Dünya’daki tüm restoranların ya da şeflerin hayali, bir gün Michelin yıldızına sahip olmaktır. Michelin rehberinin dünyaca kabul edilen bir otorite olması saygı değer bir durum kuşkusuz ancak çıkış noktasına bakacak olursak Michelin kardeşler bile bu kadarını tahmin etmemişlerdir diye düşünüyorum. Michelin rehberinin çıkmasını anlatmaya geçmeden önce Fransa’nın ünlü Güneş Yolu “La Route de Soleil” yani Route Nationale 7’den bahsetmem gerekiyor.

Michelin Rehberi | Fotoğraf: Linkedin

Route Nationale 7

Fransa ekonomisine katkı sağlayacak ve Paris’i Akdeniz’e bağlayacak yolları ilk Romalılar yaptı. Daha sonra Napolyon da dahil olmak üzere birçok Fransız kralı tarafından bu yollar yeniden inşa edildi. En son Paris’i Akdeniz’e bağlayan Route Nationale 7, 1871 yılında bu eski yolların üzerine inşa edildi. Yol Paris’ten Lyon’a ve Cote d’Azur’a ulaşan ana güzergaha sahip. Sırf ana güzergahları bile bu yolu kullanmak için bir sebep aslında. Bunun dışında Fransa’nın en güzel bölgelerinden geçerek harika Akdeniz kıyılarına ulaştıran yolun Fransa için önemini tahmin etmek çok da zor olmasa gerek.

160411-df-n7-02
La Route de Soleil | Fotoğraf Kaynağı:detoursenfrance.fr

20. yüzyıldan sonra ve özellikle otomobillerin bulunmasından sonra bu yol turistlerin ve gezginlerin uğrak noktası haline geldi. Bu büyük ilgi muhteşem manzaralara ve uğrak noktalarına sahip bu yolun trafik sıkışıklığı ve hatta trafik kazalarıyla anılmasına sebep olsa da yol üzerinde bulabilecekleri mükemmel lezzetler sayesinde gezginlerin hoşgörüsünü kazandı.

35576229355_b19e49427f_b-perry-terk
Route Nationale 7 | Fotoğraf: Perry Tak

Gastronomi açısından oldukça zengin Fransız bölgelerine sahip bu rotada gastronomi meraklısı gezginleri görmek şaşırtıcı olmadı. Yeni oluşan bu gezgin sınıfına bir de bir isim takıldı: Gastronomad. Gastronomad aslında gastronomi turisti anlamına gelen, dönemin yükselen turizm trendine dikkat çekmek için geliştirilen bir isim. Dönemin gastronomadları bu yeni trend olan rotada dünyanın en iyi lezzetlerine ulaşıyorlardı. Altı yüz kilometre uzunluğundaki rotada yakın köy ve kasabalarda yaşayan çiftçilerin tezgahları, mezeciler, restoranlar bulunuyordu.

Cote De Azur
Cote De Azur | Fotoğraf: Unsplash/@bastianp

Rota boyunca bulabilecekleri yerel lezzetlerden bazılarını listeleyecek olursam rotanın herkesi neden bu kadar heyecanlandırdığını daha iyi ifade etmiş olurum diye düşünüyorum:

  • Montelimar’ın tatlı beyaz nugaları
  • Aix-en-Provence’ın  calissons’u
  • Cavaillon kavunu
  • Nice tarafında Pissaladiere tartı ( soğan, siyah zeytin ve ançuez ile yapılan tart)
  • Menton kıyısında Avrupa’nın en iyi limonları

Bunlar rotada gezginlerin bulabildikleri lezzetlerin sadece birkaçı. Harika şaraplardan ve yüksek kesimdeki köylerde yapılan peynirlerden bahsetmiyorum bile.

Michelin Rehberi Hikayesi

Otomobillerin yaygınlaşması bu rotanın daha da cazip hale gelmesine sebep oldu. O dönemde Avrupa’nın en büyük otomobil üreticileri Fransa’da bulunuyordu. 1890’lı yılların sonunda Armand Peugeot ve Renault kardeşler ilk arabalarını yapıp satmışlardı ve kısa sürede Avrupa’nın lider araba üreticileri haline gelmişlerdi.

Bu sırada hali hazırda Clermont-Ferrad yakınlarında bisiklet lastiği üretimi yapan Andre Michelin ve Edouard Michelin gelmekte olan fırsatı değerlendirerek otomobil lastiği yapmaya başladılar. Geleceğin en önemli lastik ve kauçuk üreticisi haline gelecekleri, fırsatı hemen yakalamalarından belliydi aslında. Vizyoner kardeşler daha fazla otomobil kullanımının desteklenmesi için öncelikle turizmin desteklenmesi gerektiğini düşündüler. Hem otomobil hem de turizm desteklenirse daha fazla lastik satabileceklerini biliyorlardı.

michelin-700-first-michelin
İlk Michelin Rehberi | Fotoğraf: foodarticles.co.uk

Bu nedenle otomobil kullanıcılarına otomobilleri ile gidebilecekleri ve keşfedebilecekleri yerleri tanıtan bir kitapçık çıkarmaya karar verdiler. Bu kitapçığı 1900 Paris Dünya Fuarına yetiştirdiler. 35.000 adet rehberi ücretsiz olarak fuarda sürücülere verdiler. Rehberin içinde Fransa’da konaklayabilecekleri yerleri, benzin alabilecekleri yerleri, lastik alabilecekleri yerleri ve yemek yiyebilecekleri yerleri listelediler. Yemek yiyebilecekleri yerler için 1926 yılı sonrasında bir de puanlama sistemi geliştirdiler.

Buna göre;

  • Alanında çok iyi restoranlar: 1 yıldız
  • Yol değiştirmeye değer restoranlar: 2 yıldız
  • Özel bir yolculuğa değer restoranlar: 3 yıldız alabiliyor.

Bu rehber  Paris dışında ve Route Nationale 7 üzerinde saygın restoranlar oluşmasına katkı sağladı. Rehbere göre Nationale 7 üzerinde ünlü olan restoranlardan bazıları şunlardı:

  • Vienne’de La Pyramide
  • Roanne’de La Maison Troisgross
  • Valence’de Maison Pic
  • Lyon’da  La Mere Brazier

Günümüzde Fransa dışında Avrupa’nın birçok yerinde Michelin yıldızına sahip restoran mevcut. Ancak o dönemde Fransa dışında bir restoranın Michelin yıldızı sahibi olması pek normal karşılanmıyordu. Yıllar içinde itibarını artıran Michelin rehberi, restoranlar için oldukça önemli bir otorite haline geldi. Komisyon kurdukları ülkedeki restoranlara yaptıkları gizli ve beklenmedik ziyaretlerle onlara yıldız veriyorlar ya da daha önce verdikleri yıldızları tekrar değerlendiriyorlar.

Kıyıda köşede kalmış lezzetleri tadarak gün yüzüne çıkaran Gastronomadlar şimdilerde çok popüler olsa da 20. Yüzyıl başında oldukça yeni bir kavramdı. Michelin rehberi ise gastronomadlar için biçilmiş kaftan oldu. Özellikle Fransız gastronomisinin tanıtımı ne turizminin gelişmesi bakımından önce Michelin kardeşlere sonra da gastronomadlara borçlu olduğumuzu söyleyebilirim. Ülkemizin zengin mutfak kültürünün ve yetenekli usta ve şeflerinin  de bu gibi derecelendirme otoriteleri tarafından hak ettiği değeri görmesini diliyorum.

Kapak Fotoğrafı: nypost.com

İlginizi çekebilir: Gastro Magger’dan Michelin Yıldızı