Yaşadığımız bu bir seneyi düşündüğümüzde sizce de fazla büyümedik mi? Hayatımızın belli yıllarında bizi büyüten, olgunlaştıran hatta dönüm noktamız dediğimiz olaylarla karşılaşırız. Bu kimileri için anne ya da baba olmak, bir yakınını kaybetmek, iflas etmek olabilir. Peki siz büyüdüğünüzü ne zaman hissettiniz?

2020
2020 | Fotoğraf: Unsplash/@edwinhooper

2019 yılına neşeyle, bize yaşattıklarına teşekkürlerle veda ederken 2020’yi daha iyi bir yaşam temennisiyle coşku ve heyecanla karşıladık, ancak anladık ki 2020’nin de bize coşku ve heyecanla anlatacağı şeyler varmış; bizleri daha senenin ilk aylarından yangınlar, depremler, çığ düşmesi gibi doğal felaketlerle karşıladı derken 30 Ocak’da Dünya Sağlık Örgütü Covid-19 virüsü için acil durum ilan etti. Dünyaca sevilen insanlara hoşça kal derken kendi sevdiklerimize buruk bir veda dahi edemedik.

Depremler, yangınlar, uçak kazaları yıl içerisinde devam ederken siyasi gerilimler de iyice yükseldi hatta soğuk savaşlar yerini sıcak savaşlara bıraktı; Türkiye, Suriye’yi havadan ve karadan vurmaya başladı, Eylül ayında Ermenistan’ın Karabağ saldırısı sonrası 44 gün süren Azerbaycan-Ermenistan savaşı yaşandı. Ancak tabii ki soğuk savaşlar, tıpkı depremler, toz bulutları, büyük patlamalar gibi arka planda çalmaya devam etti.

2020
2020 | Fotoğraf: Unsplash/@arnykoor

Türkiye mültecilere Avrupa kapılarını açarken, Joe Biden S400 meseleleri için Türkiye’ye yaptırım uygulanabileceğini açıkladı. Bu sırada Dolar, Euro, altın yıl içerisinde rekor üstüne rekor kırarken eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Instagram üzerinden yayınladığı post metniyle istifa etti. İstifa bu sefer kabul oldu, çünkü hatırlarsanız İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifası kabul edilmemişti.

Yapılan araştırmalar Türkiye’deki gençlerin %76’sının yurtdışında yaşamak istediğini gösterdi, umutsuzluk ve gelecek kaygısı içinde yaşayan gençler, belirli kitleler tarafından vatan haini olmakla suçlandı.
2020 yılında 300 kadın melek olmadı; eşleri, reddettikleri sevgilileri, patronları hatta kendi evlatları tarafından canice katledildi, üstelik bu caniler ya tahliye edildi ya da hiç tutuklanmadı, indirim alanlardan bahsetmiyorum bile.

Black Lives Matter
Black Lives Matter | Fotoğraf: Unsplash/@claybanks

Ayrımcılık, eşitsizlik devam etti, hiç durmadı; Amerika’da polisin orantısız gücüne maruz kalan George Floyd “Nefes alamıyorum” diyerek hayatını kaybetti. Bu olay kitleleri harekete geçirse de ne yazık ki eşitsizlik, sömürgecilik, haksızlık üzerine kurulan düzeni değiştiremedi.
Bizleri okullarımızdan, işimizden, sosyal hayatlarımızdan zınk diye ayıran Koronavirüs için aşı ve ilaç gelişmeleri yaşandı ancak yeterli sonuç alınamadı. İki Türk-Alman bilim insanı Prof.Dr. Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in kurduğu BioNTech, Koronavirüs aşını bulduklarını açıkladı ancak 2020’nin son aylarında Koronavirüs de mutasyona uğradığını açıkladı üstelik yeni mutasyona uğramış bu Koronavirüs İngiltere’den ülkemize gelen yolcular arasında 15 kişide tespit edildi.

2020 yılında tüm bu gelişmeler yaşanırken sevdiğimiz, örnek aldığımız, kimimizin idolü kimimizin yalnızca arkadaşı, eşi, dostu binlerce hatta on binlerce insan hayata gözlerini yumdu. İnsanoğlu olarak hiçbir şeyden ders almadığımız gibi bir yıl içine sığan onlarca felaketten de ders almadık, yaşadığımız tüm acılar, kayıplar, hasarlar için 2020’yi suçladık.

2020
2020 | Fotoğraf: Unsplash/@claybanks

Malzemeden çalan ya da malzemelere deniz kumu karıştıran müteahhitlere ticari zekalı dedik diğerlerini yüreklendirdik; takım elbise giyen, “pişmanım, seviyorum, o benim namusumdu” diyen her suçluya acıdık, indirim verdik hatta serbest bıraktık ve bir sonraki kadının, çocuğun, hayvanın hayatını tehlikeye attık. Arabalar, yatlar, çipler üretmeye devam ettik çünkü virüs için ilaç bulmaktan daha karlı diye düşündük. Bilgisayarı, interneti olmayan binlerce güzel kalpli çocuğu, genci düşünmedik, kırıcı söylemlerimizle içlerindeki eğitim aşkını öldürdük. İş yeri kapatılan ya da ücretsiz izne ayrılmak zorunda bırakılan insanlara destek olamadık, çaresizlikten kendilerini yaktıkları videoları “Neden böyle oldu?” diyerek izledik. Fabrika bacalarına filtreler takmadık, çöpleri denizlere, topraklara attık, küresel ısınma uyarılarını dikkate almadık. Sibirya’daki 38 derece rekor sıcaklığa hayret ettik, yetmedi sorumsuzluğumuz yüzünden çıkan yangınlarda binlerce canlıyı evsiz, ailesiz bıraktık. İnsanlara kibar davrananları, kavgasız, konuşarak sorun çözmek isteyenleri zayıf gördük, ezmeye çalıştık. Bir canlının hayatını savunan insanları dövdük hatta yetmedi hapse attık; özgürce düşüncelerini dile getirenleri dinsiz, vatan haini ilan ettik, dini kullanarak insanları sömürenlerin eteklerini öptük.

Umarım, haksızlıklara daha fazla ses çıkarabildiğimiz, sadece kendimiz için değil mağdur olan herkes için adaleti aramaktan korkmadığımız, suçluları yüreklendirmediğimiz, ama az ama çok bir şekilde insanların hayatına olumlu yönde dokunabildiğimiz, sağlığın, barışın, mutluluğun paradan, insan kandırmaktan, sömürmekten daha önemli olduğunu anlayabildiğimiz, bilimi, hukuku hayatımızın her noktasında daha çok görebildiğimiz güzel yılların habercisi olur 2021. Umutla kalın! Kalın ki, kendi içimize bir dönüş yaşayıp, önce kendi içimizi sonra dünyayı daha yaşanılabilir bir yer yapabilecek değişimleri tüm dünyaya dokunduralım! 

Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@kellysikkema

İlginizi çekebilir: Berkay Çolak’tan Yeni Medya Okuryazarlığı