Oh Seven Days // Two Continents iş birliği kapsül koleksiyonunu yaratan tasarımcılarımız Megan ve Kirst’ü yakından tanımak için bir sohbet gerçekleştirdik. hipicon.com tasarımcılarından Oh Seven Days’in kurucusu Megan ve Two-Continents’ın kurucusu Kirst’ü yakından tanıyın ve beraber yarattıkları Oh Seven Days // Two Continents kapsül koleksiyonunu keşfedin.


küçükohsevnddays_2

İstanbul’da yaşayan iki yabancı olarak biraz kendinizden bahseder misiniz?

Meg: Kanada’da doğup daha çok küçükken Avustralya’ya taşındım. Avustralya’da üniversiteyi bitirdikten sonra London College of Fashion’da okumak için Londra’ya yerleştim. Londra’da okuyup Antipodium ve Zoe Jordan markalarında çalıştıktan sonra İstanbul’a taşındım. 2014’te burada kültürel ve coğrafi deneyimlerimi birleştirerek yarattığım bir konsept olan Oh Seven Days’i kurdum. Markamla, eşsiz detaylarla, bilinçli ve etik tüketicilerin dolaplarında vazgeçilmez parçalar yaratmayı amaçlıyorum.

Kirst: Güney Afrika’da Cape Town’da doğdum. Üç yıl moda okudum. İkinci yılımdayken gezmek için biraz ara verdim. Londra, Çin, Avrupa ve Türkiye arasında gezdikten sonra mezun olup temelli İstanbul’a taşındım. İstanbul’a taşındığımda yapacak bir şeyim olmadığından, Afrika’dan Türkiye’ye aksesuar ithal edeceğim Two-Continents markasını kurmaya karar verdim. Two-Continents değişik tasarımlar ve etik kaynaklardan yaratılan, yeni bir sepet koleksiyonu içeren bir marka. Afrikan tarzı Avrupa ve Türkiye pazarı ile hep paylaşmak istediğim bir tarzdı.

Peki burada nasıl tanıştınız?

Kirst: Instagram’da zaten birbirimizin fotoğraflarını beğeniyorduk ve ikimizin de İstanbul’da yaşadığını fark ettik. Kahve için buluştuk, İstanbul’da hayat ve iş hikayelerimizi paylaştık. Ve gerisi malum…

Oh Seven Days // Two-Continents iş birliğini yapmaya nasıl karar verdiniz?

Meg: Bir iş birliği koleksiyonu yapmak Kirst’ün fikriydi ve ben de hemen kabul ettim. Çok yakın arkadaş olmuştuk dolayısıyla beraber bir projede çalışmak çok güzel bir fırsat oldu. Estetik anlayışlarımız ve fikirlerimiz birbiriyle çok uyumluydu ve bir kaç farklı stil ve fikirle oynadıktan sonra vazgeçilmez yaz parçaları tasarlamamız gerektiğine karar verdik.


küçüktiger-lily-side

Koleksiyon için ilham kaynağınız ne oldu?


Kirst: Koleksiyon Akdeniz’de sıcak yaz günleri düşünülerek yaratıldı. Türkiye’nin sıcak yaz günlerinde rahat olunabilmesi adına bizim için hafif ve hava geçiren kumaşlardan yaratılması çok önemliydi. Renk paleti allık ve toprak tonlarından oluşan, ayarlanabilir ve farklı tarzlarda kullanılabilir parçaların olduğu bir proje yarattık.


Birbirinizle çalışmanın en güzel yanı ne?


Meg: Bence en güzel kısmı fikir alışverişi yapabileceğim ve kreatif seviyede anlaştığım biri olması. Aynı kafada, sizinle fikirlerini ve kaynaklarını paylaşacak birini bulmak gerçekten zor, ve biz bu anlamda çok iyi eşleştik.


Kirst: Meg’le çalışmak çok güzel bir deneyim ve çok kolay. Kumaşçılarda gezerken olan heyecanımız, tasarımlarımızdaki benzerlikler beraber çalışmayı ilginç ve eğlenceli kılıyor. Tasarım kısmı çok hızlı bitti ve ikimiz de bu süreçte her şeyle birebir ilgindik. Bu iş birliği tasarımcı olarak ikimizin de özünden oluştu diyebiliriz.


Teşekkürler!