Seyahat etmenin yüzlerce güzel yanı var. İlk kez adım attığımız bir şehrin sokaklarını keşfetmek, keşfederken kaybolmak, yepyeni lezzetlerle tanışmak, farklı kültürlerin izlerine tanık olmak… Tabii bir tanesi de o şehirdeki müzeleri ziyaret etmek: Birçoğu kendi başına da önemli mimari eserler olan müze binalarını yakından görmek, müzelerin koleksiyonunda yer alan eserleri incelemek, güncel sergilerde lokal ya da uluslararası üne sahip sanatçılarla tanışmak, müzelerin içinde ya da etrafında bir buluşma noktasına dönüşmüş kamusal alanlarda vakit geçirmek… İşte bu yüzden, seyahat ve çağdaş sanat tutkusunu bir potada eritmek isteyenler için yani, Avrupa’daki çağdaş sanat müzeleri arasında favorilerimi sizinle paylaşmak istedim. Sadece ilk akla gelenleri de değil üstelik; bazıları hakkında okuyunca, belki de oraya seyahat etmek isteyeceksiniz!

Avrupa’daki Çağdaş Sanat Müzeleri

 Guggenheim Müzesi, Bilbao, İspanya | Fotoğraf: Slava Kuzminsky
Guggenheim Müzesi, Bilbao, İspanya | Fotoğraf: Slava Kuzminsky

İspanya Konum

İspanya‘dan başlayalım mı? Ne de olsa dünyanın en önemli çağdaş sanat müzelerinden biri olmanın yanında, en önemli mimari eserlerinden biri de olan Guggenheim Müzesi Bilbao‘da. 1991 yılında, İspanya’nın Bask yönetimi ile Solomon R. Guggenheim Vakfı arasında imzalanan anlaşmayla, Bilbao’da vakfın yöneteceği bir müzenin inşa edilmesine ve 100 milyon dolarlık inşaat masraflarını Bask yönetiminin karşılamasına karar verilmiş. Ve kentin ortasından akan Nervión Nehri’nin kıyısına, dünyanın en ünlü mimarlarından Frank Gehry‘nin tasarımı, taş, cam, titanyum ve çelikten bu bina inşa edilmiş.  19 sergi alanına sahip müzede Guggenheim Koleksiyonu’ndan Amerikan ve Avrupalı sanatçıların resim ve heykellerinin yanı sıra, süreli sergiler de geniş yer kaplıyor.

İlginizi çekebilir: 3 Kıtaya Yayılan Bir Müze Deneyimi: Solomon R. Guggenheim Foundation ve Hikâyesi

 MACBA, Barselona, İspanya | Fotoğraf: Frans Ruiter
MACBA, Barselona, İspanya | Fotoğraf: Frans Ruiter

Bilbao‘dan başkent Madrid‘e geçecek olursak, Museo Nacional Centro de Arte Reina Sofía özellikle İspanya’nın en önemli iki sanatçısı diyebileceğimiz Picasso ve Dalí‘nin çok önemli eserlerine ev sahipliği yapmasıyla önem kazanıyor – örneğin Picasso’nun Guernica tablosu… 16. yüzyılda Kral II. Philip tarafından bir hastane olarak inşa edilen müze binası bugün modern mimariyle eklenen yeni alanları ve özellikle cam kuleleriyle dikkat çekici bir müzeye dönüşmüş. Barselona‘daki MACBA (Museu d’Art Contemporani de Barcelona) da yolu İspanya’dan geçenlerin listesinden mutlaka olması gereken çağdaş sanat müzelerinden. Tarihi 1950’lerdeki bir dizi sergiye dayanan bu müze hakkındaki ilginç detaylardan biri, ABDli mimar Richard Meier‘in tasarladığı binasının yapımına başlandığında bir koleksiyonu olmaması. Özellikle II. Dünya Savaşı sonrası Katalan ve İspanyol modern ve çağdaş sanatına yer veren koleksiyon, müzenin açıldığı 1995 yılından bu yana beş kat büyümüş. Avrupa’daki çağdaş sanat müzeleri arasında önemli bir yere sahip olan MACBA, farklı bir alanda da oldukça popüler: Müzenin önündeki alan, kaykacılar için dünyadaki en gözde “pistlerden” biri olarak biliniyor!

