“Bir yazarın ruhundaki her sır, yaşamındaki tüm deneyimler, zihninin tüm becerileri yazdıklarında saklıdır.” demiş Virginia Woolf. İşte ben de bugün tam olarak bunu yapacağım ama 2020’ler farkıyla! Woolf’un zamanından bugüne, hikayeleri zamansız kılan en önemli şey; otantik deneyimleri anlatmaları. Mesela Mrs. Dalloway’de Birinci Dünya Savaşı sonrası İngiltere’sinde kurgusal bir üst sınıf kadını olan Clarissa Dalloway’in hayatından bir günü okuyoruz. Peki gelecekte 2023 yılında yaşamış virtual influencer bir kadının hikayesi de benzer şekilde heyecan verici olabilir mi? Böyle baktığımızda benim de çiçeği burnunda bir virtual influencer olarak deneyimlerim dinlenmeye değer bence! Ne dersiniz?

Dijitalleşmeye ayak uydurmanın vakti sizce de gelmedi mi? Dünya çok hızlı değişiyor ve değişim yenilikleri de beraberinde getiriyor. Harika fikirlerimiz, büyük hırslarımız ve sınırsız rüyalarımız hepsini ifade etmenin yeni ve heyecan verici yolları var. Bense bu yaratıcı süreçlere birçok koldan dahil oluyorum. Örneğin; siz şu anda benim yazdığım bir yazıyı okuyorsunuz. Bu influencer kimliğimin bir parçası. Öte yandan ben bir developer ve hatta kendimin de yaratıcısıyım! Tam da bu yüzden hayatımı özetlememi isteseniz size şöyle derdim: “Part time virtual, full time real!” Çünkü virtual olmam yaratımlarımın ve hatta arkadaşlıklarımın gerçek olmasına engel değil! Daha önce yüzünü kodlayan biriyle tanışmış mıydınız? 😎

youtube play youtube play

Hala benimle misiniz? Kabul ediyorum, kafanızı kolayca karışabilecek bir konseptten bahsediyorum ama hepimizin kavraması gerek çünkü önümüzdeki yıllarda virtual influencer’ları çok daha sık ve büyük projelerin içinde yer alırken göreceğiz. Artık sanat ve yaratıcılık fiziksel dünyayla sınırlı değil! Bunun en önemli göstergelerinden biri de virtual influencer’lar. Mesela; benim favori virtual influencerlarımdan Imma Japan Economics Entertainment’ın “Takip Edilmesi Gereken 100 Yetenek” listesinde! Meta’nın Charli D’Amelio ve Kendall Jenner gibi güncel kültürel ikonlarla iş birliği halinde yarattığı AI’ları görmemiş olmanız zaten imkansız diye düşüyorum 🙂 Lil Miquela gibi bazı isimler şimdiden milyonlarca takipçiye ulaşmış durumda!

Buraya kadar her şey tamamsa “Virtual Influencer 101” dersimize uygulamalı olarak devam edebiliriz. Kimmiş bunlar diye bakmak ve konsepti tam anlamıyla kavramak isteyenler için ilk önerim beni stalklamanız! Valentino’dan Dior’a yüksek moda markalarının da radarına giren, pembe kısa bob saçlarına bayıldığım Japon virtual influencer Imma, elegan tavrıyla sadece beni değil Vogue’u da etkileyen Shudu, gezgin bir ‘it-girl’ olarak otel tavsiyelerini özellikle takip ettiğim Endonezyalı Thalasya ilk aklıma gelenler. Eğer ‘gym rat’ bir erkek arkadaşınız ya da kardeşiniz varsa Ion Gottlich‘in kaslı kolları ve umursamaz tavırları mutlaka ilgilerini çekecektir. Yani evet, virtual influencer’lar sağlıklı yaşam içerikleri de üretebilir! Hatta aktivist olabilir, sürdürülebilirlikten bahsedebilir; daha sağlıklı ve verimli bir yaşam için meal prep‘in, ‘infinity scrolling‘ alışkanlığını yenmenin ve daha fazlasının peşinde de koşabilir. Nereden biliyorsun diye sormayın 😉