Veganlık ve vejetaryenlik hakkında eskiden olduğumuza göre çok daha bilgi sahibi olduğumuz bir dönemi yaşıyoruz. Netflix’ten Instagram’a günlük hayatta sık kullandığımız bütün platformlarda bitki temelli beslenme biçimlerinin motivasyonunu ve gerekliliğini açıklayan içeriklerle karşılaşıyoruz. Dolayısıyla farkındalık adına çok daha iyi bir noktadayız ama söz konusu pratik olduğunda hala hedeflenen aşamaya gelebilmiş değiliz. İşte reducetarian uygulama da tam bu noktada imdadımıza yetişiyor ve hayvansal ürün tüketimini sıfıra indirmeyi sürdürülebilir bulmayanlar için bir alternatif sunuyor. 

Reducetarian Uygulama
Reducetarian Uygulama| Fotoğraf: Unsplash / Anna Pelzer

Reducetarian Beslenme

Reducetarian Beslenme Nedir?

Öncelikle reducetarian hareketin ne olduğuyla başlayalım. 2015 yılında Brian Kateman önderliğinde başlayan reducetarian hareket, katılımcıların sağlıklarını iyileştirmek, çevreyi korumak ve çiftlik hayvanlarını zulümden korumak için tükettiği et miktarını azalttığı bir beslenme biçimi. Yani vegan ve vejetaryen hareketten farklı olarak kişilerin et ve et ürünlerinin tüketimini tamamen sıfırlanmasını değil, mümkün olduğu derecede azaltılmasını hedefliyor. 

Reducetarian Hareketin Motivasyonu Nedir?

Reduceterian
Reducetarian | Fotoğraf: kilsanblog.com

Hareketin kurucusu Kateman, hayvansal temelli ürünlerin aşırı kullanımının doğanın yıkımına ve hayvanlara kötü muameleye neden olduğunu, ciddi sağlık riskleri taşıdığını ve küresel açlığa katkıda bulunduğunu söylüyor ve buna rağmen kültürümüzün et tüketimi konusunda takıntılı olmasına ilişkin şaşkınlığını belirtiyor. Bu nedenle de reduciterian hareketi oluşturuyor ve bir değişiklik yaratmayı hedefliyor. 

Yani hareketin temel motivasyonları vejetaryenlik ve veganlık ile aynı:

  • Sağlıklı bir diyet benimsemek
  • Doğayı korumak
  • Hayvanlar üzerindeki zorbalığa son vermek. 

Reducetarian Hareketin Doğuşu

Brian Kateman
Brian Kateman| Fotoğraf: kilsanblog.com

Konuya olan farkındalığı üniversite döneminde artan Kateman bir süre vejetaryen beslenmeyi benimsiyor ve kendini çok daha enerjik, sağlıklı ve iyi hissediyor. Ancak kendini dönem dönem “yoldan sapıp” et tüketirken buluyor. Bir şükran günü esnasında az miktarda et tüketirken kız kardeşinin kendisine sen “Hani vejetaryendin?” demesi üzerine kız kardeşine amacının kusursuzluk olmadığını, her bir bitki temelli öğünün kutlanmaya değer olduğunu çünkü çok daha sağlıklı, doğa dostu ve hayvanlara yapılan zorbalıktan uzaklaşan bir tercih olduğunu söylüyor. Böylece “arada kaytaran veganlar” ve “tembel vejetaryenler” gibi söylemleri pozitif bir şekilde yeniden tanımlıyor. 

Sonrasındaysa reducetarian hareketin yaratım ve tanıtım süreci başlıyor. Marka yaratma ve pazarlama konusunda yeteneği olan Kateman, aynı zamanda davranışsal ekonomistlerin görüşlerini pozitif bir sosyal değişim yaratma konusunda kullanmayla da ilgileniyor. İnsanların örnek aldıkları kişilerin alışkanlık ve davranışlarından ilham aldıklarının da farkına varıyor. Dolayısıyla bu akımı yaratmaya karar verdiğinde yüksek profilli fikir liderlerini ve influencerları reducetarianlığı desteklemeye davet ediyor ve hikayeyi mümkün olduğunca çok gazeteciye aktarıyor. Böylelikle süregelen aylarda milyonlarca kişi reducetarian teriminden haberdar oluyor. 

Reducetarian Kime Denir?

Reducetarian Uygulam
Reducetarian Uygulama | Fotoğraf: youtube

Kateman, reducetarian’ı bilinçli olarak, azaltımın derecesi ve bu ürünleri tüketmeyi tamamen sonlandırma motivastonu olmaksızın, daha az et tüketen kişi olarak tanımlıyor. Buna ek olarak reducetarianlar yumurta, süt ve benzeri diğer hayvansal ürünleri de daha az tüketiyorlar. Reducetarianlar etsiz pazartesileri, bitki temelli beslendikleri öğle yemeklerini, et tüketiminde çok daha küçük porsiyonları, vejetaryenizmi ve veganizmi deniyorlar. Böylece hangisinin kendileri için daha uygun olduğunu keşfetme şansı buluyorlar. 

Üstelik bu konseptin pek çok kişi için daha çekici olduğu düşünülüyor çünkü insanlar çoğunlukla diyetlerinden herhangi bir besin grubunu tamamen çıkarmak ve “ya hepsi ya hiç” mantığını benimsemek konusunda isteksiz oldukları biliniyor. Hal böyleyken reducetarianizm veganları, vejetaryenları, flexitarianları, bitki yiyecekleri çevresinde bulunan ve ara sıra et içeren bir diyet, yarı vejetaryenleri ve hayvansal ürün tüketimini azaltma konusunda adım atan aklınıza gelebilecek her türlü diyeti kucaklıyor. Bu yönüyle ya hep ya hiç mantalitesi, rahatsızlıkları için tetikleyici bir etki yaratabilen, yeme bozukluğu geçmişi olan kişiler için de oldukça uygun bir beslenme çeşidi.

youtube play youtube play

Reducetarian çözümün et tüketimini sonlandırmak konusuna son derece tepkili ve mesafeli kişiler için dahi bir opsiyon yarattığını; Brian Kateman’ın konu hakkındaki TEDx konuşmasının başlığında belirtildiği gibi veganlar vejetaryenlar ve diğer herkes arasındaki savaşı sona erdirmek bakımındansa bir orta yol ortaya koyduğunu düşünüyoruz. Peki siz ne dersiniz? 

Kapak fotoğrafı: Unsplash / Maddi Bazzocco

İlginizi çekebilir: Deniz Cengiz’den Nasıl Vegan Olunur