Minimalist detaylarla dekore edilmiş bir ada evi, Eylül’ün sarı sıcak yazı, Ege’nin güneşi ve hafif esen Eylül melteminde ferforje masa ve sandalyelerin bulunduğu terasta elinizde kitabınız fonda çalan Phinea Newborn Jr.’dan For Carl… Masanızda özenle hazırladığınız peynir tabağınız, bulunduğunuz çevrede yetişen zeytinlerden elde edilen zeytinyağınız ve bulunduğunuz çevrede bulunan butik şarap üreticilerinden aldığınız şarabınızla hafta sonunun keyfini çıkarıyorsunuz. Tüm bunlar size Toscana’yı hatırlatmış olabilir ama anlatmak istediğim yer İzmir Karaburun’da Kösedere Köyü’nde bulunan Casafrello’ya ait.

Casafrello, Yunan adalarından esinlenen bir mimari ile yapılmış ve tamamen minimalist olarak tasarlanmış bir Airbnb evi! Son zamanlarda İzmir ve çevresinde bu şekilde zevkli tasarlanmış ve tamamen özel vakit geçirmeye odaklı olarak düşünülmüş Airbnb evlerine merak sardım. Bulunduğumuz coğrafyanın güzelliklerini keşfetmeye, bu güzellikleri modernize etmeye ve dünyadaki örnekleriyle rekabet edebilir konuma getirmeye çok önem veriyorum. Casafrello fazlasıyla bu tanıma uyuyor.

4 kişiyi misafir edebilen Casafrello, iç mimar Fırat Kurt tarafından renove edilmiş. Küçük bir alanda oldukça zevk sahibi detaylara sahip evde bulunan eşyalar Fırat Bey ve kız arkadaşının yurtdışı seyahatlerinden aldıkları, hikayesi olan, eskici dükkanlarında satılan özel aksesuarlardan oluşuyor. Böylece eve yaşanmışlık katıyor. Göz yormayan, sade ve bence gerçek bir “instagrammable” olan evi tasarlarken Fırat Kurt, taş duvarları korumuş, tüm kapı, pencere, oturma alanları, asma kat, mutfak ve banyo yeniden tasarlamış. Evin içindeki tüm mobilyalar, pencereler, kapılar ve tavan masif ağaçtan üretilmiş.

Evde her alan çok zevkli değerlendirilmiş. Özellikle Yunan ada evlerinde görmeye alışık olduğumuz merdiven altının şömine odunları için kullanılması fikri oldukça ilgi çeken bir detay.

Kösedere Köyü ve Casafrello

Evin mimarisinden bu kadar bahsetmişken bulunduğu Kösedere Köyü’nden bahsetmeden geçemeyeceğim. İzmir çevresindeki en iyi 10 köy arasında olan Kösedere köyü Karaburun ilçesinde bulunan, tarihi 1200’lü yıllara dayanan nispeten bakir kalmış bir köy. Henüz turistik popülaritesi olmadığı için sessizliğin ve doğanın keyfini çıkarabiliyorsunuz. Ayrıca kendine ait bir gastronomisi de mevcut. Köyün en bilinen yemeklerinin başında öküz köftesi geliyor. ‘Öküz köftesi’nin ne olduğunu özetlemem gerekirse; bir tür etli mücver diye tanımlayabilirim.

Bunun dışında Ege otları, Peksimet, Masır Böreği, Pirinçli Mantar Böreği, Puf Böreği, Kösedere Mantısı, Çullama, Zıngata, Bazına, Cizlembe, Çiğ Sarma, Etli Sıra, Kabak Çiçeği Dolması, Kupanisti Peyniri, Damak Tatlısı, Oklavadan sıyırma ev baklavası da Kösedere köyünün mutfağına ait tatlardan. Casafrello ise tüm bu güzelliklerden bağımsız olarak kendinizi şehrin tüm kaosundan uzakta hissedebileceğiniz,  harika lezzetler hazırlayıp keyifli sofralar kurabileceğiniz, sessizliğin ve doğanın keyfini çıkarabileceğiniz mükemmel bir deneyim sunuyor.

Bence özellikle sonbaharda  mükemmel manzarasına karşı Fransız mutfağının en sevdiğim öğelerinden olan mürdüm erikli turta yapıp kitabınızı okuyabileceğiniz harika bir kaçamak seçeneği olabilir!

Kapak Fotoğrafı: Instagram/@casafrello

İlginizi çekebilir: Canan Keleş’ten Kuzey Ege’den Notlar