Dünyanın en tatlı turuncusu ve sonbahar mevsiminin adeta bir simgesi olan bal kabağı, dünyanın en işlevli ve sağlıklı besin maddelerinden biri. Ekim ayıyla birlikte tezgahları süsleyen bu meyvenin tarihine, faydalarına ve Cadılar Bayramı’nın en sevilen ritüeli kabak oymacılığına bakalım mı hep birlikte?

pumpkin-mini
Bal Kabağı | Fotoğraf: Karolina Grabowska (Pexels)

Koşun, mevsimi geldi! Bal kabağı tüketmenin tam zamanları. Ekim ayı itibariyle tüm tezgahları süslemeye başlayan bal kabağı, bize adeta “gerçek sonbaharın” bir habercisi. Sonbahar mevsiminin simgesi haline gelen ve Ekim ayında hasadı başlayan bu besleyici meyve, adını Yunanca’da “büyük kavun” anlamına gelen “Pepon” kelimesinden alıyor. Fransızlar “Ponpon” derken, İngilizler bu kelimeyi alıp “Pumpion” kelimesine çeviriyor ve Amerikalı kolonistler tarafından “Pumpkin”e evriliyor bizim bal kabağı. 

Şöyle bir dönüp bal kabağının tarihine bakacak olursak, 7500 yıl öncesine gitmemiz gerekiyor. Arkeologlara göre en eski evcilleştirilmiş bal kabağı çekirdekleri Meksika’nın Oaxaca Dağlık Bölgesi’nden gelme. Araştırmalara göre bu orijinal bal kabaklarının günümüzdeki meyvenin aksine acı bir tada sahip olduğu biliniyor. Saklama kolaylığından dolayı uzunca yıllar Orta Amerika kışlarını kurtaran bal kabağı, Avrupa’dan Amerika’ya gelen ilk hacıların bu meyveyi deneyip sevmesiyle birlikte Avrupa sınırlarına girerek, hızla her yere yayılmaya başlıyor.

Mutfaklarda Bal Kabağı

balkabagi-mutfak
Bal Kabağı Mutfaklarda | Fotoğraf: Pixabay (Pexels)

Sonbahar mevsimine her anlamda renk katan bal kabağı, günümüzde Antartika hariç dünyanın hemen her yerinde yetişebilen bir meyve. Tabii en çok tüketildiği yer, dünyaya geldiği yer olan Orta Amerika. Tüketimde Orta Amerika’yı Çin, Hindistan ve Mısır takip ediyor. 

Bal kabağı, bildiğiniz gibi işlevli besin maddelerinden biri. Bu besin maddesinin yemek tarifi reçetelerine girmesi 1670’lerde oluyor. Bal kabağının günümüzdeki en popüler kullanım şekli Şükran Günü geleneğinden dolayı mutfaklarda kendini gösteren bal kabağı turtası olsa da, turtadan tart ve keklere, çorbadan Ekim ayı boyunca en sevdiğimiz kahve çeşitlerine ve vitrinleri süsleyen kurabiyelere kadar bal kabağı hemen her yerde.

balkabagi-yemek
Bal Kabağı Mutfaklarda | Fotoğraf: Lovefood Art Pexels

Bal kabağı dilimlenip kızartıldığında sağlıklı bir garnitür, Mascarpone içine eklendiğinde leziz bir tiramisu malzemesi. Bana kalırsa bal kabağının en güzel kullanım şekli haşlanan bal kabaklarının tereyağ ve adaçayı ile mikserde karıştırılıp sos halinde tüketilmesi. İster tortellini ve gnocchi ile, isterseniz kızarttığınız tatlı patatesleriniz ile kullanabilirsiniz! Mutlaka deneyin. 

Bal kabağı, şirin ama hantal görünümü ile kullanım öncesinde göz korkutan bir meyve. Aslında kullanımı düşünüldüğünden daha kolay. Yapılması gereken karpuz keser gibi sapından bir daire açıp ikiye bölmek. Bal kabağı seçerken unutmamanız gereken nokta ise ne kadar turuncu o kadar tatlı olduğu. Beta-karoten, C, K ve E vitamini, magnezyum içeren bu turuncu meyvenin faydası, kullanım alanı kadar bol! 

