Işıklar kısıldıysa ve yerinizi aldıysanız “Bir, iki, üç, dört… Sesi aç!”. Neon levhalar, sahnenin karşısına yan yana dizilmiş masalar, kapının önünde sohbet ettiğimiz müzisyenler… Nina Simone, cazı yalnızca bir müzik türü olarak değil; bir varoluş şekli olarak görüyor. Bize göre de caz hem bir baş kaldırıyı hem de tutkuların dışavurumunu simgeliyor! La La Land’te hayaller için gereken vazgeçmeleri gösteren Seb’s’in, Café Society’de ise hayalleri takip etmenin büyülü yanını hatırlatan The Hi-Hat’in ardından biz de kendi duygularımızın peşinden ritmin izini sürüyoruz! İstanbul’un en sevdiğimiz caz mekânları aşağıda. Hadi başlayalım.

Café Society | Fotoğraf: IMDb

İstanbul’un Caz Barları

Pera 77, Pera

Şehirde caz sahnesinin en yeni soluğu Pera 77, müziğin ritmini gastronomi ile buluşturuyor. Bir The Marmara Group projesi olan Pera 77, caz müziğinin yerel ve uluslararası önemli temsilcilerini çarşambadan pazara haftanın dört günü ağırlıyor. Caz müziğin Türkiye’de genellikle festivaller ile kısıtlı olduğunu düşünen Pera 77, bu deneyimi yılın tamamına yaymayı hedefliyor. Danışmanlığını müzisyen ve işletmeci Sıtkı Sırtanadolu’nun üstlendiği Pera 77′de yerel sahnenin genç isimlerini ağırlamaya da önem veriliyor. Pera 77′de gastronomi deneyimini ise The Marmara Pera üstleniyor. The Marmara Pera, caz bara özel hazırladığı menüde lezzetli kokteyller ile eşlecek tatlara ağırlık veriyor.

İlginizi çekebilir: Halil Şimşek’ten Sıtkı Sırtanadolu ile Röportaj

Nardis Jazz Club, Galata

New York’un Birdland’i, Paris’in Le Caveau de la Huchett’i ve İstanbul’un Nardis Jazz Bar’ı… Türkiye’nin en uzun süredir açık tek caz barı olan Nardis, Galata’da caz ve cazın türevlerini seslendiren müzisyenleri yirmi yıldır ağırlıyor. Müziğe ve müzisyenlere duyulan saygıyı ön plana alan Nardis, sessizlik politikasının altını çiziyor. Bugüne kadar sahnesinde Wynton Marsalis, Benny Golson, Ron Carter, Dee Dee Bridgewater, Christian McBride, Ulf Wakenius, Aki Rissanen Trio, Yıldız İbrahimova gibi önemli isimleri ağırlayan Nardis Jazz Bar, Amerikan caz dergisi Down Beat’te de övgü ile bahsediliyor. Yalnızca sahnede değil; konuklarında da önemli isimleri ağırlayan Nardis Jazz Bar’ın bugüne kadarki misafirleri arasında Morgan Freeman da bulunuyor. Ayrıca Nardis Jazz Bar, Türkiye’deki genç müzisyenlere destek sağlamak adına 2005 yılından beri Nardis Genç Vokal yarışmasını düzenliyor.

Georges Hotel, Galata

Michelin Guide Hotels listesine giren Georges Hotel, Galata’nın tarihi dokusu ile boğaz manzarasını bir araya getiriyor. Otelin çatı katında yer alan Restaurant 24′te ise her çarşamba günü caz gecesi düzenleniyor. Restaurant 24′te ayrıca “French Gastronomy” yemek deneyimi ile dikkat çekiyor. Özellikle müdavimleri ile bir caz kulübünün parçasıymışız gibi hissettiğimiz Georges Hotel, sahneye caz dünyasının önemli isimlerinden piyanist, besteci ve şarkısı Kubilay Kan çıkıyor. Kubilay Kan Trio’a sahnede Mümtaz Solmaz ve Bilge Candan eşlik ediyor.

