Evet bugünlerde evdeyiz belki ama yaz geliyor, güneşli ve sağlıklı günler yakında. Tabii sokaklarda olduğumuz rutin zamanlarda da şehir yaşamının en temel sorunlarından biri ulaşım. Türkiye’de otomobile dayalı şehir planlaması var. Dolayısıyla şehir nüfusunun artmasıyla birlikte ulaşım problemi de beraberinde artmaya devam ediyor. Bisikletin de bir şehir içi ulaşım aracı olduğunu yeni yeni fark eden yerel yönetimler, kentlere bisiklet yollarını da adapte ederek çözüm üretme çalışıyorlar. Bisiklet gibi bireysel olarak son yıllarda kullanımı artan bir başka ulaşım aracı da scooter! Özellikle elektrikli scooter kullanımı giderek yaygınlaşıyor ve ulaşımda “mikromobilite çözüm” olarak çok ilgi çekiyor.

Martı, Mikromobilite Çözüm
Martı, Mikromobilite Çözüm | Fotoğraf: Instagram / @martiturkiye

Geçtiğimiz yıllarda İstanbul’da görülen “Martı” girişimi, bu alanda önemli aşamalar kaydederek İstanbul’un neredeyse her yerinde görünür hale geldi. Sena Öktem ve Alper Öktem tarafından kurulan girişim, kısa bir süre içerisinde dikkatleri üzerine çekmeyi başararak önemli yatırımcılar tarafından desteklendi. Şimdi, Türkiye’nin birçok şehrinde görülüyor.

Martı, cep telefonuna yüklenen bir uygulama üzerinden çalışıyor. Kullanıcı, uygulama üzerinden bulunduğu bölgede kullanılmayan Martı’ları görebiliyor. Seçtiği Martı’nın üzerindeki QR kodunu okutarak aracın kilidini açıyor. Yolculuk bitiminde de yine QR kodu cep telefonuna okutuyor ve araç üzerindeki kilitle bir yere bağlanıyor.

Martı, Mikromobilite Çözüm
Martı, Mikromobilite Çözüm | Fotoğraf: Instagram / @martiturkiye

Martı’nın elektronik aksamı Türkiye’de üretiliyor, üzerinde kullanılan yazılım Türk mühendisler tarafından hazırlanıyor. Tüm scooter’larda optimal hız limiti 18 kilometreye sabitlenmiş. Şase ve motoru Türkiye şartlarına göre tasarlanan yeni model scooter Anadolu-1’in 15 dereceye kadar yokuş çıkma kabiliyeti olduğu da belirtiliyor. Martıları ağırlıklı olarak 18-32 yaş arasındakiler kullanırken ikinci sırada 32-42 yaş aralığındakiler geliyor. Scooter’ların güvenliği ve bakımı çok önemli ve aynı zamanda sürücülerin güvenliği de güvence altına alınmış. Sürücüler de Ray Sigorta ile sigortalanıyor. Geçen ay bir ölümlü kaza yaşanmış, bu nedenle güvenlik uyarılarının önemi çok büyük!

Çalınmaya karşı da Martı’da GPS sistemi bulunuyor. Sahada da scooter’ların kontrolünü gerçekleştiren ekip yer alıyor. Ancak hayrete düşerek okuduğum haberlerde denize atılan Martı bile gördüm. Gerçekten inanılmaz!

Dünya genelinde elektrikli scooter girişimleri arasında rekabet oldukça yüksek olacak gibi görünüyor. 2017 yılında kurulan San Francisco merkezli girişim Bird, sınırlarını ABD dışına da taşıyarak 30’dan fazla şehirde hizmet vermeye başlamıştı. Bird’in en büyük rakiplerinden biri olan Lime ise, Uber ve Google’dan toplam 350 milyon dolar yatırım aldı. Aynı zamanda Uber ile stratejik iş ortağı oldu.

Bir diğer girişim olan Spin ise 2018 yılında Ford tarafından 100 milyon dolara satın alındı ve 15.000 yeni scooter’ı ile hız kesmeden hizmetlerine devam ediyor. Ford gibi bir dünya otomotiv devinin bu alana yaptığı yüksek miktardaki yatırım, gelecekte de sık sık elektrikli scooter göreceğimizi gösteriyor.

Evet, artık elektrikli scooter denince insanların aklına Martı geliyor ancak farklı şehirlerde rakipleri de var. Hop!, Kumru ve Palm özellikle Ankara ile İzmir’de yaygın olarak kullanılan elektrikli scooter paylaşım girişimleri. Bahar ve yaz aylarında kendilerini sık sık şehrin sokaklarında görmeyi bekliyorum.

Sonuç olarak bence Martı, Hop! ve diğerleri güzel girişimler; ben oldukça beğeniyorum. Satın almak yerine kiralamak günümüzün yükselen trendi ve bu trendi destekleyen girişimler bence artmalı. Ek olarak Martı ve benzeri girişimler sayesinde satın almak istemediğimiz ancak denemek istediğimiz araçları kullanma fırsatımız da oluyor; bu da güzel bir tecrübe. Güvenli sürüşler dilerim!

Kapak fotoğrafı: Instagram / @martiturkiye

İlginizi çekebilir: Esra Sarihan’dan Amazon Go Market