Büyükada’da ise görenin fotoğraflamadan geçemediği, mimarisine, dekorasyonuna hayran bırakan bir otel var ki, sanırım herkesin aklına aynı yer geliyordur. Tabii ki Splendid Palace’tan bahsediyorum.

Splendid Palace
Splendid Palace | Fotoğraf: splendidhotel.net

İstanbul’da yaşayanlar benimle hemfikir olacaktır: bu şehri ne kadar çok seviyor olsak da yeri geliyor trafiği, keşmekeşi ve gürültüsü ile bizi bunaltabiliyor. Ve hepimizin zaman zaman kısa bir “kafa tatiline” ihtiyacı oluyor… İçinde bulunduğumuz süreçte evden çalışanlar olarak toplu taşımanın getirdiği zaman kaybını kendi lehimize çevirmiş olsak da, bu sefer de ofise dönüşen evlerimizde kendimizi sıkışmış hissedebiliyoruz. Limitli sosyal yaşam, dilediğimiz yere seyahat edememe özgürlüğü vesaire derken insan doğası gereği bir molaya ihtiyacımız oluyor.

İstanbul’un karmaşasından en kısa sürede uzaklaşmanın bir yolunu arıyorsanız cevap bir Adalar vapur iskelesi kadar uzağınızda. Şehrin tüm fiziki imkanlarını barındıran ama bir o kadar da şehirden uzak ilk adres ise tabii ki Büyükada. Büyükada’da ise görenin fotoğraflamadan geçemediği, mimarisine, dekorasyonuna hayran bırakan bir otel var ki, sanırım herkesin aklına aynı yer geliyordur. Tabii ki Splendid Palace’tan bahsediyorum. Siz söylemeden ben peşinen söyleyeyim; fiyat bakımından ekonomik bir seçenek değil kabul. Ama kendinizi şımartmak için ayırabileceğiniz bir miktar var ise, hiç düşünmeden odanızı ayırtın ve 1 geceliğine şehirden kaçın derim.

Splendid Palace‘ın Tarihi

Şehirden kaçan bir İstanbullunun Büyükada’da 2 günde neler yapılabileceğine geçmeden önce, Splendid Palace ve tarihinden bahsetmeden olmaz. 1908’de açılan Splendid Palace, Türkiye’de 1.derecede tarihi eser statüsünde orijinalliği ilk günkü özelliklere sadık kalınarak işletilen tek otel aynı zamanda. 1929’da düzenlenen bir akşam yemeğinde Mustafa Kemal Atatürk’ü de ağırlayan otel, Cumhuriyet Baloları da olmak üzere pek çok baloya ev sahipliği yapmış. Art Nouveau tarzından belli ölçüde esinlenilmiş otelin mimari tasarımında, odaların ve koridorların çevrelediği aydınlık iç avlusu ve avlu etrafındaki sütunlar ile birlikte bir doğu / batı sentezi açıkça görülüyor. 

Resepsiyon, bar ve yemek salonlarının bulunduğu kattaki mobilyalar, özenle seçilmiş aksesuarlar ve uyumları, sanki bir dekorasyon dergisi karıştırıyormuş hissi uyandırıyor insanda. Aynı katta bulunan o meşhur iç avlusuna geldiğinizde ise her detayı hayran hayran incelerken buluyorsunuz kendinizi. Mevsim itibari ile kapalı olan havuz tarafını inceleme imkanım olmadı ama fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla, kırmızı-beyaz şezlongları, film karesinden fırlamışçasına keyifli bir ortam.

Gelelim kaostan kaçıp huzuru bulduğumuz Büyükadamızın keyif rehberine. Evet gezi rehberi değil, çünkü muhtemelen her İstanbullu adadaki klasik turları birçok kez yaptı. Bu bir iki günlük keyif rehberi olacak o yüzden 🙂

Büyükada Keyif Rehberi

Birinci Gün

Sabah erkenden vapura bindik, ilk adresimiz tabii ki Büyükada Pastanesi. Kahvaltımızı buradan alıp, iskelenin oradaki çay bahçesine oturup güzel bir çay ısmarlıyoruz. Ben son gidişimde Patlıcanlı Poğaça ve Kremalı Börek denedim, kesin önerimdir ikisi de. Geleni geçeni izleyerek, deniz havasını içimize çekerek kahvaltımızı yaptıktan sonra, otele eşyalarınızı emanete bırakıp adada ufak bir gezintiye çıkabilirsiniz.

