Amsterdam’ı birkaç günde gezerim diye düşünseniz de her sokağın doya doya tadına varmak yılları alır. Turist olarak geldiğimde bu kadar güzel ve dinamik bir şehir olduğunun farkında değildim. Tabii ki her şehir gibi ben de sadece merkezinde gezip dönmüştüm. Birkaç görülmesi gereken yeri gördükten sonra, Amsterdam’ı gezdim zannediyordum. Yanılmışım!

Amsterdam Gezi Durakları
Amsterdam Gezi Durakları | Fotoğraf: Amsterdam map 360

Pandemiden dolayı uzun bir süre bizi kimse ziyarete gelememişti. Ben de bu süreçte; Amsterdam’a hiç gelmemiş birisi gezmek için gelirse, nereleri gezdirebilirim diye keşfe çıktım. Yani bu süre zarfında dersimi çalıştım. 🙂Öncelikle ben gezerken Amsterdam’ın daire şeklinden yararlanıp kendime bölge bölge gezi planı çıkarttım ve aşağıdakine benzer bir haritadan gezeceğim bölgeleri işaretledim. Detaylarda boğmak yerine, kısa ve maddeler şeklinde gezilmesi gereken yerlerin listesini yaptım. Amsterdam hakkında neler yapabilirim diye iamsterdam.com sayfasından da yararlanabilirsiniz. Tekne kiralamak, bisiklet kiralamak, araba kiralamak gibi detayları da inceleyebilirsiniz.

Amsterdam Gezi Durakları

Dam Meydanı ve Çevresi

Amsterdam Gezi Durakları
Amsterdam Gezi Durakları | Fotoğraf: Petite Guide

Amsterdam’ın tam kalbi. Dam Meydanı’nı ve çevresini zaten kimsenin es geçmeyeceğinden eminim. İlk olarak Oude Kerk, Amsterdam’ın en eski binalarından bir tanesi. De Koffieschenkerij’ın tam yanında. İçerisini gezmek isterseniz bilet almanız gerekiyor. Oude Kerk’in bir diğer önemi de Rembrandt ve eşi Saskia’nın hayatları Oude Kerk’in tarihi ile iç içe geçmiş olması. İki oğulları Oude Kerk’te vaftiz edildi, evlilik belgelerini Oude Kerk’in Ayna Odasında imzalıyotlar ve Saskia van Uylenburgh Oude Kerk’e gömülüyor. Her yıl 9 Mart’ta sabah tam sekiz otuzda Saskia’nın mezarına bir güneş ışığı düşer ve geleneksel olarak, bir konferans, müzik ve kahvaltı ile anılıyor. 

Koninklijk Paleis Amsterdam (Amsterdam Kraliyet Sarayı)

Amsterdam Gezi Durakları | Fotoğraf: Petite Guide

 Hollanda’daki üç saraydan bir tanesi. Saray Dam meydanında Ulusal Anıt‘ın (İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra, Dam Meydanı’na dikilen özgürlük direği) tam karşısında bulunuyor. Bina 20 Haziran 1655’te Amsterdam yöneticileri tarafından belediye binası olarak açılıyor. 1768’de bina ilk olarak birkaç gün saray olarak kullanılıyor. Nedeni, başkentte Stadtholder Willem V ve Prusya Prensesi Wilhelmina’nın şenlikli resepsiyonu. 1936’da saray devletin malı haline geliyor. Günümüzdeyse kraliyet sarayı olarak biliniyor ve bina devlet ziyaretleri ve resmi resepsiyonlar için kullanılıyor.

De Nieuwe Kerk (Yeni Kilise)

Artık kilise olarak kullanılmamasına rağmen hala şehrin en etkileyici Gotik yapılarından birisi.

Begijnhof

Amsterdam’da önemli tarihi bölgelere ev sahipliği yapan bir avlu. 1300’lü yıllarda kurulan ve rahibelerin ev sahibi olduğu bu bölge, daha sonrasında ibadethane olarak inşa ediliyor. İbadethane olarak uzun süreler boyunca hizmet veriyor. Daha sonrasında yaşlılar için barınak, yoksullara eğitim, hastalara bakım gibi yardımlarda kullanılıyor.

