedim sanırım. Öyle olunca Stephen King’in kitaplarına bir göz attım. Ünlü yazar Paul, karlı bir günde kaza yapar ve kendisinin büyük hayranı olan eski hemşire Annie tarafından kurtarılır. Tabii buna kurtarılmak denirse… Annie, yazarın kitabındaki en sevdiği karakterin –ki adı Misery’dir-  ölmesiyle deliye döner. Paul’a sadece kendisinin okuyacağı, Misery’i yaşatacak yeni bir kitap yazması için baskıda bulunur. Ama ne baskı! Anlayacağınız bizim Annie psikopat çıkar. Paul’u evine hapsederek ona yapmadığını bırakmaz ama Paul da kitabını yazmaya devam eder. Yıllar evvel ‘’Falcı’’ ve ‘’Yaratık’’ı okurken hissettiğim gerilim ve tiksintiyi tekrar yaşadım. Aradığınızı bulur musunuz? Evet. Ama kitabın ismi uygun olmamış kanımca.

Jean-Christophe Grange – Kaiken

kitap – grange
Kaiken, Jean-Christophe Grangé

Ne kadar farklı tür kitap okursam okuyayım, çocukluğum ve ilk gençliğimin gerilim ve polisiye romanlarının verdiği duyguyu, neredeyse, hiçbir kitap vermiyor. Evdekilere uyuyacağımı söyledikten sonra erkenden yatağa girip gizlice onları okur, ardından gecenin karanlığında korka korka tuvalete gider, kitabı kapatmama rağmen hikayenin içinde yaşamaya devam ederdim. Şimdi de çok severek okuduğum, kendimi kaptırdığım kitaplar var fakat eskisi gibi değil… O zamanlarımı hatırlattığından olsa gerek zaman zaman polisiye- gerilim tarzı kitapları okumak istiyor, Grange’yi tercih ediyorum. Japonya ve Japon Kültürü’ne hayran olan Başkomiser Oliver Passan, uzun süredir hamile kadınları kaçırıp işkence eden bir katilin peşindedir. Bir süre sonra, Passan’ın boşanmanın eşiğindeki karısı Naoko ve çocuklarının yaşadığı evde garip olaylar vuku bulur.  Tabii ki Passan bu işin iyice üstüne düşer ve karısıyla ilgili birtakım gerçeklerle karşılaşır. Kitabı vasat buldum. Başka bir yazar olsaydı bir daha okumazdım herhalde ama Grange’nin okumadığım kitaplarını merak ediyorum. Okuyacağım yani… Bazı yazarların böyle bir etkisi oluyor.

Bret Easton Ellis – Amerikan Sapığı

kitap – ellis
Amerikan Sapığı, Bret Easton Ellis

Patrick Bateman, 26 yaşında, yakışıklı, iyi eğitimli, zengin bir borsacıdır. Eğlenmeyi, gezmeyi, tüketmeyi ve canı istediğinde öldürmeyi çok sever. Genç adam bütün o şatafatlı görüntüsünün ardında, aslında acı çeken, kayıp bir ruhtur. Yüzyılımızın en önemli 100 yapıtı arasında yer alan kitaba, cinayet kitabı gözüyle bakarsanız başka, bir tüketim toplumu eleştirisi gözüyle bakarsanız başka yorumlarda bulunabilirsiniz. Ben kitabı ilkiyle okudum, sıkıldım. Şimdiyse, ikinci algıyla gözden geçiriyorum, daha az sıkıcı buluyorum. Ama neticede sıkıcı bir kitap. Eğer tüketim toplumundaki şiddete ve açgözlülüğe dikkat çeken bir şeyler okumak isterseniz Anthony Burgess kitaplarına bir göz atın.

Tess Gerritsen – Gece Nöbeti

kitap – gerritsen
Gece Nöbeti, Tess Gerritsen

Geride bıraktığım her huyumu yahut alışkanlığımı özlemiyor değilim. Sartre bile, polisiye kitaplardan aldığı hazzı Wittgenstein’dan alamadığını söylüyorsa, zaten ben kimim ahkam kesiyorum? Ama işte her zaman umduğuunu bulamıyor insan… Hatta ben, son yıllarda okuduğum hiçbir polisiye-cinayet romanını sevemedim. İnternet sitemde, o kitaplar hakkında yazmak istediğimde içeriği ile ilgili hemen hemen hiçbir şey hatırlamadığım için vazgeçmek durumunda kalıyorum. Gerritsen’ın önceki kitabını okuduğumda keyif almıştım doğrusu, hoşuma gitmişti. Birkaç sene evveldi… Ancak bu kitabı çok basitti. Uzun zamandır bir kitabı bu kadar kolay okumamıştım, çok sıkıldım. Konusunu dahi hatırlamadığımı söylesem inanırsınız biliyorum. Okumayın, vaktinize kıymet verin.