Adalar’da bildiğiniz üzere artık fayton kullanılmıyor. Özgürlüklerine kavuşan atların yerini otobüsten ufak – golf arabasından büyük elektrikli araçlar aldı. Ama tabii bisiklet kiralamak çok daha zevkli bir seçenek, hem de börekleri çörekleri yakma fırsatı 🙂 Bisiklet turumuzu attık, artık odamıza giriş yapabiliriz. Splendid Palace birçok oda seçeceğine sahip, en ekonomik olanı da bahçe manzaralı odalar, ama şansıza küçük balkonunuzdan bir deniz manzarası da karşılayabilir sizi.

Başta bahsettiğim gibi, bu otel adeta bir mimari ve estetik şölen olduğu için, içeri girer girmez her yeri fotoğraflama isteği geliyor ilk olarak. Yazıyı buraya kadar okuyup, ee pandemi ne oldu diyorsanız hiç merak etmeyin; otelin odaları, her yeri tertemiz ve önlemler gayet yeterli. Odanızda sizi ve maske & kolonya sürprizi bile bekliyor.

Sabahın bisiklet yorgunluğunu atmak için Splendid’in kendi kafesinde bir kahve molası vermenizi öneririm. Sokağa direkt bakan kırmızı sandalyeleri ve mermer masalarıyla Paris’te bir kafede hissetmek garantili. Kahve-kitap keyfi yaptıktan sonra odanızda biraz şekerleme yapabilir, ya da yürüyüşe çıkarak adanın keşfetmediğiniz sokaklarını keşfedebilirsiniz. Mevsim itibariyle boş olan sokaklarda yalnızca ada sakinlerine rastlayacak ve maskenizi kısa bir süreliğine çıkararak nefes alabildiğinizi hissedeceksiniz.

Akşamüstü olduğunda ise, otelin kendine özel kokteyllerinden birini deneyebilir ve sonrasında Splendid Restaurant’ın özenle oluşturulduğu çok belli olan menüsünden bir akşam yemeği yiyebilirsiniz veya sahile inip kendinize bir rakı ısmarlayıp, birkaç meze tadıp başka bir keyif ortamı da oluşturabilirsiniz tabii. Gece otele döndüğünüzde de Homemade Aromatherapy’nin müthiş kokulu şampuanları ile sıcak duşunuzu alıp, bir sonraki sabaha huzurla uyanabilirsiniz.

İkinci Gün

Adadaki 2. günün sabahında, eğer kahvaltı dahil konaklama seçtiyseniz otelin serpme kahvaltısı ile karnınızı doyurup, eşyalarınızı emanete bırakarak adada biraz daha vakit geçirebilirsiniz. Otelde kahvaltı etmeyecekseniz de adada birçok kahvaltı mekanı mevcut. Ada Kahvaltı, Bahçede Sinek Cafe, Loc’ada Büyükada bu seçeneklerden öne çıkanlar arasında.

Kahvaltınızı ettikten sonra, bu sefer de bisiklet ile adanın Nakibey tarafına pedallayarak boş iskeleleri, boş kumsalları keşfedebilir, Sedef Adası manzarasında hayallere dalabilirsiniz. Dönüş vakti geldiğinde pastaneye tekrar uğramayı ve eve lokumlu kurabiye almayı unutmayın. Sonraki günler çay saatinde o kurabiyelerden yerken, kendinize hediye ettiğiniz bu keyifli kaçışı hatırlayıp gülümseyeceksiniz 🙂

Pandemi öncesinde de şehrin, iş hayatının stresi bizi yeterince zorluyordu ama özellikle bu süreçte bedensel ve zihinsel olarak kaçışa daha çok ihtiyaç duyuyoruz doğal olarak. Şehirden çok uzaklaşmadan, paniğe kapılmadan, güvende hissettiğiniz bir kafa tatiline çıkmak, keyif yapmak isterseniz, hazır havalar soğumuş ve kalabalık sezon geçmişken Splendid Palace’ta konaklamanızı gönül rahatlığıyla tavsiye ederim. 

Kapak Fotoğrafı: splendidhotel.net

İlginizi çekebilir: Bahar Yıldız’dan Büyükada