1988 yılında, Maine’in Derry kasabasındayız. Bill, kardeşi Georgie’ye kağıttan bir gemi yapıyor ve kendi hasta olduğu için kardeşi sarı yağmurluğunu da üzerine geçirip dışarıya çıkıyor. Bu Bill’in ve onu tanıyan herkesin Georgie’yi son görüşü oluyor. Georgie, dışarı çıktığında kasabanın korku dolu yaratığı Pennywise ile karşılaşıyor ve bu onun sonu oluyor.

Korku türünü seviyorsanız, Uykunuzu Kaçıracak 10 Korku Filmi listemizdeki filmlere ve Korksanız da Bir Solukta İzleyeceğiniz Korku Dizileri listemizdeki dizilere göz atmanızı tavsiye ederiz.

Pennywise, yıllardır Derry kasabasına çöreklenmiş bir yaratık; kasabanın varlığından bile eski olan bu yaratığın yaşı ve nereden geldiği bilinmiyor. Kendisine kılıf olarak palyaço kostümü kullansa da Pennywise o kadar basit bir yaratıktan fazlası. İnsanların korkularından beslenen Pennywise, “korkmuş et” kokusuna bayılıyor ve kendinden korkmayan insanlarla beslenmekten hoşlanmıyor. Özellikle çocuklara musallat olmasının sebebi de çocukların çok çabuk korkmasından kaynaklanıyor. Pennywise, istediği her şeyin şeklini alabilir, görünmez olabilir, karşısındaki insanın aklıyla küçük oyunlar oynayabilir, farklı sesler yayıp, eşyaları istediği gibi hareket ettirebilir, hatta havayı kontrol edip güçlü fırtınalar bile çıkarabilir.

Yakın zamanda kaybolan Georgie’nin abisi Bill ve arkadaşları kasabanın “Kaybedenler Kulübü” olarak anılıyorlar. Kaybedenler Kulübü’nün üyelerinin kimisi okulda “ezik” diye çağrılanlar, kimi okula “yeni” gelenler, kimi diğerleri gibi olmadığı için dışlananlar… Kaybedenler Kulübü’nün üyelerinin yolu korkunç Pennywise ile kesişiyor. Her 27 yılda bir kanalizasyondan çıkarak ortaya çıkan Pennywise bu kez Kaybedenler Kulübü’nün peşine düşüyor.  Sorumluluklarından, okuldaki zorbalardan uzakta güzel bir yaz mevsimi geçirmek isteyen çocuklar için o yaz mevsimi korku, dehşet ve savaş içinde geçiyor. Bugüne kadar Pennywise’ın peşine düştüğü çocukların aksine Kaybedenler Kulübü’nün ona teslim olmaya hiç niyeti yok.

Stephen King‘in aynı adlı romanı 1950’lerde geçerken, film kitaptan farklı olarak 1988 yılında geçiyor. Filmin geçtiği dönemi çok iyi yansıtan bir film olmuş It. O dönemin kıyafetleri, atmosferi, müzikleri çok güzel aktarılmış seyirciye. It‘i izlerken öyle deli gibi korkmuyorsunuz ancak filmin korku-gerilim kısmı sizi rahatsız ediyor. Gerim gerim geriliyorsunuz.

Filmle ilgili en çok merak edilen şeylerden biri filmin kitaba ne kadar sadık kalacağı olmuştu. Kitabı okumadım ancak kitabı okuyanların yorumlarına göre film olabileceği kadar sadık kalmış kitaba. Bir diğer merak edilen şeyse, Bill Skarsgård‘ın nasıl bir Pennywise olacağıydı. It‘in daha önce çekilen 2 bölümlük mini dizisi, film kadar başarılı olmasa da, Tim Curry Pennywise karakterinde şahane bir iş çıkarmıştı. O yüzden Bill Skarsgård‘ın nasıl bir Pennywise olacağı merak konusuydu. Pennywise karakterinin etkisini ölçmek isteyen yönetmen Andy Muschietti, Bill Skarsgård ve  Kaybedenler Kulübü üyelerini canlandıracak çocuk oyuncuları ilk sahneye kadar tanıştırmamış. Yani Pennywise, ilk karşılaşacakları ana kadar genç oyunculardan hiçbiriyle tanışmadı. İlk sahnelerinin birlikte çekileceği gün, film ekibi çocukları Skarsgård’in karaktere bürünmüş halde ne kadar korkutucu olduğu konusunda uyarmışlar. Çocuklar kostüm içinde bir aktör olduğunu biliyoruz, profesyoneliz biz, sorun olmaz diye cevap vermişler. Ancak, Skarsgård sahne için Pennywise olarak karşılarına çıktığında, çocuklar gerçekten dehşete düşmüşler ve aralarından biri ağlamaya başlamış.

< Yazının bundan sonrası spoiler / sürpriz-bozan içerdiğinden, filmi izlemeden önce okumayı tercih etmeyebilirsiniz. >

İzlediğimiz, hikâyenin ilk kısmıydı. 1200 küsür sayfalık kitabı yönetmen tek bir filme sıkıştırmak istememiş olacak ki, filmi 2 bölümde çekmeyi planlamış. İlk film Pennywise’ı alt ettikleri o yazla son buluyor. Ancak filmin sonunda Pennywise’ın o şeker (!) kahkahasını duyduk. Bu da işlerin henüz bitmediğinin kanıtıydı. Kitapta hikâye, yetişkin hallerinin Pennywise’ı yenmesiyle sona eriyor. O yazdan sonra herkes farklı şehirlere dağılıyor ve bir tek kasabada Mike kalıyor. Yine bir 27 yıl sonra Pennywise yeniden ortaya çıkınca Mike sayesinde Kaybedenler Kulübü yeniden toplanıp onu yenmek için güçlerini birleştiriyorlar.

İlk filmiyle beklenenden daha fazlasını veren It, bakalım ikinci filmiyle de bizi yine gerim gerim gerecek mi?