Hayat gerçekten kitaplarda yazdığı, filmlerde söylendiği, büyüklerimizin bizi avuttuğu gibi sürprizlerle doluymuş. Bir soruya bir anlık verdiğiniz ”olur” yanıtının, sizi  havasına suyuna hiç alışık olmadığınız bir ülkede 3 ay yaşamaya götürdüğünü hayal edin… İşte Pattaya seyahatimin tam olarak bu şekilde gerçekleştiğini söyleyebilirim.

Wong Amat Beach, Pattaya
Wong Amat Beach, Pattaya | Fotoğraf: Aysu Elverici

Pattaya’da 3 Ay

Kurumsal bir firmada aşırı yoğun ve stresli 5 yılın ardından istifa ederek kendime biraz daha yakın bulduğum ve sakin bir şirkette işe girdim. Ortama ve insanlara alıştım, her şey yolunda, düzene girdim, dinleneyim derken Tayland’ın Pattaya şehrinde çalışma fırsatı karşıma çıktı ve içimdeki deli tekrar uyandırıldı.

Gezmek için umudu kaybetmemek gerek. Gittiğin yer zor olsa da çalışırken gezmenin tadı gerçekten farklı. Şehirdeki olanakları en iyi şekilde kullanmaya ve eğlenmeye çalışırsanız zaman dolu dolu geçiyor fakat öyle Avrupa’daki gibi kültürel ve sanatsal aktiviteleri, alışık olduğunuz müthiş yemekleri, ferah bir havayı Pattaya’da asla aramayın; çünkü yok!

Bu ilk yazımda, oraya yaşamaya gidenler ya da yolu düşen gezginler için yazıyorum. Pattaya’da zaman nasıl iyi değerlendirilir, zorluklar nasıl aşılır biraz bahsetmeye çalışacağım.

Pattaya’da Ne Yenir?

La Olla Konum

La Olla
La Olla | Fotoğraf: Aysu Elverici

Bir yerlerde bir şeyler içmek diyince bu zamana kadar aklıma ya kahve ya alkol gelirdi; Tayland’da buna smoothie de eklendi. Hayatımda içtiğim en güzel smoothie’leri Wong Amat sahilindeki La Olla isimli kafede içtim. Eşsiz bir gün batımında soğuk tropik meyveli içeceklerinizle huzuru yakalayabilirsiniz. Pattaya’ya gideceklere her şeyden, her aktiviteden önce La Olla’ya gidip bir şeyler içmesini öneriyorum, üstelik fiyatlar da uygun.

Surf and Turf Konum

La Olla’nın hemen sağında benzer konseptte Surf and Turf isimli bir kafe var. Genelde her gün, gün batımından geceye kadar canlı müzik oluyor ve çıkan gruplar gerçekten çok iyi müzik yapıyor. Burada, geleneksel Thai yemeklerini alkol eşliğinde yiyebilirsiniz. Özellikle ananas içinde gelen pilavlarını yemenizi tavsiye ederim. Fiyatlar yine ortalama seviyede. 

Malamute Coffee Konum

Şehir merkezinde bulunan Malamute Coffee, yeme-içme listemde ilk beşin içine girebilecek kadar iyi. Çok güzel kahveleri ve şekersiz, meyveli tatlıları var. Burada Thai Tea ya da Green Tea Latte’yi içmenizi öneririm. Ortam küçük fakat samimi. Fiyatlar yine orta seviyede.

Jasmin’s Cafe Konum

Yine şehir merkezinde bulunan, ufak fakat lezzetli Thai yemekleri yapan Jasmin’s Cafe de favorilerim arasında. Buradan el yapımı ahşap yüzük ve bileklik de satın alabiliyorsunuz. 

Sketchbook Art Cafe Konum

Sketchbook Art Cafe Pattaya’da gördüğüm en tatlı cafelerden biri. Smoothieleri ise harika. Eski eşyaları koyarak dizayn edilmiş bir bahçesiyle büyülü bir dünya gibi. Hem yemek yiyebilir hem bir şeyler içebilirsiniz. Mangolu tatlılarını da denemenizi öneririm.

