Karadeniz hakkında herkesin aşağı yukarı bir fikri vardır mutlaka. Kimine göre sadece harika doğaya sahip bir bölge, kimine göre çoğu abartılmış fıkralar, kimine göre bozuk yapılaşmaya neden olan “laz müteahhit” Karadeniz’i tanımlar. Bense bugün Karadeniz’in doğası ve Nordik otelleri üzerine odaklanmak istedim.

Ayder Yaylası
Ayder Yaylası | Fotoğraf: Unsplash/@ilkersimsekcan

Ama aslında Karadeniz insanı çok daha fazlası. Bir kere, Karadenizliler çok tutkulu insanlar. İnandıkları ve sevdikleri her şeye tutkuyla bağlanır ve savunurlar. “Sevdaluk” kelimesi boşuna çıkmadı sonuçta! Sonra, bazı Karadeniz fıkralarının aksine oldukça kıvrak zekalı ve geniş vizyonlular. Çok da çözüm odaklılar. Sadece biraz yöntemleri farklı 😊 Doğaya oldukça entegre yaşarlar. Aşklarını anlattıkları şarkılarında bile benzetmeleri hep doğa üzerinden yapmaları da bunu gösterir. İyi yetişmiş bir Karadenizli dünyanın en ilginç insanı olabilme potansiyeline sahip. Fuat Saka ya da Kazım koyuncu bence buna iyi iki örnek.

Benim için Karadeniz ise İzmir’de Rize kültürünü sonuna kadar hissetmemi sağlayan babaannemin hissettirdikleri demek aslında. Yani sıcak, samimi sevgi ve bitmeyen yaşam enerjisi… Özellikle onu kaybettikten sonra o sıcaklığın değerini çok daha iyi anladım.

Karadeniz Otelleri
Karadeniz Otelleri | Fotoğraf: Unsplash/@burcc_

Karadeniz’i ve Karadeniz insanını daha iyi tanımamızı sağlayacak tek şey Karadeniz bölgesinde ilgi çekici bir turizm yaratmak. Son zamanlarda Ayder’e artan ilgi, o bölgenin doğasının bozulacağına dair korkularımı artırsa da yerel halkın turizm ile ilgili harika faaliyetlerine hayran olmamak mümkün değil. Bir süredir yakın takibimde olan üç butik oteli sizlerle paylaşmak istiyorum. Üçü de birbirinden yenilikçi ve doğaya uyumlu işletmeler. Her birini hayranlıkla takip ediyorum. Üç otel de tam olarak “instagrammable” olmakla birlikte sakin ve huzur dolu. Dünya normale döndüğünde mutlaka gidip görmenizi tavsiye ediyorum.

Karadeniz’in Nordik Otelleri: Üç Butik Otel Önerisi

AdaBungalov

Ada Bungalov Nordik tarzıyla Karadeniz yaylasının neye ihtiyacı olduğunu gösteren bir işletme. Sahibi Tunç Güneri Çamlıhemşin Çinçiva köyünde doğmuş ve daha sonra İzmir’e yerleşmiş. Okul bittikten sonra hem İzmir’de hem yurtdışında çalışmış ancak sonra doğduğu topraklara dönüp burada kendi arazilerinde turizm yapmaya karar vermiş. Uzun çalışmalar sonrasında 2012 yılında Ada Bungalov iki bungalov ile hayata geçmiş. Şu anda 6 bungalova sahip işletme 4 tanesini aktif olarak kullanıyor ve 1 tane bungalovu ev olarak dizayn ederek Airbnb üzerinden kiralıyorlar.

Ayrıca kendilerine ait serada organik tarım yapıyorlar, günlük taze yumurta elde etmek için kendilerine ait kümesleri var. Bunun dışında ailece kestane balı üretiyorlar ve dış mekan süs bitkileri yetiştiriyorlar. Bu harika aile işletmesi köklerinin bulunduğu topraklara değer katmayı amaç edinmişler. Kendileri için Hemşin bir coğrafya olmanın ötesinde toprak, orman, bağ, özgürlük, aidiyet demek…

İşletme hakkında daha fazla bilgi almak için iletişime geçtiğim Tunç Bey’in bu sözlerine ben de katılıyorum: “Dünyada gezip görülecek çok yer var ama Hemşin görülmeden sanki eksik kalır diye düşünüyorum. Memleketin en güzel yaylaları, köyleri burada, elbette bunların görülmesi gerek…”

Kıyı Bungalov

Instagram hesaplarını ilk gördüğümde Alp’lerde bir otel olduğunu düşündüm. Karadeniz’in bir diğer nordik oteli olarak tanımlamakta sakınca görmüyorum. Zilkale yolu üzerinde Yolkıyı köyüne bağlı Dere mevkiinde hizmet veren Kıyıbungalov’da konaklamak ve sabah dere manzarasıyla ve hırçın akan suyun enerjisiyle uyanmak harika olmaz mı?

 Karadenizli bir aile işletmesi olan Kıyıbungalov’da üç bungalov bulunuyor. Aile dışında hiçbir çalışan olmaması sıcak ve samimi bir ortam yaratmasını sağlıyor. Ayrıca Karadeniz lezzetlerini tadabileceğiniz sadece otel müşterilerine hizmet veren restoranları da var. Karadeniz yaylalarını keşfe çıkacağınız bir tatilde Karadeniz’in hırçın deresinin hemen yanında çok farklı bir tatil yapmak için ideal!

Ayder Dağevi Chalet

Sanırım son zamanlarda Instagram’da otel hesaplarında paylaşılan Ayder’in harika doğasına sahip manzarasına bakan geniş camları ve döküm sobasıyla hepimizi kendine hayran bırakan bu işletmeyi pek çoğunuz görmüşsünüzdür. Kar yağarken Chalet’de olmayı kim istemez ki!

Ayder evlerinin mimarisinin aksine geniş camları ile fark yaratmış ama içinde bulunan döküm sobası ile de o evlerin verdiği sıcaklığı sağlamayı başarmış bu işletme, Karadenizli kardeşler tarafından işletiliyor. Yapım aşamasından itibaren tüm kardeşlerin birlikte katkı sağladığı bu aile işletmesinde kendilerine özgü kalite ve konfora özen göstererek biz misafirlerine hizmet veriyorlar. Hem Karadeniz’in kendine özgü tatlarını deneyimlemek hem de kendinize ait doğayla iç içe zaman geçirmek için harika bir seçenek diye düşünüyorum.

Kapak Fotoğrafı: Adabungalov

İlginizi çekebilir: Larissa Bapuçoğlu’ndan Karadeniz Yaylaları