50 yıldır, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen tüm festivallerde birbirinden büyük sanatçıları ve etkileyici performanslarını izledik. Hem Borusan Holding ve İKSV’nin dostluk ve iş birliğinin hem de İstanbul Müzik Festivali’nin ellinci yaşını kutluyor olmasını fırsat bilerek, Borusan Kocabıyık Vakfı Genel Koordinatörü Ahmet Erenli’den geride kalan elli yıldan unutamadığı konserleri bize anlatmasını istedik. 2006-2021 yılları arasında Borusan Sanat Müdürü olarak da görev alan Ahmet Erenli: “Bu 50 yılın 18’inde şahsen İKSV’de çalışmam ve festivalleri ilk yıllarından itibaren takip etmem, bu kadar harika etkinlik arasından seçim yapmamış zorlaştırıyor açıkçası. Bu nedenle İKSV’de çalıştığım dönemi içeren konser ve etkinliklerden bir seçki yapmak istedim.” diyor. Klasik müzik eşliğinde, zaman tüneline girmeye hazır olun!

Unutulmaz İstanbul Müzik Festivali Konserleri

Cecilia Bartoli / Freiburg Barok Orkestrası (2006)

“Genellikle soprano ve tenorların ilgi gördüğü müzik dünyasında bir mezzosoprano olan Cecilia Bartoli 2000’lerde fırtına gibi esiyordu. Daha önce 2003’te festivalde bir resital veren Bartoli’yi, konserin gördüğü ilgiden de cesaret alarak 2006 yılında üç konserle izleyicilerimize sunmak istemiştik. Üç konserde dört bine yakın izleyiciyle buluşan Bartoli, özellikle Opera Proibita adlı albümünde yer alan ve adeta teknik imkânsızlıklarla dolu aryaları seslendirmişti. Daha ilk aryasında kendisini ayakta alkışlayan izleyiciler vardı – ki bu çok nadir görünen bir olaydır. Konser, her aryanın sonunda dinmek bilmeyen ayakta alkışlarla ve sonunda Topkapı Sarayı’nın dışına kadar uzayan imza kuyruklarıyla sona ermişti.”

Montserrat Caballé & Jose Carreras (1993)

“Dünyanın en büyük divalarından Montserrat Caballé ve tenor Jose Carrerasla ile 1993’ün Eylül ayında Efes Antik Tiyatrosu’nda özel bir konser gerçekleştirecektik. Ancak mekândaki bir sorun nedeniyle biletleri satılmış konseri çok kısa bir sürede Aspendos Antik Tiyatro’ya almak zorunda kalmıştık. Aspendos Tiyatrosu o kadar büyülü bir mekândı ki bu özellikle Caballé’nin adeta başka bir dünyadan gelen güzellikteki sesi ile birleşince başta izleyiciler olmak üzere hepimizin nefeslerini kesmişti. Bu konser benim için unutamadıklarım arasında ilk sıralarda gelir.”

Les Musiciens du Louvre / Marc Minkowski (2003)

“2003 yılında dünyanın sayılı barok topluluklarından biri olan Les Musiciens du Louvre, Marck Minkowski yönetiminde festivale katılmıştı. Haydn ve Rameau’nun besteleri ile sahneye çıkan topluluk, adeta Aya İrini’yi birbirine katmıştı. Özellikle Rameau’dan dinlediğimiz Orkestra Süiti inanılmaz bir olaydı. Konser o kadar başarılı oldu ki, izleyicilerden bazıları konserde yaşadıklarını kaybetmemek için biletleri olmasına rağmen ertesi günkü konsere gelmediler.”

Amsterdam Concertgebouw Kraliyet Orkestrası / Wolfgang Sawallisch (1997)

“1997 yılı benim için çok önemli bir festival yılı oldu. Dünyanın en iyi orkestrası olan – ki hâlâ öyle düşünüyorum – Concertgebouw Orkestrası festivale gelecekti. Çok uzun bir süreçti; özellikle orkestranın maliyeti çok yüksekti ve sponsorluk çalışmaları çok yorucu bir süreçti. Yanılmıyorsam 9-10 sponsor bir araya gelmiş ve konserler gerçekleşebilmişti. Bu konserin en büyük özelliği, Beethoven’ın bugüne kadar dinlediğim en güzel 7. Senfoni’sinin çalınmasıydı. Çok beğendiğim şeflerden biri olan Sawallisch senfoniyi bitirdikten sonra izleyiciler ağlıyordu.”

İngiliz Barok Solistleri & The Monteverdi Choir / Sir John Eliot Gardiner (2001)

“Bir başyapıt olan Handel’in Mesih Oratoryosu ülkemizde yerli ve yabancı topluluklar tarafından daha önce seslendirilmişti ama ben hiçbirinin John Eliot yönetimindeki İngiliz Barok Solistleri ve Monteverdi Korosu’nun ulaştığı sanatsal düzeye çıkamadığı kanısındayım. Açıkçası yurt dışında da bu düzeyi tutturan az sayıda topluluk mevcut. Ben her zaman çok uzun vokal eserlerin insanları sıkabileceği kanısındayım. Mesih Oratoryosu da oldukça uzun bir eserdir ancak Gardiner bu konser için eserde bazı kısaltmalar yaptı. 2001 yılının en çok ses getiren konserleri arasında baş sıraya oturdu.”

Şimdi / Now (Berlin 2004)

“İKSV, her yıl İstanbul’da geçekleştirdiği festivallerin yanı sıra 2004 yılından itibaren bence harika bir fikir olan Türkiyeli sanatçıların yurt dışındaki tanıtımına destek olmak amacıyla başlatılan Şimdi/Now’a imza attı. İlki 2004 yılında Berlin’de gerçekleştirilen festival, devletler desteğiyle gerçekleşiyordu. İlk festival için Pina Bausch Dans Topluluğu’na eser sipariş edildi: Nefes büyük beğeni topladı ve festivalin yapıldığı Berlin dahil olmak üzere 14 ayrı şehirde sergilendi. Böylece hep ithalatçı konumundaki İKSV ilk kez ihracatçı konuma geldi. Elbette Şimdi/Now festivallerinin devlet desteği olmaksınız yapılması mümkün değildi ve her zamanki gibi bütçe yetersizliklerinden dolayı devam edilemedi.”

Elbette anlatılacak, yazılacak çok konser ve etkinlik var…” diyor Ahmet Erenli. Ancak buna ne yerimizin ne de zamanımızın yeteceğini o da, biz de kabul ediyoruz. Borusan Holding’in İKSV ile iş birliği ve İstanbul Müzik Festivali’ne olan destekleri 50 yıldır sürüyor. Nice 50 yıllara!