Benim için Hint mutfağı zengin ve benzersiz lezzetleriyle diğer mutfaklardan oldukça ayrışıyor. Özellikle kullandıkları baharatlarla sebze ve baklagil yemeklerini başka bir noktaya taşıdıklarını düşünüyorum. İşte bu lezzetleri en iyi şekilde, üstelik etkileyici bir ambiyansta deneyimlemek artık mümkün. Çünkü İngiltere’nin ödüllü Hint restoranı Madhu’s, geçtiğimiz Eylül ayında Swissotel Bosphorus’ta kapılarını araladı!

madhus-istanbul-2
Madhu’s Istanbul | Fotoğraf: mudavim.net

Swissotel Bosphorus’ta yer alan Madhu’s, girişinde misafirleri dev iki Buddha heykeli ile karşılıyor. Oldukça otantik ve aynı zamanda görkemli bir ambiyansı olan mekanın tahmin ettiğimden de büyük olduğunu söyleyebilirim. Masalardaki tabaklar ve yemek takımları da atmosferle uyumluydu. Şansımıza bizim gittiğimiz gün Hindistan Cumhuriyet Bayramı’na denk geliyordu, o yüzden dans gösterileri ve DJ performansı da vardı. Dans gösterisi her hafta Cuma ve Cumartesi akşamları da oluyormuş, yine de gitmeden önce mekanı arayıp teyit etmekte fayda var.

Bunun dışında servisten çok memnun kaldığımı da söylemeden geçemeyeceğim. Biz kalabalık bir grupla gittiğimiz için yarı yarıya vejetaryen ve etli set menü almıştık. Gruptaki tek vegan olarak bana ayrı bir menü hazırladılar ve her gelen yemeğin içeriği hakkında bilgilendirdiler. Personelin bu konuda bilgi ve hassasiyetinin olması takdirimi kazandı doğrusu.

Siparişlerimizi beklerken şefin ikramı olan lavaşları ve beraberinde gelen üç farklı sosu tattık. Hepsi de birbirinden aromatik ve lezzetliydi. Ardından başlangıç olarak Vegetable Samosa’yı denedim. İçinde baharatlı patates ve bezelye dolgusu olan çıtır çıtır bir börekti. Demirhindi chutney sos ile servis edilmişti. Daha sonra damak temizleyici olarak altın çilekle beraber misket limonlu sorbe getirdiler. Buz gibi taş tabakta gelen sunumu çok güzel olsa da maalesef çok şekerli buldum.

Ana yemek olarak zencefil, kimyon ve soğanla pişirilmiş patates ve karnabahar dilimlerinden oluşan Aloo Gobi’ye ek olarak, soğan, kimyon ve bezelye ile pişirilmiş füme patlıcan püresi olan Baingan Ka Bharta’yı denedim. İkisi de baharat dengesi ve lezzetiyle damağa, sunumu ile de göze hitap ediyordu. Yanında buharda pişirilmiş basmati pilav da servis edilmişti. Tatlı olarak menüde vegan bir şey olmasa dahi, yine bir incelik yapıp bitkisel sütlü orman meyveli chia pudding ikram ettiler.

Son olarak kokteyllerine de değinmek isterim; imza kokteyllerinden oluşan geniş bir menüsü var. Birkaç otantik kokteyl gözüme takılsa da tercihimi “Rakı – Melon”dan yana kullandım. “Hint restoranında rakı – kavunlu kokteylin ne işi var” dediğinizi duyar gibiyim 🙂 Ama kulağa çok ilginç geldiğinden denemek istedim ve oldukça başarılı bulduğumu söyleyebilirim.

Kapak Fotoğrafı: gastronomidergisi.com

İlginizi çekebilir: Fatih Demir’den Tandoori