Slovenya’nın “küçük” başkenti, Ljubljanica boyunca yürürken yanından geçenlere adıyla hitap edip merhaba diyebilen insanların yaşadığı bir yer. Başkent olmasına rağmen bir metropol olmaktan çok uzak olan şehir, Pazar günleri çoğunlukla turistlere kalıyor. Pazar, Slovence’de “Nedelja”, birebir çeviri ile “No work” diğer bir deyişle “ben” günü. Gelin bu “ben” gününü Ljubljana müzelerinde nasıl değerlendirebiliriz bakalım…

Plečnik House
Plečnik House | Fotoğraf: Yücel Babadağ

Yeşil başkentte bütün ana noktalara rahatlıkla yürüyerek gidebilirsiniz. Bisiklet ve elektrikli scooter ise şehir içi toplu taşımaya diğer alternatifler. Müze turuna Ljubljana’nın neredeyse her köşesinde izi olan mimar Jože Plečnik’in evi ile başlamak en isabetli seçim olacaktır.

Ljubljana Sanat Rotaları

Plečnik House

Modern Sanatlar Müzesi
Modern Sanatlar Müzesi | Fotoğraf: Yücel Babadağ

19. yüzyılın sonlarından 1950’lere kadar Viyana, Prag ve Ljubljana’da çalışan Jože Plecnik, Ljubljana’ya büyük izler bırakan ve şehrin tasarımında imzası olan çok önemli bir figür. Cesur mimari ve şehir planlama projeleriyle, çok sevdiği Ljubljana’nın gerçek bir başkent olması yolundaki katkıları oldukça büyük. Ulusal Kütüphane’den Three Bridge’e nehrin kenarındaki ana pazar alanından (Market Place) St. Michael Kilisesi’nden Plečnik House’a kadar uzun bir eserler listesi mevcut. Ljubljana’da bıraktığı izi ve ilginç hayat hikayesini öğrenmek için Plečnik House turumuzun ilk sırasında.

Modern Sanatlar Müzesi

Narodni Museum
Narodni Museum | Fotoğraf: Yücel Babadağ

Ljubljana Modern Sanat Müzesi, 20. yüzyıl Sloven sanat koleksiyonu yanı sıra, yeni sanatsal uygulamaları sunan geçici sergilere ev sahipliği yapıyor. Modern Sanat Müzesi aynı zamanda bir tartışma platformu sağlayan ve sanatı genel halka yaklaştıran bir çalışma ve eğitim merkezi. Tivol parkının hemen yanına konumlanan müze gezisi sonrasında parkta çimlerin üzerinde güneşin tadını çıkarmayı ihmal etmeyin.

Slovenya Ulusal Müzesi (Narodni Museum)

whatsapp-image-2023-03-12-at-22-09-02-4
Woman Dringking Coffee | Fotoğraf: Yücel Babadağ

Narodni Museum, broşürlerden aldığımız bilgiye göre Slovenya’nın ilk müzesi. Taş devrinden modern zamana kadar oldukça geniş yelpazedeki koleksiyonu ile Slovenlerin gurur duyduğu bir müze. İçerisinde aynı zamanda Doğa Tarihi Müzesi (Natural History Museum) de bu müzenin içerisinde bulunuyor. Slovenya’nın biyo çeşitliliğinden örneklerin görülebileceği bu müzede, bölgedeki bitki ve hayvan çeşitliliğine dair ilginç örnekler görülebilir.

Ulusal Galeri (National Gallery)

whatsapp-image-2023-03-12-at-22-09-02-5
Before the Hunt | Fotoğraf: Yücel Babadağ

Slovenya’daki en büyük görsel sanatlar koleksiyonunu içeren ana sanat müzesidiri ana sanat müzesi olma özelliğini taşıyor. 1918’de kurulan galerideki en önemli eserler ise Ivana Kobilca’nın “Kahve içen kadın (Woman Drinking Coffee)”, Jurij Subic’in “Av öncesi (Before the Hunt)” ve yine Ivana Kobilca’nın “Yaz (Summer)” tabloları bulunuyor. 1200’lerden 1918 sonrasına kadar dönemler halinde çok değerli tablolara ev sahipliği yapan müze oldukça hoş bir de mimari yapıya sahip. 

Yazıya konu edebildiğim müzeler dışında da Ljubljana’da gezmeye değer müzeler var. Böyle bir gezinin ardından Ljubljanica kenarında banklarda kahve veya içkinizi alıp sakinliğin tadını çıkarabilir yada kalabalığa karışıp şehir merkezinde kendinizi şımartabilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Yücel Babadağ

İlginizi çekebilir: Kadir Sayım’dan Başkent Ljubljana’da Yapılacaklar Listesi