Uluslararası Kanser Araştırmaları Merkezi (IARC), 180 dünya ülkesinin 140’ında meme kanserinin kadınlarda en yaygın görülen kanser olduğunu belirtiyor. 2004 yılı itibariyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından, meme kanserinde erken teşhisinin önemi ve meme kanseri farkındalığına dikkat çekilmesi amacıyla tüm Ekim ayı “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” olarak adlandırılıyor. Meme kanserinde erken tanının önemini vurgulamak için 15 Ekim “Dünya Meme Sağlığı Günü” olarak kabul edilirken ve 26 Ekim ise meme kanserinin sembolü olan “Pembe Kurdele Takma Günü” olarak belirleniyor. Ayrıca gelişmiş görüntüleme teknolojilerinin varlığı ve elle muayene ile meme kanserinin teşhisini vurgulamak adına #HerŞeySizinElinizde etiketi de farkındalığı yaymayı amaçlıyor.

#HerŞeySizinElinizde | Fotoğraf: Klaus Nielsen (Pexels.com)

#HerŞeySizinElinizde

Meme Kanseri

Meme kanseri, kadınlarda görülen kanserlerin yaklaşık %25’ini oluşturuyor ve ne yazık ki en çok can kaybına neden olan kanser türü… Memedeki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıkan meme kanseri erkeklerde de görülebileceği gibi, en yaygın şekilde kadınlarda ortaya çıkıyor. Meme kanseri erken evrede hiçbir belirti göstermemesi sebebiyle en tehlikeli kanser türlerinden biri olarak nitelendiriliyor. Bu nedenle kadınların tanıyı öncelikle kendileri koyabilmeleri için kendi meme muayenelerini sık sık yapmaları gerekiyor. Erken teşhis edildiğinde tedavi edilen bir hastalık olması sebebiyle aslında 20 yaş üzerindeki tüm kadınların kendi kendine meme muayenesi konusunda eğitim almaları ve öğrenilenleri de periyodik aralıklarla uygulamaları ile meme kanserinin kontrol altında tutulabileceği ön görülüyor.

#HerŞeySizinElinizde | Fotoğraf: Cottonbro (Pexels.com)

Meme Kanserinin Belirtileri

Meme kanserinin birincil belirtisi memede ağrısız bir yumru oluşması durumu. Bu yumru (kitle) ile birlikte aşağıdaki belirtiler de görülebiliyor:

  • Memede ya da ucunda ağrı
  • Meme derisinde kaşıntı ve yanma
  • Meme ucunun içeri doğru çekilmesi
  • Memede portakal kabuğu görünümü
  • Meme derisinde tahriş
  • Meme ucunda akıntı -özellikle kanlı-
  • Koltuk altında yumru
  • Memenin bir kısmında veya tümünde şişlik
  • Memede şekil değişikliği

Erken Teşhis Hayat Kurtarır!

Erken teşhis meme kanserini ölümcül olacak evrelere ulaşmadan kontrol altına alıyor ve can kaybını büyük oranda engelliyor. Araştırmalar, dünya çapında her 8 kadından birine meme kanseri teşhisi konulacağını ortaya koyuyor. Bu nedenle kadınların bazı temel kontrolleri oldukça dikkatli bir şekilde aksatmamaları çok önemli zira yapılan araştırmalar, ilk ve ikinci evredeki meme kanseri teşhisi konmuş kadınların %100’ünün hastalığı yenebildiğini gösteriyor. Üçüncü evrede ise bu oran %93’ten %72’ye düşerken, dördüncü evredeki bir meme kanseri vakasının kurtulma şansı ne yazık ki %22 oranına kadar düşebiliyor.

Erken teşhis ve tedavi için uygulayabileceğimiz bazı yöntemler ise şunlar:

  • 20-40 yaş arası bireyler mutlaka ayda bir kez olmak üzere kendi kendilerine meme muayenesi yapmalı. Kendi kendine meme muayenesi adet bitiminden 5-7 gün sonra; adet görmeyen kadınlar için ise ayda bir belirdikleri bir zaman içerisinde yapılmalı. Kendi kendine meme muayenesi broşürü için tıklayın.
  • Göğüste bir yumru ya da diğer belirtilerden biri görüldüğünde zaman kaybetmeden mutlaka doktora başvurulmalı. Ayrıca gene iki yılda bir olmak üzere doktora meme muayenesi için gidilmeli.
  • 40-69 yaş arası ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalı, yılda bir doktora meme muayenesi için gidilmeli.

Bu arada ülkemizde mamografinin, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi KETEM’de ücretsiz olarak çekilebildiğini de hatırlatalım.

Yüksek Risk Altında Olanlar

#HerŞeySizinElinizde | Fotoğraf: Klaus Nielsen (Pexels.com)
  • Fazla kilolu ya da şişman (obez) olanlar
  • Yeterli fiziksel aktivite yapmayanlar
  • İlk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olanlar veya hiç doğum yapmayanlar
  • Doğum kontrol hapı kullananlar
  • Menopoz sonrası hormon tedavisi alanlar
  • Sürekli ve yoğun düzeyde alkol kullananlar
  • Sağlıklı beslenme alışkanları olmayanlar (Sebze ve meyve tüketmeyenler)

Tedavi

Her hastanın tedavisi farklı olmakla birlikte tedavi sürecinde birçok faktör etkili oluyor. Hastalığın evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi faktörlerin de göz önünde bulundurulması gereken tedavi sürecinde; cerrahi, ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) gibi farklı tedavi seçenekleri uygulanabiliyor.

Unutmayın, #HerŞeySizinElinizde

Kapak Fotoğrafı: Anna Tarazevich (Pexels.com)

İlginizi çekebilir: Gizem Kalaç’tan Toplumdaki Menstrüasyon Algısı