Burdur’da turist olmayı hiç düşündünüz mü? Birçok kişinin aklına Burdur bir turizm destinasyonu olarak kazınmamış olabilir ama burayı ziyaret etmek için birçok neden olduğunu düşünüyorum. Örneğin Burdur çok zengin bir kültürel mirasa sahip ve bu miras Pisidya antik bölgesine dayanıyor. Pisidya halkı, MÖ 3000 sonlarında Batı ve Güney Anadolu’da yaşayan Luvilerin bir kolu olarak biliniyor. Pisidya döneminden kalmış antik mirası ise Burdur’da birçok noktada görmek mümkün.

Burdur Gezi Rehberi

Sagalassos Antik Kenti Konum

Burdur’da görmeniz gereken yerlerin başında bence Sagalassos Antik Kenti geliyor. Fransız gezgin Paul Lucas tarafından 1706’da keşfedilen Sagalassos, Roma döneminde Pisidya’nın en önemli şehri olarak gösteriliyor.

Helenistik Dönem’de de ön planda olan kentin asıl gelişiminin Roma İmparatorluğu’na bağlandığı MÖ 25’te yaşandığına inanılıyor ve Pisidya eyaletinin birinci kenti unvanı almasıyla birlikte de kentte büyük anıtlar inşa edilmeye başlanıyor. 1600 metre rakımda bulunan Sagalassos, vadi manzaralı ve oldukça yüksekte bulunan bir antik kent. Burada bulunan su kaynakları nedeniyle kentin bu yükseklikte inşa edildiği düşünülüyor.

Bu su kaynakları bugün hala aktif olan şehirdeki Antoninler ve Helenistik çeşmelerde de karşınıza çıkıyor. Sagalassos’a Antoninler Çeşmesi’nden dolayı aşkların şehri diyenler de var. Rivayete göre bu çeşmeden su içenler aşkı buluyor. Yine daha yukarıda bulunan antik tiyatroya giden yolda yer alan Helenistik Çeşme’den akan suyun da insanı 10 yaş gençleştirdiğine inanılıyor. Sagalassos Burdur merkeze 45 dakika uzaklıkta Ağlasun İlçesi’nde yer alıyor. Buraya ilçe otobüsleri veya arabayla ulaşım sağlayabilirsiniz.

Burdur Müzesi Konum

Başta Sagalassos olmak üzeri Kibyra gibi antik kentlerden çıkan önemli eserlerin sergilendiği bir yer Burdur Arkeoloji Müzesi. Buradaki en önemli eserlerden birisi Dans Eden Kızlar Frizi. Kahramanlar anıtı olarak anılan Heroon’un etrafını çevreleyen anıtta, kızlardan birisi zither çalıyor ve dans eden on üç kız da ona eşlik ediyor.

Aslan ayağının üzerinde yer alan Güneş Saati ise müzedeki diğer bir önemli eser. MS 2. yüzyıla tarihlendirilen eser, 60 derecelik açıda bir halka şekline sahip. Geçmişte halkanın ortasında bulunan çubuğun gölge oluşturmasıyla zamanı gösterdiğine inanılıyor. Antoninler Çeşmesi etrafındaki iki adet Dionysos ve Satyr heykel grubu, anıtın ortasındaki Nemesis, Asklepios, Koronis, Apollo ve Hygieia heykelleri ise Sagalossas’tan müzeye getirilen önemli eserler olarak karşımıza çıkıyor.

Kibyra Antik Kenti Konum

Burdur merkeze 1,5 saat uzaklıkta olan Kibyra Antik Kenti, buranın diğer bir cazibe noktası. Kibyra özellikle meclis binasının tam merkezinde bulunan kırmızı, yeşil ve beyaz mermerden yapılmış, yılanlardan oluşan saçları ve insanları taşa çeviren bakışlarıyla bilenen Medusa Mozaği ile ünlü. Kentte aynı zamanda türünün en büyük örneği olan 12-13 bin kişi kapasiteli bir stadyum da bulunuyor. 

Burdur Doğa Tarihi Müzesi Konum

Burdur’un bir diğer sürprizi ise Burdur Doğa Tarihi Müzesi. Kavaklı Rum Kilisesi binasının onarılmasıyla oluşturulan müzede dev bir güney filine ait iskelet ile tarih öncesi canlılara ait kalıntılar sergileniyor.

Salda Gölü Konum

En meşhurunu en sona sakladım 🙂 Salda Gölünü artık neredeyse bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Burası Burdur merkezden yaklaşık 1 saat uzaklıkta yer alan, NASA’nın bile radarına girmiş milli hazinemiz… Gölün kumunun beyazlığı binlerce yıl önce yaşamış bakterilerin kalıntılarından oluşuyor. Gölün çevresinde bir adet restoran var fakat turistik dönemde burada yer bulmak neredeyse imkansız. 

Eğer bu kadar gezmek sizi acıktırdıysa şehir merkezinde yer alan Toros Lokantası’nda meşhur Burdur Şiş’in tadına bakarak lezzetli bir mola verebilirsiniz. Tatlı olarak da Burdur’a özgü ceviz ezmesini tercih edebilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: gezimanya.com

İlginizi çekebilir: Wander Magger’dan Az Bilinen Antik Kentler