Bal Kabağı Faydaları

balkabagi-meyve
Bal Kabağı | Fotoğraf: Cloé Fontaine (Unsplash)
  • Bal kabağı %94’e kadar su içerebiliyor. 
  • Bal kabağı iyi bir lif kaynağı; bu sebeple de özellikle bağırsak sağlığı açısından önemli. Bağırsak sistemini düzenlediği gibi kolon kanseri riskinden koruyor. 
  • İçerdiği alfa ve beta karoten sayesinde bağışıklık sistemine oldukça yardımcı. 
  • Bal kabağının göz sağlığı açısından önemli olduğu biliniyor. Araştırmalara göre görme keskinliği kaybını %19 azalttığı gibi, gözü alerjiden de koruyor. 
  • Astım gibi alerjik hastalara da bir kalkan görevi görüyor. 
  • Bal kabağı içerdiği kolajenden dolayı gençlendirici bir meyve. Peeling olarak kullanırsanız hem iyi bir nemlendirici elde etmiş olursunuz hem de ışıl ışıl bir cilt! 
  • E vitamini, potasyum ve magnezyum içeren çekirdeklere sahip. Bu sebeple iyi bir uyku ve mutluluk hormonu için bal kabağı çekirdeklerinden faydalanabilirsiniz. Yapmanız gereken şey, çekirdekleri kurutmaya bırakmak, işte bu kadar! 

Jack-o’-lantern Namıdiğer Bal Kabağı Fenerleri

kabak-lantern
Bal Kabağı Fenerleri | Fotoğraf: Karolina Grabowska / Pexels

Bal kabağından bahsedip dünyanın pek çok yerinde Cadılar Bayramı’nın vazgeçilmez bir sembolü olan Jack-o’-lantern yani bal kabağı fenerlerinden bahsetmemek olmaz. Ürpertici aksesuarlar, hortlaklar ve korkunç suretler oyulmuş bal kabakları! Cadılar bayramının olmazsa olmaz simgeleri bunlar. Jack-o’-lantern geleneği ve tarihine bakarsak, bu geleneğin Kelt kültüründeki kış mevsiminin gelmesini simgeleyen Samhain festivaline dayandığını görebiliriz. O halde, size bir soru: Sizce ilk fenerler bal kabakları mıydı, yoksa başka bir meyve/sebze mi? Aslında Jack-o’-lantern bir çeşit sebze feneri ve ilk zamanlar şalgam ve patates kullanılıyor bunun için. Peki bu fenerler neyi temsil ediyor? 

Jack-o’-lantern, yüzyıllar öncesinden bir İrlanda halk masalına dayanıyor. Efsaneye göre, ayyaş Stingy Jack yani Pinti Jack, Şeytan’ı kendisiyle bir şeyler içmeye davet ediyor ve Jack bedavadan içki için Şeytan’ı kandırmaya çalışıyor. Jack öldükten sonra cezası ise öbür dünyaya geçememek ve yanan tek bir parça kömürle dünyayı sonsuza dek dolaşmak! Bu yanan kömürü oyduğu bir şalgamın içinde taşıyor Jack. İşte “Jack-o’-lantern” ismi buradan geliyor.

İrlandalılar Jack’in “buralarda bir yerde” dolaştığına inanıyor ve başıboş ruhları savuşturmak, çiftliklerini Jack’ten korumak için sebzeleri ürkünç bir şekilde oymaya başlıyorlar. Oyulan sebzelerin mumla aydınlatılması, ruhların yolunu aydınlatmayı da temsil ediyor. 1800’lerde İrlandalıların Amerika’ya göç edip bal kabağı ile tanışması ile, kabak oymacılığı gelişiyor ve böylece bal kabağı, Cadılar Bayramı ritüelinin en önemli parçası oluyor. 

Kapak Fotoğrafı: Olivia Spink (Unsplash.com)

İlginizi çekebilir: Yemek Tarihi’nden Şükran Günü