Amsterdam Merkez İstasyonu

Koninklijke
Koninklijke | Fotoğraf: spoorwegmuseum.nl

IJ gölü üzerinde üç yapay küçük ada oluşturan 8067 ahşap kazık kullanılarak inşa ediliyor. İstasyon binasının cephesi ve içi Avusturya asıllı George Sturm ressamı tarafından dekore ediliyor. PJH Cuypers ve A.L. Van Gendt, 1875 yılında bu istasyon binasını tasarlamak için görevlendirilen mimarlar. Hollanda Rönesans Tarzında inşa ediliyor ve istasyonun tasarımı Rijksmuseum ile aynı. İstasyonun doğu kısmında, Kraliçe’nin vagonu için bir yer olan Koninklijke Wachtkamer / Kraliçe’nin Bekleme Odası’nı çevreleyen özel bir alan bulunuyor. Ziyaret etmek pek mümkün olmasa da muhteşem süslemeli kapısına hayran kalabilirsiniz.

Basilica of Saint Nicolaas

Kilise on dokuzuncu yüzyılın sonunda, Roma Katoliklerinin üç yüzyıllık yasağın ardından bir kez daha inançlarını halka açıklayabildikleri bir zamanda inşa ediliyor. Resmi olarak kiliseye Aziz Nikolaos Kilisesi deniyor, ancak varlığının 125. yılında (2012’de) kilise Vatikan tarafından bazilikaya yükseltiliyor. Mimar Adrianus Bleijs (1842-1912), kiliseyi, ağırlıklı olarak Neo-Barok ve Neo-Rönesans olmak üzere çeşitli stillerin kombinasyonunu temel alarak tasarlanıyor. Eylül ayından Haziran ayına kadar her Cumartesi saat 17:00’de “Choral Evensong” var. Yani bir koro tarafından söylenen akşam şarkısı ve giriş ücretsiz. Bu bir kilise hizmetinin adı.

Beurspassage

Amsterdam Gezi Durakları
Amsterdam Gezi Durakları | Fotoğraf: Petite Guide

Amsterdam’da kapalı bir alışveriş caddesi. Damrak ve Nieuwendijk arasında bir bağlantıya sahip.

De Bijenkorf

Dam meydanındaki büyük alışveriş merkezi. İçerisinde bir çok markayı barından alışveriş merkezinin dış görüntüsünün süslemeleri genelde oldukça ilgi çekici oluyor.

Jordaan Bölgesi

Amsterdam Gezi Durakları
Amsterdam Gezi Durakları | Fotoğraf: Petite Guide

Amsterdam’ın batı bölgesinde bulunan ve en işlek caddelerin, mağazaların, restoranların olduğu en turistik bölgelerden bir tanesi.

Anne Frank’ın Evi

1942’de Hollanda’nın işgali sırasında Nazilerden saklanan Anne Frank, Bergen-Belsen toplama kampına götürülmeden önce saklandığı yerde günlük tutuyor. Saklandıkları yerde iki yıl sonra keşfediliyor ve toplama kampına götürülüyorlar. Anne Frank 1945 yılında Bergen-Belsen toplama kampında ölüyor.

De 9 Straatjes

Amsterdam
Amsterdam | Fotoğraf: de9straatjes.nl

UNESCO Dünya Mirası Listesinde bulunuyor. Amsterdam’ın En ünlü caddelerinden bir tanesi.

Haarlemmerstraat ve Haarlemmerdijk

Çeşitli butiklerin, restoran ve kafelerin bulunduğu caddede aynı zamanda Amsterdam’daki en eski sineması “The Movies” bulunuyor.

Westerpark

Westerpark
Westerpark | Fotoğraf: iamsterdam.com

Orjinal adı Westerplantsoen. Burası eskiden Hollanda’nın en büyük gaz çıkarma tesisi olarak biliniyor. 1967 yılında Kuzey Denizi’nde doğal gaz bulununca kapatılan eski gaz fabrikası bulunuyor. Westerpark’ta çeşitli restoranların yanı sıra kimi zaman festivaller düzenleniyor ve pazarlar kuruluyor.

