Filmlerde blurlanan, halka açık yerlerde bazen istenilmemesine rağmen sutyenlerin içine sıkışmak zorunda olan memeler konumuz. Bir kesim memeler hakkında, memenin sahibi dışındaki insanların görüş beyan etmesini adaletsiz bulsa da farklı düşünceye sahip olanlar da var. Bir taraf, ‘free the nipples’ hareketini bir grup kadının dikkat çekme çabası olarak nitelerken, bir taraf bunun özgürlük, kadınların güçlendirilmesi ve eşitliğini savunan global bir kampanya olduğunu savunuyor.

Memelere Özgürlük
Memelere Özgürlük | Unsplash/@Dainis Graveris

Memelere Özgürlük: Sosyal Medyada Yapılan Sansür ve Zorbalık

Sansür

Sosyal medyada en çok tartışmaya neden olan konu, meme söz konusu olduğunda da diğer her alanda olduğu gibi erkeklere ve kadınlara farklı muamelede bulunulması. Kadınlar erkeklerin memesi açık fotoğraflarının sosyal medya mecralarınca kendilerininkilerin ‘uygunsuz’ bulunduğu gibi uygunsuz bulunulmamasından şikayetçi.

Instagram’ı örnek vermek gerekirse çıplaklık içeren fotoğrafların paylaşımı için sanat ve yaratıcılık gibi dokunuşlar arıyor. Ancak erkek çıplaklığı olduğunda da aynı şeyleri arıyor mu diye düşünmeden edemiyor insan. Hemen her şeyi paylaşabilirmişiz gibi, elma yemeden önceki Adem ve Havva gibi özgür hissedeceğimizi vaat etmelerine rağmen sosyal medya platformlarından “O kadar da özgür demedik.” tokadı yiyoruz adeta.

Zorbalık

Yine sosyal medyada Marta Sierra ismindeki influencer kendisinin memeleriyle ilgili “Memen yok gibi“, “Erkek gibi görünüyorsun” tarzı yorumları paylaşmıştı. Aslında influencer olmayan kesim için yorum yapan, mesaj atan insanları tespit edebilmek veya kapalı hesaplar ile sadece tanıdığımız insanlarla iletişim kurabilmek sayesinde bu durum pek karşılaştığımız bir şey olmasa da sosyal medyayı işi için kullanmaya çalışan birçok kadının başına gelen bu durum biraz beni şoke etmişti. Başkalarının memeleri hakkında konuşacak hakkı kendilerinde nasıl buluyorlar bu insanlar?

Belki de sırf bu kesime bir başkaldırı niyetine özellikle Instagram’dan sanatlarını veya ürünlerini satan birçok kadın girişimcinin de dikkatini çekmiş olacak son zamanlarda memeleri rahat bırakmamız gerektiğini hatırlatan birçok post ile karşılaşmaya başladık.

Farklı Şekiller ve Renklerde Tıpkı Yaratılışımız Gibi

Karşıma çıkan bu meme broşlar beni çok etkiledi. Doğadaki insan dışında herhangi bir memelinin ‘senin memen büyük/küçük’, ‘sarkık/dik’ diye birbirine zorbalık ettiğini düşünmüyorum. Bu broşlar da tıpkı yaratılışımızdaki gibi farklı farklı, parmak izimiz gibi eleştirmeye hakkımız olmayan farklılıklarımız…

İşyerleri, sutyen takmak istemeyenler için zindan gibi. Neyse ki çoğunlukla evden çalışılan şu günlerde memeler bayram ediyor. Bu en rahat çalışma şeklinde sabah kahvelerine de kendini doğal şekline göre salmış memeli kahve fincanı çok yakışıyor. Adeta her mesai saati, bir başkaldırı!

Geçenlerde Merivien‘in bu mumlarını hikayeme koyup ‘Send me nudes’ out ‘send me candles’ in yazıp Tinder’ı etiketlemiştim. Saliseler içerisinde hikayem Instagram kurallarına aykırı olduğu için silindi. İçimde kaldığı için burada bu nude kadın bedeni şeklindeki mumlara yer vermeden edemedim.

‘Over thinking’ adeta kaderimiz. “Toplum sürtük damgası mı yapıştırır, kezban mı?” diye elalemi düşüne düşüne günlerimizi geçiriyoruz. İllüstrasyon sanatçısı Kayansel‘in bu eseri her el alemi düşündüğümde o düşünceleri aklımdan savmam için hatırlatıcı görevi görüyor. Fazla kafa yormanın mental sağlığımıza zararları konusunda hepimiz hemfikiriz, memelerimize zarar verdiğini de Kayansel söylüyor. 

Birinin yaratılışla ilgili bir şeyi eleştirmek kadar birinin karar vererek, operasyon süreçlerinden geçerek içinde rahat ettiği bedenler/memeler hakkında da konuşmanın saçma olduğunu düşünüyorum. Bence artık memeleri rahat bırakıp, hepimiz rahat edelim.

Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@dainisgraveris

İlginizi çekebilir: Ceren Muslu’dan Kadın Saç İdealleri