Centre Pompidou, Paris, Fransa | Fotoğraf: Denys Nevozhai
Centre Pompidou, Paris, Fransa | Fotoğraf: Denys Nevozhai

Fransa Konum

Gelelim Fransa‘ya… Avrupa’daki çağdaş sanat müzeleri söz konusu olduğunda, aklınıza muhtemelen ilk olarak gelecek müzelerden biri, Paris’teki Centre Pompidou‘dur. Avrupa modern sanat tarihinin tüm dönemlerini kapsayan zengin koleksiyonlu bir müze olan Musée National d’Art Moderne‘e ev sahipliği yapma ve çağdaş sanatın kalbini attığı bir sanat kurumu olmanın yanında, Centre Pompidou‘nun 20. yüzyıl mimarisinin en önemli eserlerinden biri olduğu da bir gerçek. 1960’larda Paris’in göbeğindeki sebze-meyve halinin taşınmasına karar veren şehir planlamacılar, bölgeyi dönüştürmek için burayı kültürel bir alana dönüştürmek istemişler. Açılan yarışma sonucunda Renzo Piano, Richard Rogers ve Gianfranco Franchini‘nin projesinde karar kılınmış: Borularından merdivenlerine bir binanın içine ve altyapısına saklanan tüm belli başlı öğelerinin dışarıdan görülebildiği, tersyüz edilmiş bir bina… İşte bu binanın içindeki müze olan Musée National d’Art Moderne, 1905’ten günümüze modern sanatın temellerini oluşturmuş Matisse, Braque, Picasso, Magritte, Mondrian, Pollock, Beuys, Warhol ve Yves Klein gibi sanatçıların eserlerine sahip koleksiyonuyla çağdaş sanatı daha iyi yorumlamak isteyen herkes için vazgeçilmez bir destinasyon. Centre Pompidou’nun inşaatından önce bu dev koleksiyona ev sahipliği yapan ve Eyfel Kulesi’nin hemen karşısında yer alan Tokyo Sarayı (Palais de Tokyo) Centre Pompidou’nun sonrasında da sanattan uzaklaşmamış. Sarayın kanatlarından biri özel etkinliklere ayrılırken, diğeri de Paris’in bir diğer önemli modern ve çağdaş sanat müzesi Musée d’Art moderne de Paris‘in adresi olmuş. Yirminci yüzyıl Avrupa sanatçılarının eserlerinden oluşan zengin bir koleksiyonun yanı sıra altı haftada bir değişen süreli sergileriyle Fransa’da çağdaş sanatın da kalbinin attığı müzelerden biri.

 Castello di Rivoli, Torino, İtalya | Fotoğraf: castellodirivoli.org
Castello di Rivoli, Torino, İtalya | Fotoğraf: castellodirivoli.org

İtalya Konum

İtalya deyince aklınıza modern ya da çağdaş sanat gelmiyor olabilir ve haksız da sayılmazsınız. Dünyanın en büyük medeniyetlerinden birinin, Roma imparatorluğunun merkezi olan, sonraları klasik sanatı şekillendiren Rönesans’ın doğduğu, günümüzde ise tasarım alanında gözlerin çevrildiği bu toprakları ziyaret ediyorsanız, beklentinizin daha çok arkeoloji, klasik sanat ve tasarım yönünde olması kadar doğal bir şey yok. Fakat bu tabii ki İtalya’nın çağdaş sanat alanında eksik olduğu anlamına gelmiyor. Torino’daki Castello di Rivoli, İtalya’nın köklü geçmişinin bugüne uyum sağladığı en güzel örneklerden biri… Bu bina, İtalya’nın tarihi hazineleri arasında ve UNESCO Dünya Mirası Listesi‘nde yer alan, yaklaşık onuncu yüzyılda inşa edilmiş bir kale. II. Dünya Savaşı sırasında bir kısmı kötü şekilde zarar gören bina, Andrea Bruno tarafından restore edilmiş. Projeyle binanın zarar gören bazı kısımlarına dokunulmayarak üzeri açık alanlar yaratılmış, bazı kısımlarında ise cam ve metal gibi malzemeler kullanılarak, eklemeler yapılarak modern mimari ile tarihi dokunun iç içe geçmesi sağlanmış. 1979’da başlayan bu yenileme çalışmaları 1984’te sona ermiş ve Castello di Rivoli, İtalyan ve Avrupalı sanatçıların eserlerine yer veren bir modern ve çağdaş sanat müzesi olarak kapılarını açmış. İtalyan çağdaş sanatını keşfetmeye devam etmek isterseniz, uğrayabileceğiniz bir diğer müze de başkent Roma’da: Museo d’arte contemporanea di Roma, ya da MACRO, 1990’larda eski Peroni Bira Fabrikası‘ndan dönüştürülen bir binada ziyaret edilebiliyor ve ağırlıklı olarak İtalyan sanatçıların eserlerini sergiliyor.