Noordermarkt

Jordaan bölgesinde kurulan en ünlü pazar. Hem Pazartesi sabahları (09:00 – 13:00) hem de Cumartesi (9:00 – 16:00) kurulan pazarda antikalar, kitaplar ve baskılar, özel tekstiller, cam ve tabaklar, tasarım takılar, eski giysiler, tablolar ve grafikler, geri dönüştürülmüş kanvastan çantalar vb. ürünler bulunuyor. Cumartesi sabahları da organik ürün pazarı kuruluyor.

Museumplein

Burası isminde de anlaşılacağı üzere müzeler bölgesi 🙂

Rijksmuseum

Amsterdam Gezi Durakları
Amsterdam Gezi Durakları | Fotoğraf: Petite Guide

Gezilmesi gereken müzelerden biri tabii ki Rijksmuseum. Burası için bir tam gün ayırmanızı ve rehber ile gezmenizi tavsiye ederim. İçerisi tamamen sanat ve tarih şöleni. Beni en heyecanlandıran müzelerden bir tanesi. Binanın çevresindeki mimari detaylar da büyüleyici. Hollanda’nın ulusal müzesi olan Rijskmuseum’da Altın Çağı’na ait geniş bir tablo koleksiyonu ve oldukça büyük bir Asya sanatı koleksiyonunu inceleyebilirsiniz. Müzenin en önemli ve ünlü eseri Rembrandt’ın “The Night Watch” eseridir.

Moco Museum

Bana kalırsa en eğlenceli müzelerden bir tanesi. Modern ve çağdaş sanat sergilemeye adanmış bağımsız bir müzedir. Moco Museum, Amsterdam dışında bir de Barselona’da bulunuyor.

Van Gogh Museum

Benim en sevdiğim ressamlardan biri olan Vincent van Gogh’un çalışmalarının sergilendiği müze. Dünyada Van Gogh’un resim ve çizimlerinin sergilendiği en büyük müze olarak biliniyor. Tabii bunda Van Gogh’un Hollandalı olmasının da etkisi var diyebiliriz.

Vondelpark

Amsterdam Gezi Durakları
Amsterdam Gezi Durakları | Fotoğraf: Petite Guide

İster kahvelerinizi alıp yürüyüş yapın isterseniz de parkın içerisinde bulunan kafelerden birisine oturup geleni geçeni izleyin ya da sohbet edin. Güneş varsa bütün Hollandalıların güneşe karşı ayakta durduğuna şahit olursanız şaşırmayın. 🙂

Roemervisscherstraat

Amsterdam Gezi Durakları
Amsterdam Gezi Durakları | Fotoğraf: Petite Guide

Roemervisscherstraat, Vondelpark’ın Museumplein girişine yakın bir sokakta. Hollanda’da görmeye alışkın olmadığınız evleri burada görebilirsiniz. Buraya Amsterdam’ı yansıtmayan yedi farklı ülkenin mimarisine ait evlerin olduğu sokak da diyebiliriz.

Pieter Cornelisz Hooftstraat

En ünlü markaların olduğu sokak. Amsterdam genel olarak rahatına ve keyfine düşkün insanların olduğu ve bunun da kıyafetlerine yansıdığı görebilirsiniz. Hollandalılar şık ve sportif giyinen insanlar fakat bu sokağa girdiğinizde Amsterdam ile alakası olmadığını görebilirsiniz.

Heineken Experience

Turistik olarak geldiğimde ziyaret ettiğim oldukça keyifli bir müze. Biranın yapılışını oldukça eğlenceli anlatıyorlar. Aynı zamnda içeride bira tadımı yapıp üzerine isimlerinizi basılı olduğu bardaklardan alabilirsiniz. Bence çok güzel bir hatıra.

Het Concertgebouw

Amsterdam Gezi Durakları
Amsterdam Gezi Durakları | Fotoğraf: Petite Guide

Şehrin konser binası. Akşamları önündeki kuyrukta birbirinden şık insanları görebilirsiniz. Hafta içinde ise öğlen aralarında yarım saatlik ücretsiz konserler düzenleniyor. İnternetten sitesinden hangi günlerde olduğunu kontrol ederseniz, kapıda göstermek üzere ücretsiz biletinizi alıp bu güzel deneyimi yalayabilirsiniz.

