Bu ayın öne çıkan kitabı “Yazma Cesareti”. Bu ay okuduğum diğer kitaplar arasında ise Yedinci Gün, Solaris, Bir Reklamcını İtirafları, Bütün Çocuklar İyidir ve Kaynak ve Çalı yer alıyor.

Bu Ara Neler Okudum | Fotoğraf: unsplash.com/@freestocks

Bu Ara Neler Okudum?

Yedinci Gün, İhsan Oktay Anar (Türk Edebiyatı)

İhsan Sait, sadece fotoğrafını gördüğü ve ona gelecekten mektup gönderen prensese aşık olur. Tek amacı prensese kavuşmak olan İhsan Sait, geleceğe gidecek bir zeplin yapmaya karar verir. II. Abdülhamit Dönemi’nden başlayıp 1930’lara dek süren yolculukta başına gelenleri, karşılaştığı insanları ve olayları deftere yazdırır… İhsan Oktay Anar’ın kurgularını, dilini, ironi anlayışını ve tarzını seviyorum ve bu yüzden de kitaplarına tarafsız yaklaşmam biraz zor oluyor. Bu kitabını da severek okudum ancak diğer kitaplarına nazaran biraz daha az sardı beni. 

Kitabı incelemek için tıklayın.

Solaris, Stanislaw Lem (Dünya Edebiyatı)

Dünya’ya yakın bir gezegen olan Solaris, bilim adamlarında merak uyandırmaktadır ve hakkında bilgi edinerek, Dünya’da bunlardan faydalanmak istemektedirler. Solaris’teki bilim adamlarına psikolojik destek sağlamak için gönderilen Kevin, hiç beklemediği, hesapta olmayan ve onu şaşırtan olaylarla karşı karşıya gelir. Solaris’tekiler, baş rolünde bilinçdışının olduğu psikolojik bir savaşın içindedirler. Bilim kurgu türünde yazılmış olan kitap iki kez sinemaya uyarlanmış ancak Lem tarafından beğenilmemiş. Filmi izlemedim ama artık hepimiz biliyoruz ki kitap ayrı, sinema uyarlaması ayrı bir şey. Dolayısıyla uyarlama dahi olsa ortaya konan başka bir yapıt oluyor. Böyle bakınca kitapla, sinema uyarlamasını kıyaslamayı çok önce bıraktım. Böylece kitabı ve filmi kendi içlerinde değerlendiriyorum. Bilim kurgu sevenlerin beğenerek okuyacaklarını düşünüyorum. Ben bayılmadım kitaba ama Lem’in kurgusu için verdiği emeği görmemek için kör olmak gerekir. Saygıyla eğiliyorum!

Kitabı incelemek için tıklayın.

Bir Reklamcının İtirafları, David Ogilvy (Anlatı)

Kitabı, çoğunlukla reklam sektöründe çalışan insanlar okuyor, benim okuma sebebimse, merak… Ünlü reklamcı Ogilvy’nin 1963’te yayımlanan kitabında, metin yazarlığından ajans yönetimine, müşteri çekme yöntemlerinden hedefi on ikiden vurmaya kadar birçok anı ve deneyim anlatılıyor. Ogilvy bu kitabı yayımladığı tarihten çok daha önce yazmış dolayısıyla reklamcılıkla ilgilenenler için bazı şeyler muhakkak ki zaman aşımına uğramıştır ama bir reklamcının anılarını okumak isteyenler bir göz atabilir.

Kitabı incelemek için tıklayın.

Bütün Çocuklar İyidir, Nihan Kaya (Psikoloji)

Daha önce okuduğum ‘’İyi Aile Yoktur’’ ve ‘’İyi Toplum Yoktur’’dan sonra serinin üçüncü kitabını da okumuş oldum. Yazar bu kitabını hem yetişkinler hem de çocuklar için yazmış ve özellikle sorunlu tabir edilen çocuklara dikkat çekmiş. Sorunlu çocuk yok da sorunlu yetişkin çok. Artık şu çocukları bir rahat bıraksak da onlar da biraz rahat etseler, bizler de onlara vereceğimiz ilgiyi kendimize versek… Böylece yanlışlarımızı görme ve düzeltme fırsatı yakalar, çocukları ‘yetiştirmek’ zorunda kalmayız.

Kitabı incelemek için tıklayın.

Yazma Cesareti, Nihan Kaya (Araştırma)

Rollo May’ın ‘’Yaratma Cesareti’’ adlı kitabından esinlenerek ‘’Yazma Cesareti’’ni kaleme alan yazar, en sağlıklı ve güçlü içgüdümüz olan yaratıcılığı irdeliyor. Yaratıcılık nedir? Sanatçı kimdir? Bir sanat yapıtı nasıl oluşur? gibi sorular sorarak, çeşitli sanatçı ve terapistlerin görüşleriyle kendi fikirlerini harmanlayarak okuyucuya sunuyor. Çok severek ve ilgiyle okuduğum bir kitap oldu ‘Yazma Cesareti’. Özellikle yazarın alıntı yaptığı kitapları da okuduysanız, bu kitabı okumak bir hayli zevkli oluyor. Sadece edebiyatla ilgilenenlerin değil sanatın her dalıyla ilgilenenlerin, ortaya bir ürün, belki bir sanat çıkarmak isteyenlerin yararlanabileceği bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Kitabı incelemek için tıklayın.

Kaynak ve Çalı, Michel Tournier (Dünya Edebiyatı)

Rahip Eleazar, memleketi İrlanda’yı terk edip karısı ve çocuklarıyla birlikte Amerika’ya gitmek üzere yola çıkar. Ona göre, Kaliforniya Kutsal Kitap’ta adı geçen Kenan Ülkesi, kaderi ise Musa’nın kaderinin bir yansımasıdır… Tournier bu kitabında da, “Cuma Ya Da Pasifik Arafı“nda olduğu gibi alternatif bir hikaye sunuyor okuyucusuna. Göç olgusunun merkeze alındığı hikayede aşk, kıskançlık, öfke ve ihanet gibi konulara da atıflar yapılıyor. Tournier, hakikaten çok yaratıcı bir yazar ama tarzını herkes sever mi, okumaktan keyif alır mı bilemiyorum. “Kaynak ve Çalı” okuduğum en iyi kitabı olmasa da yazarı seviyorum.

Kitabı incelemek için tıklayın.

Bir Nefes Gibi, Ferzan Özpetek (Roman)

Dairenin yeni sahipleri, dostlarına verecekleri akşam yemeği için hazırlanırken kapı çalınır. Kapıyı çalan yaşlı kadını evlerine konuk eder, sohbet etmeye başlarlar. Bu yaşlı kadın, yıllardır görmediği kız kardeşini bulmak, ona birtakım şeyleri itiraf etmek ve onunla mutlaka konuşmak için bu daireye gelmiştir zira kardeşi bu dairenin eski sahibidir… Hikaye pek özgün değil, okuyucuyu yormuyor. Özpetek’in anlatımı da sade ve akıcı, ‘’Bir Nefes Gibi’’ bana göre tam bir tatil kitabı ya da yoğun okumalar arasında nefes almak, dinlenmek için bir mola olabilir. Bana kalırsa filmi de iyi olur!

Kitabı incelemek için tıklayın.

Gelecek aya kadar sağlıklı, huzurlu ve bol kitaplı günler dilerim!

Kapak Fotoğrafı: Betil K

İlginizi çekebilir: Betil K’dan Haziran 2020 Kitapları