Bunların dışında gidebileceğiniz bir kaç yer daha buraya bırakmak istiyorum:

  •  La Baguette French Bakery; fiyatlar biraz yüksek fakat tatlıları enfes.
  •  Tree Tales; merkeze uzak ama tuktukla gidilebilir, hoş bir dizayna sahip.
  •  The Hopper; gizli saklı, yemyeşil bahçesi var ve buz gibi frozenlerı için gitmeye değer.
  • The Sky Gallery; fiyatları biraz yüksek, deniz kenarında, manzarası eşsiz, hatta duvarında Mevlana’nın bir sözünü bile görebilirsiniz.
  • Horizan Bar; go-go bar görüntüsünden kurtulup, Pattaya’yı yukardan görerek hindistan cevizi içindeki malibularınızı içebileceğiniz ideal yer, efsane dj performansı da cabası.

Pattaya’da Ne Yapılır?

Evet şehirde yapılacak şeyler var, fakat sınırlı. Benim gibi uzun süre bu şehirde kalacaksanız kendinize aktivite bulmanız şart. Okumak için Türkçe kitap bulmak imkansız; İngilizce kitaplarsa pahalı. Ben en son aktivite olarak artık Thaili teyzelerle Zumba kursuna gidiyordum, siz düşünün. 🙂

Adalar Gezisi

Ko Larn Konum

Ko Larn
Ko Larn | Fotoğraf: Aysu Elverici

Hafta sonu aktivitesi için günübirlik gidebileceğiniz birkaç ada var. Bunlardan en güzeli Ko Larn. Yolunuz Pattaya’ya düşerse mutlaka ama mutlaka gidin, mavisi çok özel. Tien Beach’i de özellikle tavsiye ederim. Sahile gitmeden önce merkezden ananas ve mango alarak mavi sular eşliğinde keyifle yiyebilirsiniz. Buraya gitmek oldukça kolay; deniz motoruyla 45 dk sürüyor. 

Ko Samed Konum

Gezebileceğiniz diğer bir adaysa Ko Samed. Şehirden adaya turlar var, günübirlik adayı gezebilirsiniz. Bilindiklerden uzak, ben bir de Ko Kham adasına gittim. Burada benim dışımda turist yoktu. Aracınız varsa bu adaya da gitmenizi tavsiye ederim. Burası Pattaya’nın güneyinde yer alıyor ve çok daha tropik. Buraya giderken Kral’a ait 3 adet tropik adayı da görüyorsunuz.  Sahildeki iskelede Nemo balığını da gördüğüme eminim. 🙂

Pattaya’da Müzeler

Avrupa’daki ve ülkemizdeki gibi içinde tarih yolculuğu yapabileceğiniz müzeler maalesef Pattaya’da yok. Var olan müzeler arasında benim favorim Art in Paradise oldu. Bu müzede üç boyutlu sanat eserleriyle fotoğraf çektirip eğlenebilirsiniz. Buna benzer Parody Art Museum da eğlence için fena değil fakat müzeler için fiyatlar biraz fazla. Ortalama her müze için 500 Baht ayırmanız gerekiyor bu sebeple ben buraları gezmeyi çok tercih etmedim.

Pattaya’da Gece Hayatı

Alcazar Cabaret
Alcazar Cabaret | Fotoğraf: Aysu Elverici

Pattaya’ya şov kenti demek hiç yanlış olmaz. Özellikle travestilerin ve lady boyların dans şovları burada meşhur fakat benim size ilk tavsiyem Khan Show. Bu şehirde zamanınız olursa bu şova gidip 2 saat kadar güzel vakit geçirebilirsiniz. Bu şov için müzikalin daha aksiyonlu hali diyebilirim. Şov sonrası karakterlerle de fotoğraf çekilebiliyorsunuz. İkinci olarak  Alcazar Cabaret travesti dans şovunu da tavsiye ederim. Buraya kadar gelmişken 1 saat bu şova zaman ayırmalısınız çünkü bence dünyanın hiçbir yerinde bu kadar güzel olup iyi dans eden, eğlenceli travestileri izleyemezsiniz. Onlarla fotoğraf çekilmekse en az 100 Baht. 🙂

Pattaya Tapınakları

Sanctuary of Truth Konum

Sanctuary of Truth
Sanctuary of Truth | Fotoğraf: Aysun Elverici

Bunların dışında zamanınız olursa görülmesi gereken bazı yerler var. Bunlardan biri; Tayland’ın en büyük tapınaklarından biri olan Sanctuary of Truth. Mimarisi ve inşa edilme şekliyle çok özel ve görülmeye değer bir yer. Tapınağın yapımında hiç metal kullanılmadığı söyleniyor. Tapınağa girişse 500 Baht ama buna değiyor. Eğer ki şehri yukardan görmek isterseniz Big Buddha Pattaya’ya mutlaka gitmelisiniz, hatta oraya gitmek için yokuşu yürüyebilirsiniz çünkü yolda size oralarda yaşayan maymunlar eşlik ediyor. Sonrasındaysa Pattaya ayaklarınızın altında…

Buddha Mountain Pattaya

Diğer bir tavsiyemse Buddha Mountain Pattaya. Dağın eteklerine altın lazerle çizilmiş Buddha görselinin olduğu yine bir tapınak noktası burası. Biraz ilerisindeyse şarap bağları var. Oradaki restoranların birinde şarap eşliğinde Thai yemekleri yiyebilirsiniz, ama fiyatlar biraz yüksek.