De Pijp

Amsterdam Gezi Durakları | Fotoğraf: Petite Guide

Burası kafe, bar ve restoranlar açısından çok canlı bir bölge. Özellikle akşamları merkezin karmaşıklığından uzaklaşıp keyifli zaman geçirmek isterseniz bu bölgeye gelmelisiniz. Gündüzleri de Amstel nehrinin kenarında ve Frans Halsstraat‘ta yürüyüş yapabilirsiniz. Buradaki bir diğer gitmeniz gereken yer ise Albert Cuyp market. Pazar her gün kuruluyor. Bana kalırsa yine yemek konusunda tercih edilebilecek pazarlardan bir tanesi.

Leidsplein

Kanal manzaralarında ve sokaklarında kaybolabileceğiniz bir bölge. Özellikle bu yazıda kafe ve restoran adı belirtmeden bölge ve yer isimleri paylaşmayı tercih etsem de Van Stapele‘yi es geçemem. Amsterdam’ın en meşhur cookielerini yemeden sakın dönmeyin. Kimi zaman uzun bir kuyruk beklemeniz gerekebilir ama gerçekten buna değeceğinden eminim. 🙂

Çiçek Pazarı

Bana kalırsa gezilecek bir yer değil fakat çiçek tohumu vs almak istiyorsanız geçerken de uğrayıp görün diyebileceğim bir sokak. Eğer çiçek tohumu almak isterseniz Hollanda’da her yerde bulabilirsiniz. Dolayısıyla buraya gidemezseniz üzülmeyin.

De Plantage – Jodenbuurt – Rembrandtplein

Magere Brug

Amsterdam Gezi Durakları
Amsterdam Gezi Durakları | Fotoğraf: Petite Guide

Amstel nehri üzerindeki köprü, eski Hollanda tasarımı ahşap bir köprü ve adını nehrin karşı yakasında yaşaması gereken Mager kız kardeşlerden alıyor. Birbirlerini ziyaret etmeyi kolaylaştırmak için bu tahta köprüyü yaptırdıkları söyleniyor. Bir yandan da çok dar olmasından dolayı, iki yaya için diğerinin geçmesinin zor olmasından dolayı almış olabileceği iddia ediliyor. Hollandacada “mager” sıska anlamına geliyor.

Dans Eden Evler

Özellikle Amsterdam’da evlerin fotoğraflarını çekerken en çok zorlandığım şeylerden birisiydi. Evlerin yamuk olması. Çektikten sonra sürekli düzeltmeye çalışsam da elbet fotoğrafta bir eğiklik oluyor. Hatta evlerin içerisinde de zeminler düz değil. Dolayısıyla görebileceğiniz çoğu ev yamuk ve bunlara dans eden evler deniyor. Evler yapılırken tahta direkler ile yere oturtulmuşlar ancak bir şekilde ıslanan ve nemlenen bu direkler eğilmeye başlamışlar. Bu da hareketli gibi gözüken evlere sebep oluyor.

Jodenbreestraat

Jodenbreestraat | Fotoğraf: debree.amsterdam

Yahudi mahallesi. Buranın önceki adı balıkçılardan dolayı Visserplein. 17. yüzyılda Visserplein’de pek çok Yahudi yaşadığı için bu kısım kısa süre sonra Jodenbreestraat olarak adlandırılıyor. 1893 yılına kadar cadde pazar olarak kullanılıyor ve bu pazar belediye meclisinin emriyle kapatılıyor. Ardından Waterlooplein’e taşınıyor. İşgalin başlangıcında, 9 Şubat 1941’de, silahlı Alman askerlerinin eşlik ettiği Gençlik Fırtınası’ndan bir grup kız, Yahudi dükkanlarının camlarını baltalarla kırıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında birçok Yahudi bu sokaktan sürülüyor. Sokak büyük ölçüde boş kalıyor ve savaştan sonra bozulmayı önlemek için pek bir şey yapılmıyor. Altmışlı yıllarda, caddeyi genişletmek ve Weesperstraat ile Prins Hendrikkade arasında geniş bir ana yol inşa etmek için planlar yapılıyor. Caddenin kuzey tarafındaki binalar, savaştan hemen sonra yıkılmadıkları veya açlık kışında odunları soyulmadıkları için bu amaçla yıkılıyor. Yerel sakinlerin ve anıtların koruyucularının eylemleri sayesinde Sint Antoniessluis’i yıkamıyorlar. Rembrandt, 17. yüzyılda bu sokakta, önce 1631-1635 ve daha sonra 1639-1656 yılları arasında şimdiki Rembrandt Evi olan binada yaşıyor.

