Son Ada, başından sonuna kadar hayran kaldığım alegorik, çarpıcı ve sürükleyici bir roman oldu. Hayatımın sonuna kadar bir kitap seçme şansım olsa hiç kuşkusuz Son Ada olabilirdi. Zülfü Livaneli bence bu kitabı ile tam olarak bir başyapıt hazırlamış. 

Öncelikle, tüm hikaye düşsel bir adada geçiyor. Şehrin gürültüsünden ve yoğunluğundan uzakta, huzur içinde, dostça ve kardeşçe yaşayan ada halkının günleri bahçelerden meyve ve sebze toplayarak, hayvanlarını besleyerek ve keyifli sohbetler ederek sürüp gidiyor. 

Ada halkı yıllardır süregelen alıştıkları hayata devam ederken, darbeci bir başkan emekliliğini geçirmek için bu huzur dolu adaya yerleşiyor. Başkan zamanla, yerleştiği bu ütopyayı tam bir distopyaya dönüştürüyor. Otoriteyi tek bir kişide toplamaya çalışıyor, hayvanlarla insanların dostluğunu bozuyor, bu da yetmiyor komşuların arasını da bozarak adadaki tüm huzuru yok ediyor. Zülfü Livaneli tüm bu olayları aktarırken her adımında düşünmemizi, yaşadığımız toplumu, dünyayı ve kendimizi bir süzgeçten geçirmemizi sağlıyor. Sevinci, hüznü, huzuru, huzursuzluğu ama en çok da çaresizliği çok iyi hissediyoruz. 

İsimsiz bir anlatıcının ağzından dinlediğimiz hikaye, aslında çevresinde yaşananları yeni farketmeye başlayan bir vatandaşın çaresizlik halinde ne kadar değiştiğine ve nasıl tepkiler verdiğine değiniyor. Yazar dostuna, başlarda inanmayan bu vatandaş sonrasında çok pişman olsa da her şey için geç kalınmış oluyor. 

Tüm kitap boyunca beni en çok etkileyen bölümlerden biri de hiç şüphesiz martıların baş kaldırışı ve biz insanların bile göze alamadığı durumu zariflik ve cesaretle üstlenişi oldu. Martılara bakış açım değişti, gökyüzünde her martı gördüğümde hemen aklımda bu düşsel başyapıtı canlandırmaya başladım.

Özellikle kitabı ilk defa okuyacak olanlar için söylüyorum, kitabı bitirdiğinizde kendi kendinizi sorgulayacak ve bu yaşa kadar nelere bu şekilde tepkisiz kaldığınızı ya da nelere baş kaldırarak hakkınızı aradığınızı düşüneceksiniz. Çünkü bu kitap içinizde bir şeyleri yeşertecek. Okuduğunuza pişman olmayacaksınız. 

Böylesine distopik bir dünyayı bize bu kadar yalın anlatarak, düşünmemizi sağladığın için teşekkürler Zülfü Livaneli.

 “Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir.”
-Yaşar Kemal-

Kapak fotoğrafı: Instagram / @biragacbinkitap

İlginizi çekebilir: BiblioMagger’dan Kitap Önerileri