Psikolojiye olan merakım kendimi tanıma yolculuğumda ortaya çıktı. Kendimi çözebilmem, bazı düşünceleri aşabilmek için doğru kaynaklara ihtiyacım vardı. İnternetten sıklıkla faydalanıyorum, faydalı olduğunu düşündüğüm kaynaklar oluyor fakat birçoğumuz bu konuda uzman olmadığımız için doğru ve yanlışı ayırt etmekte bazen zorlanabiliyoruz. Herhangi bir kitapçıda gördüğümüz çok satanlar rafındaki kişisel gelişim kitaplarına hep önyargıyla yaklaştım. Psikoloji ve kişisel gelişimin farkını ise mentorumun tavsiyesi üzerine okuduğum Fark Et Düşün Hisset Yaşa ile anladım.

Bilişsel Davranışçı Terapi

Bir çeşit psikoterapi yöntemi olan bilişsel davranışçı terapi duygu, düşünce, davranış üçgenini analiz ederek kişinin olumsuz duygularını doğru biçimde yorumlamasını sağlayarak onun işlevsel olmayan düşünce kalıplarından kurtulmasını hedefliyor. Bilişsel davranışçı terapinin anksiyete bozukluğu, panik atak, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk gibi psikolojik bozuklukların tedavisinde başvurulan bilimsel bir yaklaşım olduğunu da söyleyebiliriz.

Hepimiz çocuklukta deneyimleyerek öğrendiğimiz bazı düşünce ve davranış kalıplarına sahibiz. Bilişsel teoride şemalar olarak adlandırılan bu durum dünyayı algılama biçimimizle yakından ilişkili. Duyumlarımızı adeta bir filtreden geçirerek o durum veya olayla ilgili bir algı yaratıyoruz kafamızda. Olayları kendi perspektifimizden yorumlamız da bambaşka tepkiler vermemizle sonuçlanabiliyor. Bu yüzden olumsuz duygulara kapılmamızda sahip olduğumuzun şemaların rolü büyük diyebiliriz.

Fotoğraf Altyazısı | Paul Skorupskas (unsplash.com)
Hayata mercekten bakmak | Fotoğraf: Paul Skorupskas (Unsplash.com)

Fark Et Düşün Hisset Yaşa

İdealimizdeki noktada olmadığımızın bir işareti olan olumsuz duygularımızı doğru değerlendirebildiğimiz takdirde bu duygular bize kendimizi ve isteklerimizi anlama konusunda güzel ipuçları verebilir. İşte Prof. Dr. Hakan Türkçapar’ın yazdığı Fark Et Düşün Hisset Yaşa tam da bu konuya değiniyor. Olumsuz duygularını görmezden gelmek yerine bu duyguların altında yatan isteklere kulak verdiğimizde olmak istediğimiz kişiye biraz daha yaklaşabiliriz. Çünkü duyguları bastırmak sadece kısa süreli rahatlama hissi yaratır. Sorunu kökten çözemediğimiz gibi olumsuz düşüncelerimiz daha da büyür ve kaçma davranışlarımızı pekiştirmiş oluruz.

Zamanla duygularımızı doğru şekilde analiz etmeyi öğrenerek düşüncelerimizin gerçekçi mi yoksa sadece duygularımızın bir yansıması olarak içimizden gelen bir ses mi olduğunun ayırdığına vardığımızda, ideallerimize uygun şekilde yaşamaya başlayarak uzun vadede olmak istediğimiz kişiye yaklaşabiliriz. İdeallerimizle çelişki içinde olduğumuzda huzursuz hissederiz. Yaşam tarzımız ve davranışlarımızı ideallerimizle örtüştürdüğümüzde mutluluğa giden yolda bir kapı aralayabiliriz.

Neyi istemediğimizi değil, neyi istediğimizi bulmak

Fark Et Düşün Hisset Yaşa‘nın ilerleyen bölümlerinde hedef belirlemek ve idealler ile ilgili bir konuya değiniliyor. Bazen hedeflerimizi bir şeyi yapmamak, kötü bir alışkanlıktan kurtulmak üzerine kurgularız. Sosyal medyada daha az vakit geçirmek, abur cubur yememek buna örnek olarak verilebilir. Hedeflerimizi kurgularken istemediklerimizi dile getirmek yerine asıl yapmak istediklerimize odaklanarak gerçek bir ideal yaratabiliriz. Sosyal medyada daha az vakit geçirmek istememizin sebebi belki de kendimize kitap okumak için ekstra vakit yaratmaktır. Bu noktada kitap okuma hedefi, harekete geçmek için daha etkili bir cümle olabilir.

Olumsuz duygular olumsuz düşünceleri de beraberinde getiriyor. Bazen bu düşüncelerin doğruluğundan o kadar emin oluyoruz ki tüm inandıklarımızı, varsayımlarımızı gerçeklik ilan ediyoruz. Bu “gerçeklik” bazen can sıkıyor. Fakat şunu unutuyoruz ki herkesin gerçeği farklı. Bu kitap bana hayatın merkezinde olmadığımı, her şeyin benimle ilgili olmadığını, değişim için çabalamam gerektiğini hatırlattı.

Kitabın gayet akıcı ve anlaşılır bir dili var. Herkesin kolaylıkla okuyup özümseyebileceği, bir tür kendi kendine terapi rehberi… Sorunun kaynağını keşfetmek ve kökünden çözmek isteyenler için farkındalığı arttıran bir kitap olduğunu da söylemeliyim. Değişim bir anda mümkün değil. Psikoterapi de alsak, kitap da okusak, değişime çok istekli de olsak anında olumsuz düşüncelerden kurtulmak gibi bir mucize yok. Kendimizi değiştirecek olan yine biziz, çünkü bizi bizden daha iyi kimse tanımıyor.

Kapak Fotoğrafı: Aline Viana Prado (Pexels.com)

İlginizi çekebilir: Yogi Magger’dan Kendinizi Tanımanız İçin Okuma Önerileri