Waterlooplein

Amsterdam’daki ilk Yahudi yerleşimi olan bu yerde kurulan bit pazarını gezebilirsiniz.

Artis

Amsterdam Gezi Durakları | Fotoğraf: Petite Guide

Hayvanat bahçesi. Her ne kadar hayvanat bahçeleri için üzülsem de eğer gezmeyi seviyorsanız buraya gidebilirsiniz. Hayvanların doğal ortamlarından alınıp hayvanat bahçelerinde olmalarına karşıyım. Biz karşı olsak da çocukların hiç göremediği hayvanları görmeleri onlarda çok heyecan uyandırıyor. Dolayısıyla çocuklu oalrak aktivite yapmak isterseniz burayı da önerebilirim.

Rembrandt’ın Evi

Ressam Rembrandt 1639-1656 yılları arasında yaşadığı ve çalıştığı evi görmek beni çok heyecanlandırdı. 17. yüzyılın iç mekanı yeniden inşa ediliyor. Müzelere gitmeyi sevmemin sebebi, hiç bilmediğim detayları öğrenmek ve tekrardan hayran kalmak!

Hortus Botanik Bahçesi

Amsterdam Gezi Durakları | Fotoğraf: Petite Guide

Tam bir bitki şöleni. İçeride bitkilerin arasında kaybolabilirsiniz. 🙂 

Noord

NDSM

Amsterdam’ın kuzeyinde yer alan bu bölgede restoranların yanı sıra kimi zaman en büyük bit pazarı kuruluyor, konserler düzenleniyor. 

Nemo Müzesi

Nemo Müzesi | Fotoğraf: Vikipedi

Burası bir bilim müzesi. Özellikle çocukların ve bilim ile ilgilenen kişilerin seveceği eğlenceli bir müze. Ben gittiğimde çok keyif aldım. Bu kadar büyük bir bilim müzesi başka nerede var bilmiyorum. Dolayısıyla özellikle bilim ile ilgileniyorsanız burayı listenize ekleyin.

Amsterdam merkezi gezmenin yanı sıra çevre şehir ya da kasabalarına da günübirlik geziler ayarlayabilirsiniz.

  • Zaanse Schans, burayı anlattığımız bir yazımız var. Detaylı şekilde okuyabilirsiniz. Detayı hak eden bir yer 🙂
  • Volendam – Edam. Volendam, meşhur balıkçı kasabası. Çok küçük bir kasaba dolayısıyla gezip ve balığınızı yiyip Edam’a geçebilirsiniz. Volendam ve Edam’ı gezmek için toplam yarım gün yeterli olur. 
  • Haarlem, Amsterdam’a yakın ve görülmeyi hak eden bir şehir. Amsterdam’a daha önce geldiyseniz başka bir zaman geldiğinizde burayı gezmenizi öneririm. 
  • Zandvoort, yazın gelirseniz sahil kısmına gitmek güzel bir tercih olur. Burası özellikle gün batımında harika.
  • Broek in Waterland
  • Keukenhof, lale tarlası. Gitmeden önce bilet almak gerekiyor. Her ne kadar lalelerin kökeninin Osmanlı’ya ait olduğunu bilsek de ve kendileri de bunu kabul etseler de, şu an lale denildiğinde akla gelen ülke Hollanda oluyor. Tarım konusunda çok başarılı olan Hollanda’da lale zamanında lale bahçelerini görmek isterseniz burayı ya da etrafındaki tarlaları ziyaret edebilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Petite Guide

İlginizi çekebilir: Petite Guide’dan Amsterdam Kahve Durakları

,