Sarımsak kokularını takip ederken kaybolduğumuz sokaklar, Bella Ciao şarkısını söyleyen sokak müzisyenleri ve kaldırımları renklendiren Vespa’lar… Evet, İtalya’dayız! Bugün Dante’nin yürüdüğü dar sokakları, Leonardo da Vinci imzalı kanalları ve şapellerle çevrilmiş kutsal dağları sadece tek bir şey için aşıyoruz: o da meşhur İtalyan makarnaları! İkinci defa uğradığımızda heyecanla karşılandığımız Trattorialar’dan tanımadıklarımızla bir yemekte dost olduğumuz Osterialar’a kadar İtalya’yı geleneksel lokantaları ile keşfetmeye ne dersiniz?

İtalya Lokanta Kültürü – Fotoğraf: Unsplash.com / Gabriella Clare Marino

Zamanın yapmamız gerekenlere göre değil de yemek saatine uygun yavaşça ilerlediği İtalya sokaklarındayız. Burada kahvaltılar hızlıca edilir, öğle yemeğinden sonra dinlenilir, gün batımında aperitivolara buluşulur ve akşam yemeklerinde makarna ya nesilden nesile geçen tarif defterlerine göre hep birlikte hazırlanılır ya da mahallenin lokantasında kalabalık masalarda yenir. Çünkü İtalya’da özellikle makarna; farklı sosları ve türleri ile sevgimizi ifade etmenin başka bir yoludur. Restoranlardan sokağa yayılan yemek kokuları seyahat rotamızı belirlerken; İtalya’nın çoğu zaman değişen isimleri ile kafamızı karıştıran geleneksel lokantaları arasındaki farkları merceğimize alıyoruz.

İtalyan Makarnaları

Osteria – 1465 yılında ilk defa Bologna’da açılan Osteria Del Sole ile dışarıda yemek yeme kültürünü başlatan İtalyanlar; alışkanlıklarını değiştirirken minik adımlar attı. İlk dönem Osterialar’ında misafirler, yedikleri yemekleri ve içtikleri şarapları kendi evlerinden getiriyordu. Bilinmeyen bir sebepten ötürü meyve yemenin başta yasak olduğu Osterialar, zaman içerisinde Osteria con Cucina -Mutfaklı Osteria- ismini alarak İtalya’nın en geleneksel yemeği makarnayı aile sırrı tarifler ile servis etmeye başladı. Bize göre tahta masalarındaki kare örtüleri, yemeğin ortasında içeriye dalan sokak müzisyenleri ve tanımadığımız kişiler ile paylaştığımız masalarda ettiğimiz sohbetleri ile Osterialar; İtalyan kültürünün sadeliğini ve doğallığını en çok yansıtan yerler. Günümüzde gittikçe azalmaya başlayan Osterialar’ın turistlerden uzak, lokal yerlerini bulabilmek için ise İtalya’nın dar sokaklarında bir keşfe çıkmak ve gizemli köşeleri dönmekten çekinmemek gerekiyor.

Trattoria – Fotoğraf: Unsplash.com / Marialaura Gionfriddo

Trattoria – Osterialar’a mutfakların eklenmesinin ardından dışarıda yemek yeme kültürünü bir adım ileriye taşımak isteyen İtalyanlar; zamanla Trattorialar açmaya başladı. Geleneksel makarna tariflerinin sadece yöreden yöreye değil aileden aileye de değiştiği İtalya’da ne Osterialar kadar salaş ne de Ristoranteler kadar şık olan Trattorialar, birer aile işletmesi olmaları ile öne çıkıyor. İtalyan geleneksel makarnalarının en fazla servis edildiği Trattorialar, az bulunan Osterialar’ın aksine ülkenin en küçük köyünde bile çok fazla sayıda karşımıza çıkabiliyor. Bugün İtalya’da karşılaşabileceğimiz çoğu Trattoria’nın geçmişi en az elli yıl geriye uzanırken duvarlarında ise bunu belgeleyen aile ve ikonik İtalyan yıldızların şef ile çekilmiş siyah beyaz fotoğrafları bulunuyor.

Ristorante – 18. yüzyılın sonlarına doğru dışarıda geleneksel yemekler yemekten fazlasını isteyen İtalyanlar, bugünün şıklığı ile öne çıkan Ristoranteler’i keşfetti. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nın bunalımının ardından daha da ünlenmeye başlayan Ristoranteler; farklı dünya mutfaklarına İtalyan dokunuşları yapmaya başladı. Zaman içerisinde kullandıkları ürünler ve teknikler ile ülkenin yeni bir statü belirticisi hâline gelen şık Ristoranteler, bugün İtalya’nın imza yemeği makarnanın gelenekselliğinden aldıkları ilhamları farklı teknikler ile alışılmışın dışında bir deneyime çeviriyorlar.

Ristorante Segreta: Barilla X Tanrı Misafiri

Osteria, trattoria ve ristorante farklarını öğrendiysek sizinle güzel bir anımızı paylaşmak istiyoruz. 28-29 Nisan’da İtalya denilince akıllara gelen ilk makarna markası Barilla, Tanrı Misafiri ile bir araya gelerek Türkiye’de ilk defa “pop-up” bir ristorante deneyimi ile klasik İtalyan reçetelerini bambaşka tekniklerle birleştirerek bizi yeni bir yeme deneyimine davet etti. 28 Nisan akşamı Barilla X Tanrı Misafiri “Ristorante Segreta” İtalya’nın farklı bölgelerinden esinlenen tam bir gerçek İtalyan menüsüyle kapılarını açtı. Tomtom Mahallesi’nin ara sokaklarında İtalya’yı doyasıya hissettiğimiz bu gizli restoranda 29 Nisan’da öğle yemeği ve akşam yemeği olmak üzere 2 seans halinde deneyimlediğimiz tadım menüsü, tamamen İtalyan mutfağı odaklı, farklı Barilla lezzetlerinin yer verildiği özel ve leziz bir menüydü!

Konumuza geri dönersek… Yemek kültürünün hayat felsefesi ile iç içe geçtiği İtalya’da; her şefin gizli malzemesi geçmişi onlarca yıl geriye uzanan aile sırlarıdır. Her kasabasında bir zaman kapsülündeymişiz gibi hissettiğimiz İtalya’yı; denizlerden ve dağlardan esen rüzgârın taze ot kokuları ile birleştiği makarnaları üzerinden keşfedeceğimiz tatillere!