Orijinal adı “Ninguém Tá Olhando” olan Netflix yapımı Nobody’s Looking adlı dizi, bizi koruyan melekleri anlatıyor. Ama bu melekler öyle sizin bildiklerinizden değil. Mesela kanatları var ama uçamıyorlar, o gün koruyacağı kişinin yanına giderken bizim gibi otobüse biniyorlar. İstedikleri zaman yiyip içebiliyor; insanlarla konuşabiliyor, arkadaş hatta sevgili bile olabiliyorlar. Gömlek giyiyor ve kırmızı kravat takıyorlar. Ayrıca onların ismi melek de değil, “Angelus.” Siz de bizi koruyan bu ilginç varlıkları merak ettiyseniz; gelin onların dünyasını yakından inceleyelim.

Nobody's Looking
Nobody’s Looking |Fotoğraf: tvdateswatch.com

Angelus’lar, her gün onlar için patronun belirlediği kişiyi koruyarak, mutlu ve huzurlu yaşarlarken yeni bir meleğin, Uli’nin yaratılmasıyla öykü başlıyor. Çok uzun zamandır yeni bir Angelus gelmediği için Uli ekipte heyecanla karşılanıyor tabii. Fakat o sırada kimsenin yeni Angelus’un başlarına açacağı belalardan haberi yok.

Uli yaratıldığı ilk anda, yapılacak işlerin listesini devirmekle başlıyor göreve. Ama bu ilk ve son icraatı olmuyor. Hayatlarında büyük değişiklikler yapacağı Greta ve Chun’un ekibine çaylak olarak katıldığında yüzyıllardır hiçbir Angelus’un yapmadığı bir şeyi yapıyor Uli; sorguluyor. Örneğin, meleklerin görevlerini teslim ettiği dosyalara bir daha hiç bakılmayacaksa neden raflara kaldırılıyor ki? Şef bu sorunun karşısında afallasa da üstünde durmuyor. Çünkü evrak, dosyalanmak için vardır. Uli’nin sorgulamaları zamanla bu kadar masum kalmıyor. Onları yaratan ve asla yanına girilmemesi gereken patronun odasına gizlice sızdığında her şey karışıyor.

Nobody's Looking
Nobody’s Looking | Fotoğraf: Decider.com

Uli odaya girdiğinde orada kimsenin olmadığını görüyor! Yani yüzyıllardır onlara verilen görevler aslında hamster tarafından dönen bir çark tarafından “rastgele” seçiliyor. Ortada patron diye birinin olmadığını gören Uli bunu ekip arkadaşlarına anlatıyor. Yıllardır bir hamsterın emirlerine uyduklarını, her şeyin aslında bir tesadüften ibaret olduğunu keşfeden Greta ve Chun da böylece başlıyor hayatlarını istedikleri gibi yaşamaya. İnsanlara görünüyor, partilere katılıyor, sevgililer buluyorlar…  Bu arada bizim Uli de Miriam diye bir insana aşık oluyor. Onu erkek arkadaşından ayırıp, kendi Miriam’la birlikte oluyor. Her şey böyle güllük gülistanlık gitmiyor tabii. Aniden nur topu gibi bir sorunla karşılaşıyorlar. Angelus’ların kanatlarındaki tüyler dökülmeye başlıyor ki bu hiç görülmüş bir şey değil. Bu olayın ardından Greta o acıklı cümleyi kuruyor, “Biz ölüyoruz.”

Nobody's Looking
Nobody’s Looking | Fotoğraf: Usa.newonnetflix.info

Bu noktadan sonra geri dönüp Uli’nin insanlara iyilik olarak yaptığı her şeyi sorgulamaya başlıyor Chun ve Greta. Çünkü Uli’ye epey kızıyorlar. Her şey bu çaylak yüzünden geliyor başlarına! Chun ve Greta, Uli’nin yaptığı bütün iyiliklerin aslında insanların hayatını bozduğunu keşfederken; finalde Miriam ile ilgili öğrendikleri şaşırtıcı gerçek ve patronun bir anda ortadan çıkması bütün olayları daha karmaşık hale getiriyor. 

Hem gerçeklerden hem kurgudan beslenen dizi; izlerken gülümsememizi, sorgulamamızı ve keyifli vakit geçirmemizi sağlıyor. Eğer siz de Angelus’ların dünyasına adım atmak isterseniz, dizi Netflix’te sizi bekliyor olacak. Kim bilir belki de siz bu yazıyı okurken bir Angelus sizi izliyordur…

Kapak fotoğrafı: IMDb

İlginizi çekebilir: SineMagger’dan Netflix Dizi Önerileri