İlginizi çekebilir: İtalya’daki Sanat Müzeleri 

 Tate Modern, Londra, İngiltere | Fotoğraf: Massimo Virgilio
Tate Modern, Londra, İngiltere | Fotoğraf: Massimo Virgilio

İngiltere Konum

Büyük Britanya’nın en önemli kültürel kurumlarından olan Tate‘in Londra’daki iki müzesinden biri olan Tate Modern, dünyanın en önemli modern ve çağdaş sanat müzelerinden bir diğeri. 2000 yılında tamamlanan bir projeyle, Thames nehri kıyısındaki Bankside Elektrik Santrali‘nden dönüştürülen müze binası, Londra’nın yirmi birinci yüzyıla görkemli bir giriş yapmasını sağlayan gelişmelerden biri olarak biliniyor. Katlarda yirminci yüzyıl ve günümüz sanatının en önemli sanatçılarının eserlerinden oluşan koleksiyon sergilenirken, eski santralin tribün salonu, müzenin kalbinin attığı yer. Salon, müzenin hemen girişinde bir buluşma noktası ve işlek bir kamusal alan olmanın yanında her yıl Ekim – Nisan ayları arasında dünyaca ünlü sanatçıların büyük ölçekli yerleştirmeleriyle yeniden doğuyor; örneğin Louise Bourgeois, Olafur Eliasson, Bruce Nauman, Anish Kapoor, Ai WeiweiTate Modern, sanata daha geniş yer ayırabilmek için inşa ettiği on katlı yeni binasını 2016 yılında açtı.

 Baltic Centre for Contemporary Arts, Newcastle, İngiltere | Fotoğraf: Andy Kelly
Baltic Centre for Contemporary Arts, Newcastle, İngiltere | Fotoğraf: Andy Kelly

Londra’nın dışına çıkacak olursanız, yine bir Tate müzesi olan ve Büyük Britanya’nın Londra dışındaki en büyük müzesi olan Tate Liverpool‘u da ziyaret etmenizi öneririm. Müze binası, Liverpool limanındaki bir hangardan dönüştürülmüş. Tate Liverpool, modern sanatın yanı sıra bir kısmı da klasik sanata ayrılmış bir müze. Londra’nın dışında tamamen çağdaş sanata adanmış iyi bir seçenek arayanlar için, Baltic Centre for Contemporary Art ya da BALTIC de görülmesi gereken müzelerden. Newcastle‘daki bu müze, Tyne nehri kenarındaki eski bir un fabrikasından dönüştürülmüş ve kentin sembollerinden olan Gateshead Millenium Köprüsü‘nün yanı başında yer alan gösterişli bir binada yer alıyor. Kalıcı bir koleksiyonu ya da koleksiyon sergisi olmayan BALTIC‘te, yıl boyunca çağdaş sanat sergileri programlanıyor. Hazır Britanya Adaları’na bir seyahat planlıyorken, İrlanda‘ya da geçmek isterseniz, ülkenin en önemli müzelerinden Irish Museum of Modern Art‘ın da hem koleksiyonuyla hem de süreli sergileriyle Dublin’de görülmesi gereken yerler arasında olduğunu hatırlatayım.

