Bana kalırsa Beyoğlu, son dönemlerde eski formuna kavuştu. Beyoğlu’nda eskisi gibi nostaljik  bir tat almaya, güzel sokaklarında kaybolmaya yeniden varım dediğim bir gün Mabou Pera ile karşılaştım. İyi ki de öyle olmuş dedirtti gerçek anlamda!

Konum

Mabou Pera, Asmalımescit’te, yine fazlasıyla sevdiğim Helvetia’nın hemen yanı başında minik bir yer. Bu ufak yerde koca koca lezzetler sizleri bekliyor. Geleneksel mutfak ile modernliği bir araya getiren Mabou, en sade anlatımla, harika tabakların oluşturulduğu bir Akdeniz restoranı. Mekanın şefi ve aynı zamanda sahibi olan Cem Ekşi, Baierbronn’da ünlü bir otel olan Hotel Bareiss’te çalıştıktan sonra İstanbul’a gelerek Mabou’yu yaratmış. Mabou’nun felsefesi ülkedeki malzeme çeşitliliğini kullanarak enfes yemekler yaratmak ve bunları herkese ulaşılabilir kılmak. Hatta şef Cem Ekşi bu felsefenin tam olarak İstanbul gastronomisine “dürüst” bir restoran sunmak olduğunu söylüyor.

Mabou Pera’nın menüsünün baş kahramanlarını taze mevsimlik ürünler, el yapımı makarnalar, glikozsuz tatlılar, katkısız soslar, iyi ekmek, güzel bir domates salatası oluşturuyor. Masaya yerleştiğiniz an gelen ekmeği özellikle tatmanızı isterim. Yemeğe yer bırakmak adına hepsini yiyemedim şahsen; ama ne tattıysam enfesti diyebilirim! Tagliatella Al Ragu, Ricottalı Kabak ve Havuç Tarator mutlaka denenmeli. Yemek sonrasında gelen o limonlu sorbet de gerçekten son vuruş! Pera civarlarındaysanız, Cem Şef’in bulunduğu farklı ülkelerden edindiği deneyimlerden yola çıkarak yarattığı bu özel yorumlara sahip lezzetleri mutlaka deneyin derim.

Mekan Salı-Perşembe 11:00 – 22:00, cuma ve cumartesi ise 11:00-24:00 saatleri arasında açık. Rezervasyon yaptırmanızı da tavsiye ederim.

Instagram

İlginizi çekebilir: Pera Mekanları

İlginizi çekebilir: Lulucumm’dan Loco de Pera