Son zamanlarda günlük tutmak epey popüler bir hal aldı. Bu günlük tarzı aslında bildiğimiz günlüklerden oldukça farklı. Bullet journaling ya da scrapbooking‘in temelinde günlük mantığı var ama öyle “Sevgili günlük…” diye başlayan günlüklerimizden çok uzak. Daha önceki yazımda scrapbooking yönteminden bahsetmiştim, bu yazımda ise sizleri ‘art journal’ ile tanıştırmak istiyorum. Hazırsanız görsel bir günlük tutma yöntemi olan art journal yolculuğuna çıkalım…

Art Journal Nedir?

İsminden de anlaşıldığı gibi art journal, ‘sanat günlüğü’ olarak çevrilebilir. Daha çok illüstratörlerin, çizerlerin, sanatçıların, tasarımcıların veya çizmeye ilgi duyanların sıklıkla tercih ettiği bir günlük tutma şekli. Anılarınızı bir defterin ya da ajandanın içinde saklıyorsunuz, ama aynı zamanda onları kendi resmetme gücünüzle de biriktirmeye başlıyorsunuz.  Defter bitse bile kişisel bir anı olarak evinizin en güzel yerinde yerini alıyor.  

Bu hobiyi gerçekleştirmek için elbette bazı malzemeler gerekiyor. Aslında aklınıza ne geliyorsa her şey olabilir. Çünkü malzeme konusunda herhangi bir kısıtlama yok. Öncekle çizgisiz bir defter ya da ajanda olmalı. Çizgisiz defter derken sketch defterler bunun için oldukça uygun. Bu yüzden art journal aslında ‘sketchjournaling’ olarak da biliniyor. Keçeli kalemler, sulu boya ya da diğer boyalar, makas, yapıştırıcı, renkli ya da desenli bantlar, kartpostallar vb. sayısız malzeme sıralayabilirim.

Art journal yani sanat günlüğü oluştururken sayfalarınızda altıntılara yer verebilir, bir günde yaşadığınız önemli bir anınızı çizimlerle ve polaroid fotoğraflarınızla süsleyip özel bir hale getirebilirsiniz. Ya da gezi seyahatinde çok beğendiğiniz bir yeri sayfanızda kendi tarzınızda resmedebilirsiniz. 

Ben bu sanatı aslında Hollandalı sanatçı Merel Djamila’nın çizimleri sayesinde öğrendim. O kadar büyüleyici ve gerçeğe yakın çizimler yapıyor ki hayran olmamak elde değil. Tabii ki bu hobiyi yapmak için sanatçı olmak gerekmiyor. Kendi çizim yeteneğinize göre özgürce kendi art journal’larınızı oluşturabilirsiniz. Şimdi Merel Djamila’yı tanımaya ve art journal’larında ortaya koyduğu çizimlerde görsel bir şölen yaşamaya ne dersiniz?

Merel Djamila / @mereljournals 

Merel Djamila, Hollanda’da yaşayan ve art journal hobisine tutkuyla bağlı olan bir sanatçı. Hanze Uygulamalı Bilimler Üniversite’de multimedya, iletişim ve tasarım okumuş, şu an grafik tasarımcısı olarak görev yapıyor. İşin dışında daha çok sanat günlüğü yayınları, illüstrasyonlar yapıyor ve ürettikleriyle ilgili videolar çekip paylaşıyor. 

Sosyal medya aracılığıyla kendisiyle tanıştım. Çizimleri görünce hemen yazmak istedim. Bu sebeple Merel ile iletişime geçip onunla ilgili yazı yazma fikrimden bahsettim ve çok memnun oldu. Görüşmemizde kendisini ilk başta şöyle ifade etti: “Yazmayı ve çizmeyi çok seviyorum.” Öğrenim sürecinde daha çok bilgisayarın başında olduğunu fark etmesi ve kağıdı özlemesi sebebiyle bir anda kendi art journal’unu oluşturmaya başlamış ve bu hobi zamanla hayatının bir parçası haline gelmiş.

Kendisi çizimlerini sosyal medya hesabı @mereljournals  ve Youtube hesabından paylaşıyor. Çizimlerinde daha çok seyahat, doğa ya da somut obje temalarına yer veriyor. Ajanda dışında kartpostalların üzerine de çizimler yaptığına dair örnekler var.

Bu hobiyi eğer sevdiyseniz bullet journal ve scrapbooking‘i bir araştırın derim. Birbirlerinden birkaç alanda ayrılmalarına rağmen ortak özellikleri tamamen üretmeye dayalı olması. Bu hobiyle uğraşırken insanın kendi emeğinin olması ve yaratıcılığıyla ortaya bir şeyler koyması inanılmaz iyi geliyor. Aslında özel bir anı ya da günü bu şekilde daha da özelleştiriyoruz. Çünkü tamamen bize ait…

Takip edenler biliyordur mutlaka, farklı hobilere karşı aşırı merakım var. Resim sanatı benim için vazgeçilmez. Bu alanda çok iyi bir sanatçı olmak isterdim ama yeteneğim ölçüsünde kendimce bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Bana keyif veriyor; hem farklı hobiyle uğraşmak hem de sizlere yazmak. Şimdilik bir başka hobi yazısında görüşmek üzere diyelim… 

Kapak fotoğrafı: Pinterest