Bova, Beyoğlu

Mis Sokak’ı 2017 yılında canlandırmaya başlayan Bova Sahne, her akşam farklı müzik performansları düzenliyor. Türkiye’nin önde gelen caz müzisyenlerini ve yurtdışından gelen önemli isimleri ağırlayan Bova Sahne, ayrıca Jam Session etkinlikleri ile yerel sahnenin genç ve daha az tanınan isimlerini ön plana çıkarmayı hedefliyor. Bova Sahne’de caz dinletilerine paralel füzyon, funk, blues ve latin gibi farklı türden müzisyenler de ağırlanıyor. Bova Sahne’nin Akdeniz mutfağından ilham alan menüsü, caz gecelerine eşlik ediyor.

Divine Brasserie & Jazz Club, Topağacı

“İyi yemek, iyi müzik ve samimi mekân” anlayışı ile yola çıkan Divine Brasserie & Jazz Club, Topağacı’nda şehrin dikkat çeken sanatçılarını ağırlıyor. Kendine ait bir topluluk oluşturan Divine’da menü kahvaltıdan akşam yemeğine doğru uzanıyor. İsmini “tanrısal” anlamına gelen Divine kelimesinden alan caz kulübü, hayata dair güzel detayları müzik ile kutlamayı hedefliyor. Divine Jazz Club, haftanın belirli günleri canlı caz performanslarına ev sahipliği yapıyor.

Touché, Zorlu PSM

İstanbul’un en önemli kültür merkezlerinden biri olan Zorlu PSM‘in bir projesi olarak kapılarını aralayan Touché, şehrin en dikkat çeken caz barlarından biri olması ile tanınıyor. Caz performanslarına paralel akustik müzik dinletileri ve komedyenleri de ağırlayan Touché; ilham veren bir komünite oluşturmayı hedefliyor. Yerli ve uluslararası sahnelerin dikkat çeken isimlerini ağırlayan Touché sahnesinde ritmin rüzgârını estiren müzisyenler arasında Kerem Görsev, Alan Harris, Fikri Karayel yer alıyor. Hazırlanan özel menü ve kokteyl seçkisi ile Touché; gastronomi, miksoloji ve müziğin harmanlandığı bir deneyim sunuyor.

Long Bar, Raffles

Singapur’un ikonik Long Bar konseptini İstanbul’da çağdaş bir yorum ile devam ettiren Raffles, Türkiye’nin ünlü Semazen kültürünü detaylarda gösteriyor. Sanat, miksoloji ve gastronomiyi bir araya getiren Long Bar, Long Bar Live sahnesinde ise müzik kültürünü devam ettiriyor. Sahnede caz müziğe paralel Latin, R&B ve pop gibi farklı türlerde dikkat çeken müzisyenler de yer alıyor. Long Bar Live’in menüsünü Raffles’ın şefleri, kokteyller ise Long Bar’ın miksologları hazırlıyor. Long Bar Live, samimi bir atmosfer içerisinde müziği kutlamayı hedefliyor.

Bonus: Grand Hyatt, Harbiye

Grand Hyatt, 2023 yılından itibaren pazar günleri Jazz&Brunch etkinliğini düzenliyor. Grand Hyatt’ın içerisinde bulunan Mezzanine’de gerçekleşen brunch’ın menüsünü şef Yusuf Gülyiyen ve ekibi üstleniyor. Gülyiyen’in geleneksel Türkiye kahvaltısına Akdeniz dokunuşları kattığı brunch’ta müzik dinletisine ise bir kadeh prosecco eşlik ediyor. Şehrin dikkat çeken caz müzik gruplarını ağırlayan Grand Hyatt’ın brunch’a özel sunduğu lezzetler ise ahtapottan parmesan peynirinde makarnaya, midye dolmadan barbeküye uzanıyor.

Kapak Fotoğrafı: Pera 77

İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’den İstanbul’un En Yeni Mekânları