İllüstrasyon sanat alanında ilgimi ve dikkatimi çeken, oldukça severek takip ettiğim dallardan biri ve bu dalın ilgimi çeken birçok yönü var ama eğer, spesifik konuşmam gerekirse, bir illüstrasyona baktığımda hazırlayanın vermek isteği mesajı ve eserin konusunu algıma süreci onların en çok hoşuma giden yanlarıdır. Son zamanlarda çalışmaları oldukça dikkatimi çeken illüstratör Paul Blow bu yazımın odağındaki kişi olacak.

Paul Blow
Paul Blow | Fotoğraf: Instagram/paulyblow

Paul Blow ve Sanatçı Kimliği

İngiliz illüstratör Paul Blow’un çalışmalarına ilk bakışta dikkatimi çeken özellikler; kendine özgün olan stili, seçtiği renklerin göz alıcılığı, çarpıcılığı ve birbirleri ile olan zıtlıkları oldu. İllüstrasyonlarında vermek istediği mesajlara ve iletmek istediği fikirlere odaklandığımda ise, sanatçıya hayran olmadan edemedim. Paul Blow’un çalışmalarının genelinde yansıttığı temalar oldukça kışkırtıcı, düşündürücü, eleştirisel bazen de oldukça alaycı. İllüstrasyonlarında modern dünyanın neredeyse her sorununa değinen sanatçı, bu sorunları kendi bakış açısı ve üslubu ile harmanladığında ortaya çıkardığı işler oldukça ilgi çekici hale geliyor. Konularının temelinde genel olarak iş hayatı, gündemin odağı haline gelen olaylar, sosyal medyanın etkileri, siyaset, aşk, ve yalnızlık bulunuyor.

Paul Blow oldukça seçkin bir müşteri listesine de sahip. Çizdiği illüstrasyonlar the New York Times, Timeout, Greenpeace magazine, Radio Times, the Boston Globe gibi dergilerde, gazetelerde ve daha örnek de verebileceğim  birçok platformda kendine yer edinmiştir. Şimdi siz , ilk gördüğüm anda fazlasıyla etkilendiğim ve iletmek istediği mesajlarıyla da birlikte en beğenmiş olduğum Paul Blow illüstrasyonlarını paylaşmak istiyorum. 

İllüstrasyonlarına Detaylı Bir Bakış

Paul Blow İllüstrasyonları
Paul Blow İllüstrasyonları | Fotoğraf: Instagram/paulyblow

İlk illüstrasyonda, günümüz dünyasında adaletin merkezi haline gelen Twitter platformuna, esprili ama aynı zamanda kışkırtıcı bir gönderme yapılmış. Bana göre sanatçının asıl anlatmak istediği, yargıçların bir nevi Twitter’daki kullanıcılar olduğu, adaletin artık Twitter’ın gündemindeki yorumlar, fikirler ve yakarışlar üzerinde kurulduğu gerçeği; kullandığı renkler de ayrıca ilgi çekici olan ve göze çarpan bir kısım. 

Gördüğünüz bu ikinci illüstrasyon, hem güldürüp hem de düşündüren türden bir çalışma. Modern dünyanın bağımlılığı haline gelen sosyal medyanın insanlar üzerindeki etkisini, mizahı ön plana çıkararak öne sunan Paul Blow, insanları bir nevi köpeğe benzetiyor. Köpekler sahiplerinden ihtiyaç halinde mama veya herhangi bir isteğini dört ayak üzerinde aynı bu pozisyonda gösterir. Bu pozisyona insanı koyan Paul Blow günümüz toplumunun bir nevi like dilenir hale geldiğini ve artık insanların temel ihtiyaçlarından biri olan sosyal medya üzerinden beğenilme bağımlılığını gerçekten çok net ve güldürücü bir yolla gösteriyor.

Yine bir bağımlılık üzerine çizilen bu illüstrasyon telefon bağımlılığını, insanların içtikleri bir ilaca benzetiyor. Nasıl ki bir yerimiz ağrıdığında ya da herhangi bir hastalık durumumuzda ilaç içiyorsak, telefon da bu duruma geliyor. Günlük olarak içmemiz gereken ilaç her gün baktığımız telefonumuz durumunda. Yani biz de bağımlılık haline gelmiş ve içmeden duramıyoruz…

Günümüz iş hayatının acımasızlığını göstermek istediği bu illüstrasyonda, üzücü ama doğru olan bir gerçeği sergiliyor. Ekonominin durumunu da göz önünde bulundurursak, artık bir işe girmek bile oldukça zor. Günümüzde çalışan kesimin çoğu, iş bulmanın bu kadar zor olduğu yıllarda, istemediği şartlarda olsa bile maalesef çalışmak zorunda kalıyor. Ne olursa olsun çalışanlar işlerinin başlarında olmalı gerçeğini gösteren bu illüstrasyon, bu durumun hasta olsak da geçerli olduğunu gösteriyor.

Paul Blow İllüstrasyonları
Paul Blow İllüstrasyonları | Fotoğraf: Instagram/paulyblow

Modern dünyanın getirisi olan telefonların insanların ayrılmaz parçası haline geldiği bu Dünya’da; insanların telefondan gördükleri, okudukları ve sosyal medya üzerinden paylaşılan herhangi bir konu, resim veya gündemde olan konulara karşı düşünceleri gibi konularla ilgili olarak bireyin kendi fikrinden çok toplumun ve internetin dayattığı fikirler üzerinden olaylara baktığını göstermeye çalışıyor. Yani artık beynimizde bizim fikirlerimizden çok başkalarının fikirlerinin bulunduğunu ve olaylara bizim bakış açımızdan değil, başkalarının bakış açıları ile baktığımız gerçeğinin baskın durumunu ve bizi ele geçirişini yansıtmaya çalışıyor.

Benim için sanatçının en etkileyici illüstrasyonlarından biri olan bu eserde, müziğin engelleri ve sınırları kaldırabilecek bir güçte olduğu ön plana çıkarılıyor. Aynı zamanda sanatçı, günümüz gündemini de eserinde gösteriyor. Mültecilerin yaşadığı zorluklara da eserinde dikkat çekmeye çalışıyor ve mültecilerin sınırlarda yaşadıkları zorluklarda seslerini bulmalarına yardımcı olmaları konusunda müziğin gücünü ve etkisini göstermeye çalışıyor. 

Son olarak hakkında fikrimi paylaşmak istediğim illüstrasyon, sanatçının elektronik cihazların insanlar üzerinde yarattığı etkisinden bahsetmiş olduğu. Bilgisayar üzerinden gösterilen çizimde kişinin zorla gülümser duruma getirildiği resmediliyor. Genelde sosyal medyada ve internette insanlar kendilerini sürekli olarak mutlu, güler yüzlü şekilde yansıtıyor. Ruh halimiz depresif veya üzgün olsa bile internetteki yargılar bize mutlu olmamızı dayatıyor ve zorlar hale getiriyor. 

Sanatçının gözüme çarpan yedi illüstrasyonundan bahsettim. Paul Blow’un yukarıda paylaştığım illüstrasyonları dışında beğendiğim birçok çalışması da bulunuyor. Sanatçının eserlerini beğendiyseniz Instagram hesabını da takibe almanızı tavsiye ederim. Umarım Paul Blow ve yaratıcı bakış açısı biraz olsun düşünmenize, eğlenmenize ve keyifli bir yazı okumanızı sağlamıştır. 

Kapak Fotoğrafı: Instagram/paulyblow

İlginizi çekebilir: Canan Keles’ten Kayansel Kaya