Galeriler sadece sanatçının oluşturdukları ile izleyici arasında bağ kurma alanı değil bu bağı kurarken izleyiciye kendi deneyimlerinden yola çıkarak düşünme, duyuları harekete geçirme ve sorgulama mekanizmasını devreye geçirme mekandır. Bu bağlamda galerilerde sergilenen çalışmalar kadar izleyicide bırakılan etki “Sanat Nedir?” sorusunun cevaplarından birine dönüşebilir. Tıpkı Neslişah Mamati’nin bir galeriyi “ev” denilen alana dönüştürmesi gibi.

istila 1

Mimari anlamda “Ev” tüm canlıların kendilerini en güvende hissedecekleri yer olarak oluşmaya başlamış, ardından bireysel özerklikler ve bedensel aktivitelere göre şekillenerek günümüzde kullandığımız 2 oda 1 salon formuna gelmiştir. Koltuk görünce oturulacağını, üzerine uzanabileceğimizi biliriz, bir dolabın içerisinde az çok ne vardır tahmin edebiliriz. Tüm bu gündelik hayatta kullanılanlar ile oluşturduğumuz işlenmiş bilgiler bizlerde bilinmeze yol açmadığı için tıpkı çok iyi bildiğimiz sokaklarda gözü kapalı adres bulmak gibi bir rahatlık oluşturur. Neslişah Mamati bu noktada mekansal kurgu ile devreye girerek, form ve insan psikolojisini irdeleyen, mekanda canlılara ait ritimsel özelliklerden biri olan nefes alıp verme ile canlıyı taklit edip, galeri fikrinden uzak, belleğimizde “ev” olarak kurguladığımız görüntüye yakın ancak bu iki dengede mimik oluşturan bir alan yaratarak izleyiciye değişik bir izlenim sunuyor.

istila 2

Galeriden içeri girdiğinizde oldukça tanıdık objeler ile karşılaşıyorsunuz, dönemsel mobilyalar, tavanda avize, yaşanmışlık belirtisi yaşatan bir yemek masası, makyaj aynası, orada yaşayan herhangi bir bireyin saçından yeni sökülmüş gibi duran bigudiler, asılıp toplanmamış çamaşırlar, yanan mumlar, açık kalmış televizyon, her şey yerli yerindeyken anında bilinmez bir durum olmuş ve oyuncular tüm bu sanat yönetmenliği yapılmış setten bir anda yok olmuşlar gibi, bir şeyin yerini bir başka şey doldurmuş gibi. Üstelik nefes alıp veren bir şey. Bir İSTİLA!

istila 3

Bu istila size ilginç bir deneyim sunuyor. Galeride sabitmiş gibi duran bir balon bir anda şişebiliyor, dolap kapaklarını açabiliyor, sandalyeyi devirebiliyor, planlanmış ancak plansız gibi görünen bir saldırıya dönüşebiliyor.

istila 4

Girişte sol kısımda herhangi bir koltuğa oturduğunuzda sizi saran balonlar bir anda bütün üst bedeninizi kapatabilir. Onları itebilir, şeklini bozabilirsiniz. Hatta tüm bu nefes alıp veren balonları bir zamanlar farklı bir amaçla kullanılan apartmanın her katının birer galeriye dönüşmesi ile mekanlarından olmuş ruhların galeriyi istila etmeleri gibi algılayabilirsiniz. İstila size hareketsiz ve hareket eden ile olan ilişkiyi bir çok açıdan görmenizi ve deneyimlemenizi sağlarken neye “sanat” olarak baktığınızı sorgulamaya çalışıyor. Gördükleriniz mi yoksa deneyimleriniz mi?

istila 5

Sergiyi 15 Mayıs 2015 tarihine kadar Mısır Apartmanı’ndaki Nesrin Esirtgen Collection galerisinde gezebilirsiniz.