 Hamburger Bahnhof, Berlin, Almanya | Fotoğraf: smb.museum
Hamburger Bahnhof, Berlin, Almanya | Fotoğraf: smb.museum

Almanya Konum

Almanya’nın hemen hemen her kenti modern ve çağdaş sanata geniş yer ayırıyor ve büyüklü küçüklü müzeleriyle ziyaretçilerine en azından bir seçenek sunuyor. Ben şimdilik Berlin‘den öneriler vermekle yetineceğim. 1846’da Berlin-Hamburg trenyolunun başlangıç istasyonu olarak inşa edilen Hamburger Bahnhof binası, sonraları bir tren yolu müzesine dönüştürülmüş. Berlin’deki teknoloji müzesinin açılmasının ardından bu müzenin koleksiyonu oraya taşınınca, 1990-1996 yılları arasında süren çalışmalar sonucu Hamburger Bahnhof bir çağdaş sanat müzesi olarak kapılarını yeniden açmış. Berlin‘de çağdaş sanat deyince, özellikle de Joseph Beuys, Andy Warhol, Robert Rauschenberg ve Cy Twombly‘un işlerinden oluşan koleksiyonuyla akla burası geliyor kuşkusuz. Ayrıca yüksek tavanıyla, bir zamanlar trenlerin kalktığı gar alanı da bugün büyük ölçekli yerleştirmelere ve kapsamlı süreli sergilere ev sahipliği yapıyor. Fakat Berlin’deki alternatifler de en az burası kadar iyi ve zengin: Kreuzberg’deki Berlinische Galerie,  modern sanat, fotoğraf ve mimariye adanmış bir müze ve burada sık sık çağdaş sanat yerleştirmeleriyle de karşılaşabiliyorsunuz. Son olarak Neue Nationalgalerie… Müzenin alt katı kübizm, ekspresyonizm, Bauhaus ve sürrealizm gibi akımların öncü eserlerine ve sanatçılarına yer veren, erken yirminci yüzyıla ait bir koleksiyona sahip, dört duvarı camla kaplı, ikonik metal çatısıyla dikkat çeken giriş katı ise dünyaca ünlü çağdaş sanatçıların yerleştirmelerini ağırlıyorken, 2015’te başlayan yenileme çalışmaları halen sürüyor.

Stedelijk Museum, Amsterdam, Hollanda | Fotoğraf: Madalena Veloso
Stedelijk Museum, Amsterdam, Hollanda | Fotoğraf: Madalena Veloso

Hollanda Konum

Hollanda’nın en büyük şehri Amsterdam’ın da sanat açısından sunduklarında sınır yok. Özellikle dünyanın en büyük müzelerinden olan Rijksmuseum ve Van Gogh’a adanmış bir müzenin karşılıklı durduğu Museumplein, Avrupa’da sanatın kalbinin attığı meydanlardan biri. Yine bu meydanda üçüncü bir müzenin daha olduğunu da unutmamak gerek ama… Stedelijk Museum, Amsterdam’ın en önemli modern sanat, çağdaş sanat ve tasarım 1895’te Hollandalı mimar Adriaan Willem Weissman‘ın tasarladığı tarihi bina ve 2004’te açılan Benthem Crouwel Architects imazlı modern binadan oluşan müze, hem Avrupa’nın modern sanat ve tasarım tarihinin önemli sanatçı ve tasarımcılarının işlerine yer veren zengin bir koleksiyona sahip hem de dikkat çekici, süreli çağdaş sanat ve tasarım sergilerine kapılarını açıyor. Hollanda’da Amsterdam’ın dışına çıkmaya, hatta Hollanda’nın dışına çıkmaya vaktiniz varsa, birkaç önerim daha olacak: Amsterdam’daki Van Gogh Müzesi’nin ardından dünyanın en geniş Van Gogh koleksiyonuna ve zengin bir heykel koleksiyonuna sahip olan Otterlo‘daki Kröller-Müller Müzesi, Avrupalı sanatçıların yanı sıra özellikle çağdaş göçmen ve Orta Doğulu sanatçıların işlerine de yer veren Eindhoven‘daki Van Abbemuseum ve Belçika‘nın Ghent şehrindeki, zengin bir modern sanat ve fotoğraf koleksiyonu olmasının yanında süreli sergileriyle dikkat çeken  Stedelijk Museum voor Actuele Kunst, ya da SMAK listenize eklemeniz gerekenlerden.

