Bugün tarihi dokusunu beğendiğim ve yaşadığım semt olan Kurtuluş’a göz atalım mı? Burada yaşamanın en güzel yanı her gün başka bir yer keşfetmek! Mahalle kültürünü hala yaşatan yegane semtlerden Kurtuluş. Ne ararsanız bulabileceğiniz tarihiyle ruhunuzu lezzetleriyle karnınızı doyuran ve kozmopolit yapısı ile öne çıkan, yaşayan bir semt Kurtuluş.

Konum

whatsapp-image-2022-04-15-at-12-31-58
Gormezano Palas | Fotoğraf: Gökçe Ece Oksay

Eski tatların peşine düşenlerin yolu mutlaka Kurtuluş’a düşüyordur. Kurtuluş, mezecisinden pastanesine, meyhanesinden dondurmacısına çeşitli mekana ev sahipliği yapıyor. 50 yılı aşkındır Kurtuluş Caddesi’nde hizmet veren Göreme Muhallebicisi, 33 yıllık Damla Boza ve Dondurma, profiterolüyle ön plana çıkan Nazar Pastanesi, adını Türkiye’nin ilk kadın meyhanecisi Madam Despina’dan alan Madam Despina Meyhanesi ve daha fazlası… Ben de burada yaşamama rağmen hala gitmediğim, görmediğim çok şey olduğunu farkındayım. İşin heyecanı da orada bence 🙂

Geçenlerde Kurtuluş’ta yer alan yaklaşık 120 yıllık Gormezano Palas’a yolum düştü. Meğerse hep önünden geçiyormuşum.. Şimdilerde binanın giriş katı ‘Siete Cafe&Art Studio’ olarak hizmet veriyor. Zamanının en yüksek binası olarak geçiyor Gormezano Palas. Hatta, Dünya Savaşı zamanı binanın tepesine, bölgenin en yüksek binası olduğundan güvenlik için uçaksavar konulmuş. Siete’ye girişte sizi duvarda asılı bir gazete kupürü ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şapkasıyla selam verdiği bir fotoğraf karşılıyor. Binanın sahibesi ve Siete’nin işletmecisi Marisa Gormezano burada büyümüş. Kendisine duvardaki haber kupürünü sorunca, Marisa Hanım’ın dedesi Adolf Loker’in Atatürk’ün şapkacısı olduğunu öğreniyorum. Ne kadar güzel bir duygudur bu 🙂 Marisa Hanım kızı Joel ile bu büyüdüğü binanın alt katında Siete’yi işletiyorlar. Binanın üst katları hala konut olarak geçtiği için gezmek için müsait değil. Eminim ki çok güzel dairelere sahiptir 🙂 

Cafe ve art studio olarak hizmet veren Siete, adını Gormezano Palas’ın kapı numarası ‘7’nin İspanyolca dilindeki karşılığından alıyor. Ailenin doğa dostu bir yaklaşımı var bu mekanda. Atölye suları filtrelendikten sonra kanalizasyona veriliyor. Marisa Gormezano’nun ailesinden kalan eşyalar buradaki bir odada sergileniyor. Hatta girişte bir dresuar içerisinde dedesinin şapkaları sergileniyor. Anne kızın enerjisi o kadar güzel ki bu enerji mekana da yansımış. Hava güzelse antik bahçesinde bir kahve keyfi yapmak oldukça keyifli.

Siete’nin menüsü tahminimden fazla çeşit sunuyor müşterilere. Günlük taze tatlı ve tuzlular, sıcak soğuk içecek seçenekleri mevcut. Instagram sayfasını takip ederseniz sık sık workshoplara ve farklı etkinliklere rastlayabilirsiniz. Biz kısa süre önce arkadaşımla polimer kil ile takı tasarım atölyesine katıldık. Yaklaşık üç saat süren bir atölyeydi. Öncesinde arka bahçede kahve içip keyif yaptık ardından atölyeye katıldık ve birbirinden farklı takılar yaptık. Bizim katıldığımız atölye Siete’de verilen sabit bir atölye değildi. Aslında burada düzenli olarak seramik kursu veriliyor. Şu an için kurs kontenjanı dolduğu için katılamadım fakat önümüzdeki dönemlerde mutlaka katılmak istiyorum. Siz de yolunuz Kurtuluş’a düşerse burada bir soluklanabilir, antik bahçede keyif yapabilirsiniz. 

Kapak Fotoğrafı: Gökçe Ece Oksay

İlginizi çekebilir: Gökçe Ece Oksay’dan Pörl Cup