Dikkat dikkat! 🙂 Sergiden ruhuma kalanları yazdım. Kendi zamanlarımızda adeta bir seyyah gibi yolculuk yaptıran sergide son hafta! Tarihi Kethüda Hamamındaki sergiyi 29 Ocak Saat 12.00′ de Ayşegül Sönmez’in rehberliğinde son kez gezebilirsiniz. 

20230122_095630-01
Tarihi Kethüda Hamamı | Fotoğraf: @sedabelkis/@mytiramisunotes

1550 tarihinde Sadrazam Kara Ahmet Paşa’nın kâhyası Hüsrev Kethüda adına Mimar Sinan’a inşa ettirilmiş. 6-29 Ocak tarihlerinde ise zamanı bildiğimiz zaman ölçüsünden çıkarıp kişiselleştiren sergiye ev sahipliği yapıyor. Hamamda serginin yanı sıra söyleşiler ve konserler yapılıyor. Hamam bu yönüyle aslında serginin  küratörlüğünü üstlenmiş.

Time is: Love

Horoz Lojistik’ in sponsorluğundaki sergide, Ayşegül Sönmez lojistik sektörüyle sanat eserlerini harmanlayarak insan ve zaman arasına mesafeler koyuyor. İnsan, o mesafelerde uzaklık hissetse de kendi kişisel zamanının içinde geziniyor. Zamanın, miktarın, mesafelerin lojistik sektöründe çalışanlar ile sanatçıların ortak meseleleri olduğuna dikkat çekiyor. Bu durumu paletlerle sergiliyor. Duvarlarına en ufak bir şey yapmanın yasak olduğu hamamı paletlerin üzerine yerleştirdiği eserlerle birleştiriyor. 

Ayşegül Sönmez, Bir Dünya Gezisi Sahnesi’ni yas tutanlara ithaf ediyor. Bu yas bana bir yakının kaybını, bir hastalığın insanın hayatından götürdüklerinin yasını, geçmişteki mutlu anlara özlemin yasını hatırlatıyor. Bu da zamanın nasıl da şahsi bir mesele olduğunu ortaya çıkarıyor. Güzel günlerde nasıl çabucak geçtiği, kötü günlerde ise nasıl da geçmediği gibi… Hadi gelin bazı eserlere birlikte bakalım.

Esra Gülmen’in Saati

20230122_101727-01
Esra Gülmen’in Saati | Fotoğraf: @sedabelkis / @mytiramisunotes

Paletin üzerindeki saati, paletle birlikte düşünürsek bize saat kulesi imgesini hatırlatıyor. Üzerinde rakamlar yerine “As if I won’t die.” yazıyor (Sanki ölmeyecekmişim gibi.). Ayrıca saat, normal saate göre daha hızlı. As if I won’t die ile hızlı akan bir saatin birleşmesini görmek benim için zamanı durduran bir histi. Bir an her şey anlamsızlaştı ve şunu düşündüm: evet, bir gün öleceğiz ve ben nasıl yaşıyorum, hayatın tadını çıkarabiliyor muyum düşüncesini sorgulattı. 

Antonio Cosentino’nun Garo’su


Time is: Love, Garo
Time is: Love, Garo | Fotoğraf: @sedabelkis / @mytiramisunotes

Antonio Cosentino, el yazısıyla Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur romanının bir sayfasını el yazısıyla çoğaltmış. Romandaki Mümtaz karakterinin ismini Garo olarak değiştirmiş. Peki bizim için bu neyi değiştiriyor? Ötekileştiğimiz zamanları mı yoksa ötekileştirdiğimiz insanları ya da durumları mı? Belki de yok saydığımız ya da yok sayıldığımız zamanları…

Katman katman bir eser. 16. yy’dan kalma bir hamam, hamam duvarı önüne mesafeli bir palet, paletin üzerine yerleştirilmiş eser, eserin üzerindeki koruyucu naylon. Hepsi birleşince insanlar ve hayatları arasındaki mesafeler yüzümüze çarpıyor. Aslında aynıyız, hepimiz insanız…

Silvia Bener

20230122_102427
Silvia Bener | Fotoğraf: @sedabelkis / @mytiramisunotes

Silvia Bener, performans sanatçısı. Bu silindirin içinde önceden performans sergilemiş. Sufiliğe yönelmiştir. Şimdilerde İbnü’l Arabî’nin Zaman ve Kozmoloji’sini çalışıyormuş. Tam bu silindirin karşısında video var ve orada bu camın üzerindeki siyahlıklar genişliyor, daralıyor ve yok oluyor. Sonra en baştan bu döngü yeniden oluyor. Kubbeden gelen ışıkla şekil değiştiriyor. Bu videodan çok etkilendim. Karşısında durup kaç dakika izledim, kaç kez onun dönüşlerini izledim hatırlamıyorum. Zaman tam da burada çok farklı aktı benim için. Bana Tasavvufta Hiçlik Makamı’nı hatırlattı: “Her şey hiç hâlini idrâk ettikten sonra başlar.

MENTALKLINIK

0
Mentalklinik | Fotoğraf: @sedabelkis / @mytiramisunotes

Mentalklinik, Covid-19 başlarında renkli tablolara ölü sayısının yazılmasına yaptıkları bu eserle karşı çıkıyor. “Sayı değil, isim istiyoruz!” diyorlar. Fakat bu bana nedense şunu çağrıştırdı: Dolu dolu yaşanmış bir hayatı. Zaman bir gün bitince, son kez o kapıdan çıkıp giderken, arkama baktığımda,  “As if I won’t die.” sanki ölmeyecekmişim gibi bir hayat yaşamak istediğimi hatırlattı. Aklıma Hatay Arkeoloji Müzesi’ nde ki şu mozaik geldi: “Neşeli ol, hayatı yaşa!” 

img-20191216-wa0043
Hatay Arkeoloji Müzesi | Fotoğraf: @sedabelkis / @mytiramisunotes

Benim paylaştıklarımın yanı sıra Seçkin Pirim, Deniz Üster, Umut Yaşat, Cengiz Tekin ve daha bir çok sanatçının eserleri sergide yer alıyor. Ben küçücük hamamın içinde tam üç buçuk saat geçirmişim. Eserler benim için çok etkileyiciydi, bu kadar zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. 29 Ocak’ta Ayşegül Sönmez’ in rehberliğinde son kez rehberli tur yapılacak. Sergi ve tur ücretsiz. Görülmesini çok istediğim bir sergi, giderseniz bana da yazın 🙂

Kapak Fotoğrafı: @sedabelkis/@mytiramisunotes

İlginizi çekebilir: Burcu Dimili’den Golden Hours