Stephen King – Tılsım 

kitap – king
Tılsım, Stephen King

İlk elli sayfasını ancak üç günde okuyabilince şansımı daha fazla zorlamak istemedim ve kitabı yarım bıraktım. Eskiden bu tip kitapları okumaktan çok keyif alırdım ama artık eski tadı alamıyor, aradığımı bulamıyorum. Bir şey arayarak başlamıyorum okumaya ama artık, o heyecan ve hevesi hissetmeyince okumaya devam etmeyi istemiyorum. Uzun zamandan beri ilk defa bir kitabı yarım bıraktım ve kuş gibi hafifledim. Demek ki bazı şeyler yarım bırakılabilirmiş…

Agatha Christie – On Küçük Zenci

kitap – christie
On Küçük Zenci, Agatha Christie

Ak saçlı, tonton, dünya tatlısı bir teyzenin, onlarca cinayet kitabı yazdığına inanmak kimi zaman biraz güç olsa da Agatha Christie, Dünya Edebiyatı’nda türünde belki de klasikleşmiş tek isim olarak yerini alıyor. Kitap okurları arasında Miss Marple yahut Hercule Poirot’yu tanımayan neredeyse yok. Bu ay, ikinci defa okuyacaklarımın arasında ‘On Küçük Zenci’ vardı. Kitabı ’99 yılında bir günde okumuşum. 16 sene sonra yine aynı heyecan ve merakla okudum. Christie’nin en sevdiğim kitabıdır, Bu sefer katili tahmin etmek pek de kolay olmayacak…

Trevanian – İnfazcı 

kitap – trevanian
İnfazcı, Trevanian

‘Katya’nın Yazı’ ve ‘Şibumi’den sonra yazarın okuduğum üçüncü kitabı ‘İnfazcı’.  Jonathan Hemlock, gizli servislerin vazgeçemediği usta bir infazcıdır. Ancak ajanlığı bırakıp emekli olunca, sanat danışmanı olarak hayatına devam etmektedir. En büyük hobisi ise tablo koleksiyonudur. Tam da sakin bir hayat sürdüğü sırada, eskiden çalışmış olduğu örgütten bir teklif gelir. Önce teklifi kabul etmek istemese de, tablolar söz konusu olunca, son kez bir işin peşine düşecektir. Bütün kitap boyunca temposu düşmeyen ve son 3-4 sayfada gizemi çözülen, keyifli bir aksiyon kitabı. Yazın deniz kenarında okumak için bire bir. Ancak asla bir ‘Şibumi’ değil…

Stephen King- Ejderhanın Gözleri

kitaplar – stephen king
Ejderhanın Gözleri, Stephen King

Ergenlik çağlarımdan beri ilk defa King okudum. O zamanın beni gerim gerim geren, kimi zaman korkudan titreten yazarı, bu kitabında fantastik bir masala imza atmış. Kızı için yazdığını söylediği kitabı, her yaştan kişi rahatlıkla okuyabilir. Ben kitabı beğendim ancak, Stephen King okur gibi hissetmedim kendimi. Prensler, kaleler, büyücüler, gizli kapılar ve daha nice fantastik ögeler içeren hikayeyi, 13-15 yaşlarında, eğer varsa çocuğunuz ya da kardeşinize bir yaz kitabı olarak hediye edebilirsiniz. Beğeneceğini düşünüyorum.

Agatha Christie – Roger Ackroyd Cinayeti

agatha christie
Roger Ackroyd Cinayeti, Agatha Christie

İlk başta ‘Le Monde’un listesinde gördüğümde, bir cinayet kitabının o listede ne işi olduğunu düşünmüş, şaşırmıştım. Ama okumaya başlayınca, neden olduğunu anladım… Yine bir cinayet, şüpheliler, deliller, ailemizin dedektifi Hercule Poirot ile yazarın harika kurgusu ve anlatımı birleşmiş, ortaya mükemmel ve sürükleyici bir kitap çıkmış. Her ne kadar katilin kim olduğu beni şaşırtmasa da, ‘Roger Ackrody Cinayeti’, ‘On Küçük Zenci’den sonraki favori Christie kitabım olarak kayıtlara geçebilir.