İzmir merkeze 1 saat kadar uzaklıkta bulunan Urla’ya gitmişken Bademler ve Barbaros köylerini de mutlaka gezin. Kendilerine has dokularıyla ve etkinlikleriyle, bu köyleri gezerken kendinizi Avrupa’da bir köyü geziyormuş gibi hissedebilirsiniz!

Bademler Köyü | Fotoğraf: blogkriter.com

Bademler Köyü Konum

Birçok ilke imza atan Urla Bademler Köyü, Türkiye’nin en medeni ve temiz köylerinden biri. Köy tiyatrosuyla ünlü olan bu köy, oldukça mütevazi bir oyuncak müzesine de ev sahipliği yapıyor. Bu müze, aynı zamanda Türkiye’nin ilk oyuncak müzesi olarak biliniyor.

Müzenin yaratıcısı Musa Baran, Bademler Köyü’nde doğmuş bir arkeolog aslında. Arkeoloji ile ilgili olan yayınları dışında “Çocuk Oyunları” adlı bir kitap da yazmış. Bu müzede de bazılarını hemen hatırlayacağımız ve yüzümüzü gülümsetecek çocuk oyunlarını sergilemiş.

Bu oyunların içerisinde neler mi var? Ceviz kabuğundan yapılmış gemiler, taş oyunları, uçurtma ve bez bebek gibi oldukça basit; ancak bir çocuk için çok şey ifade eden oyuncaklar. Müzede bir de, farklı yerlerden alınmış taşlar var ve bu taşların altında yer alan etiketlerden de taşların hangi tarihte nereden geldiğini anlayabiliyorsunuz.

Bu köye gittiğinizde, Türkiye’nin ilk köy tiyatrosunu da gezmeyi ihmal etmeyin. Tiyatronun içerisinde sahnelenmiş oyunların afişleri ile eski fotoğrafları görebilirsiniz.

afi%cc%87s
Bademler Köy Tiyatrosu| Merve Çalışlar

Eğer köye ziyaretinizi Pazar günü yaparsanız, köy meydanındaki pazardan Ege’ye özgü otlar ve taze sebze-meyve alabilirsiniz. Pazarda köy sakinlerinin hazırladığı hamur işlerini de tatmak mümkün. Karnınızı doyurmak içinse, yine köy meydanında bulunan samimi aile işletmesi Ali’nin Yeri çok lezzetli köfteler yapıyor.

İlginizi çekebilir: Ahmet Giray Ölmez’den Urla Gezilecek Yerler

Barbaros Köyü Konum

Barbaros Köyü, Bademler Köyü’ne yarım saat mesafede bulunuyor. Bu köy, her yıl düzenlenen Oyuk Festivali ile meşhur. Oyuk, korkuluk diye de bilinen dikilerek hazırlanmış bez bebeklere deniyor. Festival her yıl bahar aylarında gerçekleşiyor. Köye festival zamanında gidemeseniz de oyukları görmeniz mümkün. Festival zamanı dışında da köy oyuklarla dolu! Köy sokaklarında gezerken karşınıza sürekli çok yaratıcı tasarımlarla oluşturulmuş bu bebekler çıkacak.

b1-2
Barbaros Köyü Oyuk Festivali| Merve Çalışlar

Köyde bazı evlerin kapısında “Çat Kapı Evleri” yazdığını göreceksiniz. Bu evler, gerçekten de çat kapı misafir olabileceğiniz anlamına geliyor. Yani, eğer bir evde “Çat Kapı Evi” yazdığını görürseniz, hemen kapısını çalın ve karnınızı güzelce doyurun. Karşılığında ufak bir ücret vermeniz yeterli. Bu evlerde aynı zamanda konaklama seçeneği de mevcut.

Başka başka oyuklar görmek için bir sokaktan diğerine geçerken yorulduysanız, soluklanmak için en iyi alternatiflerden biri “Hobbit House/Anı Evi”. Bu evde, birçok nostaljik eşya arasında zamanda yolculuk yapacaksınız. Bu ev aynı zamanda İstanbul Balat’ta yer alan Hobbit House’un İzmir’deki versiyonu. Evden elde edilen gelir ile çocuklara kitap ve oyuncak alınıyor ve en önemlisi kütüphane kuruluyor.

b2
Barbaros Köyü Sokakları | Merve Çalışlar

Eğer yolunuz İzmir’e düşerse, görmeden dönmemeniz gereken iki köy Bademler ve Barbaros. Köyde yaşayanların samimiyeti de, yüzünüzde bir gülümsemeyle dönmeniz için en güzel sebeplerden!

İlginizi çekebilir: Lisya Kalma’dan Od Urla Zeytin Ağaçları Arasında Kusursuz Bir Deneyim

Kapak Fotoğrafı: Instagram / picsofey