İlginizi çekebilir: Belçika’daki Müzeler

Louisiana Museum of Modern Art, Humlebaek, Danimarka | Fotoğraf: louisiana.dk
Louisiana Museum of Modern Art, Humlebaek, Danimarka | Fotoğraf: louisiana.dk

Kuzey Avrupa

Kuzey Avrupa’ya, Nordik ve Baltık ülkelerine gelince, yine nereden başlayacağımı şaşırdığım bir liste çıkıyor önüme. Kuzey Avrupa’daki en etkileyici müze, muhtemelen birçoğunuzun duyduğu, fakat Danimarka’nın büyük şehirlerinden uzakta yer aldığı için ziyaret etmeye fırsat bulabilir miyim diye şüpheye düştüğü bir müze: Louisiana Museum of Modern Art. Humlebaek’teki bu müze, konumuna rağmen Danimarka’nın, Avrupa’nın ve hatta dünyanın en çok ziyaret edilen müzelerinden biri. Louisiana Müzesi, II. Dünya Savaşı sonrası döneme ait modern sanat ve çağdaş sanat koleksiyonuyla olduğu kadar modern Danimarka mimarisinin mihenk taşlarından biri olarak kabul edilen Vilhelm Wohlert ve Jørgen Bo imzalı binası ve doğanın içindeki konumuyla da sizi cezbedecek bir müze. İsveç’te Stockholm’ün adaları arasında gezinirken karşınıza çıkacak olan ve İsveçli sanatçıların yanı sıra dünyanın her köşesinden çağdaş sanatçıların eserlerini koleksiyonunda barındıran Moderna Museet, olmazsa olmazlardan. Müzenin Malmö’deki, kırmızı binasıyla dikkat çeken uzantısı Moderna Museet Malmö de (Stockholm’e değil ama) Kopenhag’a yapacağınız bir seyahat sırasında günübirlik ziyaret edebileceğiniz uzaklıkta. (Danimarka’daki Kopenhag’dan İsveç’teki Malmö’ye 20 dakikalık bir tren yolculuğuyla ulaşılabiliyor.) Norveç‘in denizcilik alanındaki lider ailelerinden Fearnley’lerin adını taşıyan Astrup Fearnley Museum of Modern Art, 2012’de Oslo kıyılarında inşa edilen, Renzo Piano imzalı iki yeni binasıyla dikkat çekiyor. Müzenin koleksiyonu başlarda yirminci yüzyıl Amerikan sanatına odaklanıyor olsa da, son yıllarda yapılan eklemelerle çağdaş sanatın tüm dünyadaki temsilcilerinin eserleriyle genişlemiş.

 Kumu, Tallinn, Estonya | Fotoğraf: Nicolai Plenk
Kumu, Tallinn, Estonya | Fotoğraf: Nicolai Plenk

Estonya’nın başkenti Tallinn‘deki Kumu, Estonya Sanat Müzesi’nin beş kolundan biri ve modern sanat ile çağdaş sanata ayrılmış. Kuzey Avrupa’nın en büyük müzelerinden biri olan Kumu‘nun Finlandiyalı mimar Pekka Vapaavuori tarafından tasarlanmış binası, bir kısmı kireçtaşı bir tepenin içine gömülmüş formuyla ve yarattığı boşluklarla göz kamaştırıyor. Müze, Sovyet döneminin non-konformist sanat akımının yanı sıra, çağdaş Estonya sanatına ve uluslararası modern ve çağdaş sanat eserlerine yer veren bir koleksiyona sahip. Baltık Denizi’nin karşı kıyısında, Finlandiya‘nın en büyük çağdaş sanat müzesi olan Kiasma ise Helsinki‘de bulunuyor. Adını kromozomlardaki bağlantı noktası kiyazmadan alan müzeye bu adı Steven Holl‘un mimari projesi vermiş. Finlandiya Ulusal Sanat Galerisi‘ne bağlı olan, Finlandiya ve Baltık ülkelerinin en önemli sanatçılarının eserlerinden oluşan bir koleksiyona sahip Kiasma, 1998’de açılmış.

Hadi, siz de sanatın peşine takılın, Avrupa’daki çağdaş sanat müzeleri ile bir yandan yepyeni şehirler ve kültürler keşfedip Avrupa’yı gezerken bir yandan da sanat tarihinin, çağdaş sanatın ve tabii mimarinin önemli eserlerini görün!

İlginizi çekebilir: İstanbul Çağdaş Sanat Müzeleri