Ev ortamından uzaklaşmaya ve doğa ile bütünleşmeye hepimizin ihtiyacı var, özellikle bu günlerde. Biz de bu vesileyle geçen hafta ailemle birlikte Bolu’da yer alan Anakamp’ı ziyaret ettik. Bize çok iyi gelen ve biraz da olsa nefes alabilme imkanı sağlayan bu deneyimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Öğrenci köyü konseptinde kurulan Anakamp’ı ziyaret etmek için herhangi bir yaş sınırlaması bulunmuyor, bizler yetişkin olarak deneyimledik ve çok da memnun kaldık.

Anakamp | Fotoğraf: anakamp.com.tr

Anakamp

Kuruculuğunu Tolga Demir’in üstlendiği Anakamp, çocukların her açıdan gelişimine önem veren eğitimci bir bakış açısıyla hayata geçirilmiş. Günümüzde çocukların evlerinde kapalı hayatlar sürmesi, eskisi gibi sokakta özgürce oynayamaması ve dijital ortamda vakitlerini geçirmesinden ötürü onlar için doğa içerisinde bulunabilecekleri bir ortam olarak düşünülmüş.

Anakamp’a gelen öğrenciler, yalnızca ders çalışarak ve test çözerek değil, yaratıcılıklarını kullanarak da kendilerini geliştiriyorlar. Çocukların teknolojidense doğaya odaklanmalarını hedefleyen bu ortamda; orman içinde yürüyüşler, atölye çalışmaları, binicilik ve kızak gibi çeşitli aktivitelere yer veriliyor. Unutmayın bu aktivitelerden yetişkinler de yararlanabiliyor 🙂

Anakamp | Fotoğraf: anakamp.com.tr

Kampta çocuklara bitki bakımı ve yetiştirilmesi, çeşitli hayvanların davranışları ve beslenmesi hakkında da detaylı eğitimler veriliyor, ayrıca öğrendiklerini pratikte uygulayabilme şansları da var. Bu açıdan ezberci eğitim anlayışını bozan ve çocukların yaratıcılığını, merakını ve özgüvenini öne çıkarmayı amaçlayan bir sistem kurulduğunu görebiliyoruz. Başarı kavramına yalnızca akademik açıdan bakmayıp çocukların kendi özelliklerini ortaya koyabileceği ve uygulayarak öğrenebileceği bir eğitim köyü kurmak takdir edilesi doğrusu. 

Anakamp | Fotoğraf: anakamp.com.tr

Anakamp’a giden yol, navigasyon uygulamaları sayesinde rahatlıkla bulunabiliyor. Yine de Bolu Mudurnu’nun biraz daha ilerisinde bulunan kamp alanına gidecek ziyaretçilerin karlı havalara dikkat etmesini öneririm.

Örneğin Ankara’dan yola çıktığımızda kar yağışı uyarısı bulunmuyordu fakat Anakamp’a gittiğimizde karla karşılaşmak bizim için bir sürpriz oldu. Hatta hayatımda ilk kez kızak kayma deneyimimi de bu sürpriz sayesinde yaşadım. Yani Anakamp’ta her hava koşuluna uygun bir etkinlik bulmak mümkün!

Kamp, sakince dinlenmek isteyen konuklarına ev rahatlığında bir konfor sağlıyor. Eğer daha hareketli bir tatil hayal ediyorsanız sizler için de günün farklı saatlerinde, çeşitli zorluk derecelerine sahip doğa yürüyüşlerine katılabilirsiniz. Eğer hava soğuksa ve bu etkinliklerin hiçbirini yapmak istemiyorsanız da Anakamp’ın sevimli kafesine gidip çay ve kahvenizi içerken karın yağışını seyredebilirsiniz.

Biz yetişkinler olarak Anakamp’ta oldukça keyifli ânlar geçirdik, aynı şekilde çocuklar ve ebeveynleri için de çok eğlenceli bir deneyim olabileceğini düşünüyorum.

Kapak Fotoğrafı: anakamp.com.tr

İlginizi Çekebilir: Larissa Bapuçoğlu’ndan Karadeniz Yaylaları