Kış için paylaşmış olduğum playlistin ardından, yaz mevsimini boynu bükük bırakmak olmazdı. Benim için yazla özdeşlemiş şarkıları paylaşmak istedim, umarım keyifle okuyacağınız bir yazı olur.

Önünüzde yapılmış bir tatil planınız var ancak son zamanlarda o kadar stresli günler geçirmişssiniz ki, tatil fikrine bir türlü inandırıp alıştıramıyorsunuz kendinizi… Nedense, beni hep tatiller öncesi kaplayan his bu olmuştur, bir türlü inanamam bir süre hayatıma ara verip , koşuşturmacadan nefes alacağıma.

Böyle durumlarda, nasıl kış için bir playlist’im varsa, yaz mevsimi için de bir yerlerde sakladığım playlist’im yetişir imdadıma…

Tatillerden birkaç gün önce kendimi moda sokmak için, Weezer’dan Island in the Sun’ı dinlerim. İnsanı umut dolduran, hayal kurduran melodisi ve sözlerinin yanı sıra, tatlılık konusunda doz aşımı sayılabilecek bir klibe sahip.

Tatil moduna girdiniz, hatta tatile geldiniz bile, şimdi ne dinlemeli? Ben kendimi alıştıra alıştıra “deniz-güneş-kumsal- oh ne rahat” moduna sokanlardanım, siz de benim gibiyseniz günün başlangıcını “Simply Red- Sunrise” ile selamlayın derim, sonrasında da güzel bir kahvaltı iyi gider tabii ki. Bu arada, Simply Red’in klibine de ayrı bir paragraf açmak gerek ki, bunu sizlere bırakmayı uygun görüyorum 🙂

Özellikle arkadaşlarla gidilen tatillerde, günün bir anında birlikte olan anılarız canlanır, arkadaşlığınız belirli yapı taşlarını hatırlarsınız, birlikte olduğunuza sevinirsiniz ya, işte o anlara MGMT Kids’ten daha güzel giden bir şarkı yoktur bana göre. İnsana umut veren, içini kıpır kıpır eden güçlü şarkılardandır Kids.

Tatil biraz da aylak aylak dolaşmak demektir ya, ister plajda olun, ister arabada camdan yüzünüze rüzgar püfür püfür eserken, o aylak anları selamlayın derim. Aylaklık günümüzde gerçek anlamda bir lüks ve bizler ona gerekli saygıyı göstermeliyiz diye düşünüyorum. Her zaman taptığım gruplardan biri olan Oasis, bu konuya gereken önemi verdiğini göstermişti zamanında, “The Importance of Being Idle” şarkısı ile. Evet ne demiştik, aylaklık gerçekten de önemlidir ve tarafınızca fazlasıyla hak edilmiştir.

Aylaklık seviyesi bir seviyeye ulaştıktan sonra, insanın gönlünce saçmalama vakti gelir haliyle. Benim gerek sözlerine eşlik ederken, gerek taklitlerimle en saçmaladığım şarkı Harry Nilsson’dan “Put the Lime in the Coconut”tır ve bence yaz şarkıları arasında en “yaz” olanlarındandır.

Tatil demek biraz da insanın gönlünce dans edebilmesi demektir tabii ki. Konu dans olunca onlarca alternatif var tabii ki, eskiler, sezon hitleri derken, yine de benim için yıllardır değişmeyen bir şarkı var. “Chemical Brothers, Hey Boy Hey Girl” benim için dans kelimesi ile neredeyse eş anlamlıdır. Klibinden hala ürkerim, o ayrı.

O zaman dans demişken, bu sezona da bir selam çakıp, yazıyı öyle bitireyim derim. Daft Punk, bence bu yaz üzerine düşeni yaptı ve bizi sabah akşam dans etme isteği ile başbaşa bıraktı. Evet, biraz fazlaca duyduk bu şarkıyı ama ben kendi adıma henüz sıkıldığımı söyleyemem. “Daft Punk – Get Lucky”, hepimize şans getirsin.

theMagger’dan Yaz Moduna Girenler İçin Mekan Önerileri…

theMagger’dan Yaz Moduna Girenler İçin Kitap ve Film Önerileri…

theMagger’dan Alternatif Bir Playlist…