Buraları gezip gördükten sonra çok da yapacak bir şey kalmıyor Pattaya’da. Ama ben yine de bunların dışında yaptığım her şeyi sıralamaya çalışacağım.

 Happy Chef Cooking School
Happy Chef Cooking School |  Fotoğraf: Aysu Elverici
  • Orada bir süre yaşayacaklar için güzel bir aktivite olarak yemek kursuna gitmesini şiddetle öneririm. Ben yaklaşık 5 hafta, haftada 1 gün 2-3 saat, olmak üzere tüm Thai yemeklerinin öğretildiği Happy Chef Cooking School kursuna gittim. Kurs daha çok eğlenme amaçlı ama güzel zaman geçiriliyor. Yeri merkezde, tatlı ve salaş; sahibi ise Thaili ve eşi de Amerikalı, çok keyifli bir ortam var. Bu kurs ortalama 4000 Baht. Kurs sonunda sertifika ve yemeklere ait tariflerin bulunduğu kitapçık da veriyorlar. Ayrıca orada yaptığınız her yemeği yiyorsunuz ya da yanınızda paket olarak götürebiliyorsunuz.
  • Şehir merkezinde bolca Zumba ve Yoga kursları bulunuyor. Ben Zumba kursuna gittim. Yine tek yabancı bendim ama onlar bunu size hissettirmiyor. Her ders 200 Baht’tı. Farklı figürler öğrenebileceğiniz güzel deneyim olabilir.
  • Alternatif rota olarak Bangkok‘a gidebilirsiniz. Pattaya’ya 2 saat uzaklıkta bulunuyor. Merkezden uygun fiyata otobüsler var. Hafta sonunu değerlendirmek için gidilebilir.
  • Pattaya’nın sahip olduğu en uzun sahil Beach Road‘da uzun soluklu yürüyüşler yapabilirsiniz.
  • Hayatımda gördüğüm en güzel gün batımına sahip Wong Amat Beach‘te, alkolünüzü alıp eşsiz gün batımını izleyebilirsiniz.
  • Yerel pazarlara gidip farklı meyveleri tadabilir, meyve sebze diyarında kaybolabilirsiniz. Mango, Papaya, Jack Fruit, Durian meyvelerini denemenizi özellikle tavsiye ederim.
  • Ben çok sevmesem de, Walking Street‘de bara gidip bir şeyler içebilirsiniz.

Pattaya’da Yaşanabilecek Zorluklar

  • Tüm şehirde sokak yemeklerinden ve kanalizasyondan gelen çok ağır bir koku var, benim alışmam 2 hafta sürdü.
  • Yemekler çok farklı ve organlarınızın alışması yaklaşık 1 ayı buluyor.
  • Abartmıyorum, şehirdeki çoğu bar Go-Go bar. Sizin görünüş itibariyle turist olduğunuz belli oluyor fakat Thaili kadınlara yaklaşım gelenler tarafından oldukça farklı. 
  • Böceklerden, fareden, çeşitli sürüngenlerden korkuyorsanız vay halinize… Ben 3 gün aynı odada kertenkeleyle kaldım. Kaldığım süre içinde haberlerde tuvaletten yılan çıktığını bile duydum. 🙂

Hayatımın en ilginç 3 ayını bu ülkede, bu şehirde geçirdim. Tatile gitmek ile bir şehirde bir süre yaşamak çok farklı deneyimlermiş. Daha anlatılacak çok şey var ama bunu bir özet olarak düşünebilirsiniz. Bu yazımı okuduktan sonra yolunuz Pattaya’ya düşerse yazdıklarımdan bir tanesini bile yapmanız beni çok mutlu eder. Şimiden bol deneyimli seyahatler!

Kapak fotoğrafı: Unsplash / Vii Nguyenn

İlginizi çekebilir: Buket Demirbaş’tan Tayland’da Yaşam