Bunaltıcı yaz sıcaklarının yerini esintili sonbahar rüzgarlarına bıraktığı Eylül ayı sonunda geldi. Bir İstanbullu olarak şehrimizin yaz gezgincilerini geri çağırmasını, yazın verdiği rehavetten kurtulup sinema, tiyatro, müzik, çağdaş sanat festivallerine hazırlanmasını keyifle seyrediyorum. Ancak biz bu sefer yaza vedamızı, sonbahara da selamımızı gerçekleştirmek için Bozcaada’nın misafiri olduk.

Bozcaada Gün Batımı
Bozcaada Gün Batımı

Ada bağbozumunu yeni gerçekleştirmiş, çalışanları hala soluk soluğa… Festivalin ardından hızını alamayanlar için son konser etkinliklerinin hazırlıkları yapılıyor. Halk Pazarı, bağbozumunun hasılatı kütür kütür kara üzümlerle dolmuş. Yazın kalabalığı yerini adanın müdavimlerine ve yerlilerine bırakmış. Amaranda çiçekleri toplanmış, yerel kahvecilerinin masalarını süslüyor. Beklediğimiz gibi dingin, huzurlu bir atmosferle karşıladı ada bizi.

Bozcaada’nın 3 bin seneyi aşkın şarap kültürü Rumların gidişinden sonra erozyona uğrasa da, son yıllarda Mimar Reşit Soley’ in “Corvus” adıyla şarap üreticilerinin arasına katıldığını, oluşan rekabet ortamıyla mevcut şarap üreticilerinin de kendilerini güncellediğini, bu durumun şarap bağlarıyla ünlenen Bozcaada’nın adının hakkını tekrar vermeye başladığını okumuştuk. Biz de tatilimizin hakkını teslim etmek adına ilk günden soluğu Talay Şarapçılıkta aldık.

Bağbozumunun Ardından: Bozcaada'nın Şarapları
Bağbozumunun Ardından: Bozcaada’nın Şarapları

Bozcaada’ nın şu an 4 şarap üreticisi var. Talay Şarapçılık, Ataol Şarapçılık, Yunatçılar Çamlıbağ Şarapları ve Corvus… Biz şarap tadımı için 1948 yılında bir aile şirketi olarak Necati ve Talay kardeşler tarafında kurulan Talay Şarapçılık’ı tercih ettik. Öğrendiğimiz üzere üzümlerin hiçbiri ithal edilmiyor, ancak kırmızılarda Kuntra, Karalahna; beyazlarda Vasilaki ve Çavuş adanın asıl yöresel üzümleri. Diğer üzümler de ithal tohumlar olmakla birlikte adada yetişiyor.

Şarap Tadımını Nasıl Yapalım?

Ben adanın yöresel üzümlerinden yapılmış şarapları denemek istediğimden tercihim Karalahna (Kırmızı), Kuntra (Kırmızı), Cabernet Sauvignon & Merlot (Kırmızı), Vasilaki (Beyaz), Çavuş (Beyaz) oldu. Tadımdan önce tarafımıza verilen kısa bilgi şu şekilde; tadılacak şarapların dizilimi yumuşaktan serte doğru yapılıyor. Sıraya en son son tatlı şarap seçiminiz varsa, o konuluyor. Böylelikle, damakta net olarak tad geçişlerini algılayabiliyoruz.

Bağbozumunun Ardından: Bozcaada'nın Şarapları
Bağbozumunun Ardından: Bozcaada’nın Şarapları

Görevlinin yönlendirmelerini takip ederek şarabı önce kadehte çevirip havalandırdık. Kadehi burnumuzu sokabildiğimiz kadar yüzümüze yaslayıp kokladık.  Ardından şarabı yudumlayıp biraz bekledik. Alt ve üst ön dişlere değecek şekilde şarabı ağzımızda çevirip ardından yutarak damakta nasıl bir tat bıraktığını anlamaya çalıştık.

Benim kişisel favorim aynı zamanda adada tek sofra şarabı olarak sunulan ve 1000 yılı aşkın süredir adada yetişen Çavuş (Beyaz), kırmızılardan ise Malbec oldu. Bozcaada’nın genel olarak ünlenen ve en çok satışı olan şarapları ise Kuntra, Karalahna ve Vasilaki…

 Fotoğraf: @samuelzeller
Fotoğraf: @samuelzeller

Bu noktada sözü duayenlerimizden Vedat Milor’un adeta resim çizer gibi şarabın inceliklerini anlatışına, onun anlatımındaki edebi hoşluğuna bırakıyorum. İyi bir şarapta Vedat Milor’un dediğine göre 4 unsur olmalı.

1. Dürüst şarap teruara saygı duyan, toprak ananın ürününü üretim sırasında kullanılan değişik kimyasal maddelerle manipüle etmeye çalışmayan şaraptır, makyajsız şaraptır. Olduğundan farklı görünmeye çalışmaz.

2. Denge bir insan için ne anlama geliyorsa şarap için de o anlama gelir. Aşırı öfkeli ya da tutarsız davranışlarda bulunan insan için “dengesiz” deriz. Bir şarabın da tek bir özelliği diğerleri aleyhine fazlaca öne çıkarsa ve onları bastırırsa o şarap dengesizdir. Aşırı tanenli, aşırı asitli, aşırı buruk ya da ağız ekşiten şarap gibi.

3. Doku önemlidir ve ideal olanı “kadife” gibi bir dokudur. Damaktan ipeksi bir şekilde geçmelidir şarap. Bazı şaraplar gençken de böyledir. Bazı şaraplar da yıllandıkça ve tanenleri yumuşadıkça ipeksi bir dokuya kavuşur. Zarif ve  dolgun vücutlu olur bu şaraplar.

4. Derinlik çok önemli ama dünyada üretilen şarapların yüzde biri bile derin ya da kompleks şaraplar değildir. Derinliği olan şarap bilgili ve mizah tarafı olan insan gibidir. Nasıl bu tip bir insan sizi sıkmaz ise ve onunla uzun vakit geçirmek isterseniz kompleks yapılı bir şarabı da hemen tüketmek istemezsiniz. Sevildikçe güzelleşen hanımlar vardır. Yavaş yavaş içildikçe daha da ilginç hale gelen ve her yudumunda yeni tatlar keşfettiğiniz şaraplar vardır. Çok nadirdir bu tip şaraplar ama zevklerine doyum olmaz. Onunla geçirdiğiniz bir geceyi ömür boyu hatırlarsınız.

İlginizi çekebilir: HİTTHEROADCAT ‘den Türkiye’nin Şarap Rotaları