Şener Şen’i dünya gözü ile sahnede izleyebilmek, usta oyunculuğunu yakından görmek büyük bir şans. Geçtiğimiz günlerde 82 yaşına giren usta oyuncunun, sahneye olan hakimiyeti, performansı ve yaşına rağmen hareketliliğine tanık olduktan sonra kendine hayran kalmamak elde değil. Zengin Mutfağı, 1978 yılında ilk kez İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oynanıyor ve ilk sahnelendiği yıldan tam 40 yıl sonra bile her gösterimini kapalı gişe oynuyor. Oyun, Cumhuriyet tarihinde görülmüş en büyük işçi hareketi olan 15-16 Haziran 1970 döneminde zengin bir ailenin mutfağında çalışanların hayatlarına yansımasını konu alıyor.

zenginmutfagi2
Zengin Mutfağı | Fotoğraf: TimeOut

Öncelikle oyunun detaylarını konuşmadan önce 15-16 Haziran olaylarından bahsetmek isterim. 15-16 Haziran 1970 İşçi Direnişi; insan emeğini sömüren, yok sayan ve daha fazla kar için işçi canına kıyanlara karşı, işçi sınıfının başkaldırısıdır. İşçiler 15 Haziran günü direnişe geçmiş, üretim durmuş, kentin dört bir yanına giderek eylem yapmışlardır. Olayların yaşandığı ilk gün 117 işyerinden 70 bin işçi greve katılmış. Eylemin ikinci günü eylemler büyükşehirler başta olmak üzere ülkenin farklı şehirlerinde de yaşanmıştır. Ne yazık ki bu eylemlerde polisler ve işçiler karşı karşıya gelmiştir ve hem işçiler hem polisler arasında hayatını kaybedenler olmuştur ve bu olay tarihe adını kazımıştır.

Vasıf Öngören’in bu dönemin olaylarını eğlenceli biçimde kaleme aldığı eseri izlerken bol bol gülüp aynı zamanda sürekli sorgularken bulacaksınız. 82 yıllık dev, Şener Şen’in yanında genç oyuncularında çok başarılı olduklarını vurgulamak isterim. Oyun dekorunun iç ısıtıcılığı ve gerçekçiliği sizi 70’li yıllara götürecek.

zengin-mutfagi5
Zengin Mutfağı | Fotoğraf: Passo

Aynı zamanda Vasıf Öngören’in kaleme aldığı eser, epik tiyatronun Türkiye’deki önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Sahne açılınca aşçıyı oynayan Şener Şen bir karar sürecinde olduğunu şu sözlerle ifade ediyor: “…Burada kerim beyin köşkünde aşçılık yapıyorum. (…) Ama ayrılıyorum artık buradan, karar verdim. Of of ama zor geliyor, çok zor… Şimdi siz bana diyeceksiniz ki: ‘Yahu lütfü Usta 20 yıldır çalıştığın yerden ayrılmak da nereden aklına geldi, bu yaştan sonra nereye gideceksin, ne yapacaksın? Doğru, haklısınız çok zor. İşte onun için bir de size danışayım dedim… Karar verdim ama gene de size danışayım dedim. (…)”.

Oyun boyunca seyirciye fikirlerini soran ve seyirciyi aktif tutan bu tiyatro oyunu Aşçı’nın aldığı bu kararın nedenlerini öğrenmek üzerine ve bu kararın nasıl olması gerektiği hakkında izleyicinin düşünce yürütmesini isteyerek devam ediyor. Oyunda en çok etkilendiğim köpeğe hizmet etme sahnesini sizlerin de izlemesini ve üzerinde düşünmenizi, emeğimizi satmak ve kendimizi beğendirmek uğruna nasıl sistemin kölesi olduğumuzu sorgulamanızı çok isterim.

Kapak Fotoğrafı: Passo

İlginizi çekebilir: Eda Geven’den Yeni Yıla Tiyatroyla Başlangıç