Galata Perform, tiyatroya iyi işlerle imzasını atmaya devam ediyor. Daha öncekilerden farklı olarak, Türk bir yazar yerine bu kez Polonyalı yazar Artur Palyga’nın Tato / Baba oyununu, performansta sınırları zorlayan oyuncularla ve Yeşim Özsoy’un yönetmenliğinde sahneye taşıyor, adı üstünde, “baba” kavramını sorgulatıyor.

babatato-9489
Tato / Baba: Sevgi Dolu (!) Bir Aile Hikayesi

Galata Perform, sezona hızlı ve iyi bir giriş yapanlardan. Sahneledikleri her oyun gibi, Tato / Baba da beğenimiz ve alkışımızla sonuçlanıyor. Polonyalı yazar Artur Palyga, bir aileyi ve reisini merkeze alan bu oyunla dünyanın herhangi bir köşesinde ve hatta belki de karşı komşumuzda yaşanan bir dramı bize anlatıyor. Salona girer girmez bir tabutla karşılaşıyoruz, içinde de ölü biri! Normalde bugüne kadar hiçbir oyunda böyle bir karşılamaya denk gelmediğimiz için şaşkınlık diz boyu, “hayırdır inşallah!” diyerek cenaze evinde yerimizi alıyoruz. Anne ağlıyor, misafirler eşlik ediyor, evin çocuğu Franio’nun ise cenazeyle ilgisi yok. Ve sonra, hep birlikte olayların ilk başladığı yere, yani Franio’nun doğumuna ışınlanıyoruz. Baba-çocuk ilişkisi de buradan yolculuğuna başlıyor. Despot bir baba, mazlum bir anne ve sevgiden başka şeye ihtiyacı olmayan bir çocuktan oluşan bu ailenin yaşadıkları da içimizi acıtıyor. Babanın çocukta bıraktığı travmalar, hepimizde bir yerlere dokunuyor, içimizdeki kabukları yavaş yavaş kaldırıyor.

1
Tato / Baba: Sevgi Dolu (!) Bir Aile Hikayesi

Sevgi kavramının derinliklerine dalarak, babanın ailedeki rolünü, aileyi ve önemini sorgulamaya başlıyoruz. Ailenin yaşaması ve sağlıklı olması için en gerekli şeyin sevgi olduğuna bir kez daha inanıyoruz. Bu kadar zor mu sevmek, çocuğa sevgiyi aşılamak? Bugüne kadar verilemeyen sevgiye karşılık olarak başkalarını da sevgisizlikle cezalandırmak mıdır adil olan? Sevgi ailede başlıyor ve sonra topluma yayılıyor. Bu değer eksik kalınca da, ortaya sevgi yoksunu bir toplum çıkıyor. Sevgisizliğin sonucu olarak, şiddet her yerde kendini göstermeye başlıyor. Sonrasında neden çocuklar hırçın, gençler tatminsiz diye sorup duruyoruz. Oyun boyunca bunları düşünürken sanmayın ki, ‘ah, vah vah’ diye dövünerek ağlıyoruz. Aksine gülüyor ve eğleniyoruz çünkü oyuncular, matem havasına bürünmemize izin vermiyor.

Oyuncuları ve oyuna kattıklarını anlatmaya bir soruyla başlayayım: siz hiç canlı ama sakar bir lamba, elleri ateş olan bir ocak ve hatta seksi geçinen bir küf gördünüz mü? Cevabınızın, hayır’dan öte, ‘nasıl yani?’ olduğuna eminim. O zaman şöyle açıklayayım: oyunun sahne tasarımı, tahta tabuttan ve birkaç ahşap sandıktan; geri kalan tüm dekor da oyunculardan ibaret. Oyuncular, asker, kardeş gibi karakterler dışında sahnede olması gereken tüm objelere de hayat veriyor. Yeri geliyor, içlerinden biri kova oluyor ve biz ıslanmamak için gardımızı alıyoruz; yeri geliyor diğeri televizyon oluyor ve biz sesini kısmak istiyoruz ve hatta yeri geliyor başka oyuncu karpuz oluyor ve biz bir dilim tatmaya can atıyoruz. Bir de olabilecek en şirin tavşanla da bu oyunda karşılaşıyoruz. Sahneyi öyle bir dolduruyor ve dekora öyle bir can veriyorlar ki, içinde bulunduğumuz yirmi-otuz metrekarelik oda, bir anda bu ailenin evine, yatak odasına, mutfağına ve gittikleri diskoya dönüşüyor. Biz de onlarla aynı havayı ve ruhu soluyoruz.

DQ12DxsX4AUsJMP
Tato / Baba: Sevgi Dolu (!) Bir Aile Hikayesi

Tüm bu his ve düşünceler, Erdem Kaynarca, Onur Gürçay, Özge Korkmaz, Ceren Demirel, Akant Çetin, Serhat Gücüm ve Barkın Sarp’ın oyunculuklarıyla mümkün oluyor. Her oyuncunun her karakteri bir şekilde canlandırabileceğini düşünürdüm de, bizzat yaşayan dekor olabilecekleri hiç aklıma gelmezdi. Hepsine hayran kaldık ama en çok da tavşan rolüyle gönlümüzü fetheden Ceren Demirel’e. Yönetmen koltuğunda oturarak böyle bir ekibi bir araya getiren ve oyuncuların dekoru en az karakterler kadar başarıyla canlandırmalarını sağlayan Yeşim Özsoy’un gerçekleştirdiği “iyi işler” hanesine Tato / Baba’yı da yazdık.

Tato / Baba, benim için metinden çok oyuncularıyla hatırlayacağım, “gidin ve canlı kova, çiçek, küf… nasıl oluyormuş’u görün” diye önereceğim ve Galata Perform’a bir kez daha artı puan vereceğim bir oyun niteliğinde. Polonya’da yaşayan, tıpkı bizim ülkemizdeki gibi, hepimizin hayatında kazısak da çıkmayacak izlere sahip baba egemen bir ailenin cenaze evine geç kalmayın. Şimdiden iyi seyirler…

Sezon boyunca izleyebileceğiniz birçok tiyatro oyunundan izlenimler için Tiyatro kategorimize göz atmayı unutmayın.