Geçtiğimiz hafta sonu yaklaşık 2.5 gün Adana’daydım. Buraya ikinci gidişim olduğu için biraz daha farklı ve yeni mekanları keşfetmek istedim. Evet kebap, muzlu süt ve tatlı gibi klasikleşen Adana lezzetlerini yedik içtik ama bu kez şehre farklı bir açıdan bakmak istedim ve 3. nesil kahvecilerin özellikle son birkaç yıl öncesine göre ne kadar arttığını gözlemledim. Şimdi size Adana’da beğendiğim ve deneme şansı bulduğum birkaç kafeyi anlatacağım. Adana sıcağında elimizde buz gibi kahve ile dolaşmak inanın çok iyi oldu. 🙂 

Adana‘nın 3. nesil kahve duraklarına geçmeden önce sizlere burada çok meşhur olan Gar Kahvesi’nden bahsetmek istiyorum. Çifte kavrulmuş Gar Kahvesi, özel bir kavurma yöntemi uygulanarak elde ediliyor ve alışılan kahvelere göre daha yoğun bir kıvamı var. Servisi ise kahve fincanında değil çay bardağında yapılıyor. Buna tarsusi diyorlar. Tarsusi ismi de Osmanlı döneminde kişiye özel anlamına gelen tarz-ı husisi’den geliyormuş. Biz de İstanbul’a dönmeden Gar Kahve’mizi 1960 senesinden bu yana hizmet veren Gar Bakkaliyesi’nden (Gar Kurukahvesi) aldık. Eğer Adana’ya yolunuz düşerse Gar Kahve’nizi almadan dönmeyin derim. 🙂 

Storie Store

Adana turumuzun ilk durağı Gazipaşa’da bulunan, mottosu ‘write your storie’ olan Storie Store oldu. Burası keyifli oturma alanı, zengin menüsü ve lezzetli kahvelerinin yanı sıra yağmurluk, çanta gibi tasarım ürünlerinin satıldığı konsept bir kafe. Ne yedim içtim diye soracak olursanız; klasik bir americano ile çilekli ve kremalı pasta denedim. Porsiyonlar diğer masalarda da gördüğüm üzere oldukça doyurucuydu, fiyat/performans olarak da özellikle İstanbul’a göre çok normal geldi. 

Differently Creative Kitchen

İkinci gün kahve durağımız Ziyapaşa Bulvarı’nda bulunan Differently Creative Kitchen oldu. Burayı paylaştığımda arkadaşlarımdan küçük bir linç yedim; ‘Adana’ya gittin vegan şeyler mi yiyorsun içiyorsun?‘ diye. 🙂 Adanalı arkadaşımız burayı tavsiye etmişti ve klasik tatları denedikten sonra farklı bir lokasyon denemek iyi geldi diyebilirim. Bu arada bu mekan Adana’nın tamamen bitkisel bazlı ilk kafesi. Menüsü bitki bazlı yiyecekler ve içeceklerden oluşuyor. Mekanın iç dekorasyonu ise oldukça zarif ve minimal. Biz burada klasik kahveden vazgeçmedik hemen filtre kahve ve americano’muzu sipariş edip yanına da (bounty) “Coco Channel” söyledik.

Moodra Coffee & Kitchen

Son gün uçağa binmeden önce bir kahve içelim dedik ve yine Ziyapaşa Bulvarı’nda bulunan Moodra Coffee & Kitchen’a gittik. Moodra için de konsept bir kafe diyebilirim. İçeride kahvenin yanı sıra yoga ve aromaterapiye yönelik ürünler de satılıyor. Menüsünde bowl, çeşitli pastalar, tost ve crostiniler, yağsız-unsuz tatlar ve çok sayıda kahve ile çay çeşitleri bulunuyor. Fiyatlar ise özellikle diğer mekanlar ile karşılaştırıldığında İstanbul’la benzer diyebiliriz. 

House of Kamer

House of Kamer’in yemeklerini ve hizmetini çok beğenemesem de tatlılarının lezzetli olduğunu söyleyebilirim. Konsepti aşırı vintage (tam benlik). Vaktiniz varsa portakal ağaçlarıyla dolu, ferah bahçesinde kahve-tatlı veya şarap keyfi yapabilirsiniz. Adana sıcağında House of Kamer’in bahçesi size iyi gelebilir, rezervasyon yapıp gitmenizde fayda var.

Eğer sizin de Adana‘ya yolunuz düşerse yukarıda bahsettiğim mekanlardan birini tercih edebilirsiniz. Biz otelde kahvaltı almadığımız için bu tür kafeler bize Kazım Büfe dışında alternatif oldu diyebiliriz. Adana’da geçirdiğimiz 2.5 günde bu üç mekanı deneme şansımız oldu. Vaktiniz kısıtlıysa siz yine de Gar Kahve’nizi almadan dönmeyin derim. 🙂

Kapak Fotoğrafı: Instagram @storiestore_

İlginizi çekebilir: Selin Şen’den Adana’da Kebap Dışında Ne Yenir?