Sonunda yazacağımı şimdiden yazmak istiyorum. 2022 Oscarları en iyi film müzikleri adayları içindeki favorim Jonny Greenwood ve onun The Power of Dog için yaptığı müzikler. Daha önce 2018’de Phantom Thread ile aday olan Greenwood bu sene bence listenin ödülü en hak edeni.

En İyi Film Müzikleri Adayları | Fotoğraf: nbcnews.com

Benim ve theMagger için geleneksel hale gelen Oscar yazım biraz geç olsa da sonunda yayına hazır. Yazıma genel bir değerlendirme ile başlayayım: 2022 Oscar Ödülleri En İyi Film Müzikleri Aday Listesi bana göre son dönemlerin en zayıfı. Kuşaklarının en önemli film müzik bestecileri arasında yer alan Zimmer, Inglesias ve Greenwood ile genç kuşağın en gözde bestecilerinden, daha önce Moonlight ve If Beale Street Could Talk ile iki adaylık elde eden Britell yetenekleri paralelinde yapıtlarında genel bir müzikal kaliteyi tutturuyorlar ama kendilerini tekrar etmekten kurtulamıyorlar ve belli oranda Greenwood dışında da iz bırakacak, gelecekte de hatırlanacak seviyeye ulaşamıyorlar. Listedeki son aday ki aynı zamanda tek kadın aday bir Disney animasyonu olan Encanto için yaptığı müziklerle dikkat çeken Germaine Franco da ancak Latin müziği meraklılarına hitap edebilecek geleneksel tarzda müzikleriyle bu dörtlünün de gerisinde kalıyor.

Sonunda yazacağımı şimdiden yazmak istiyorum: Benim bu beş aday içindeki favorim Jonny Greenwood ve onun The Power of Dog için yaptığı müzikler. Daha önce 2018’de Phantom Thread ile aday olan Greenwood bu sene bence listenin ödülü en hak edeni. 

Tek tek adayların incelenmesine geçmeden bence bu seneki listede olmayı hak eden ancak olmayan birkaç yapıttan da bahsetmek istiyorum. Yine bir Greenwood yapıtı olan ve bestecinin Pablo Lorrain’in çok başarılı bulduğum filmi Spencer için yaptığı müziğin de adaylığı hak ettiğini ve bu sadece Oscar’da değil diğer pek çok ödülde de pas geçilmesini doğru bulmadığımı belirtmek isterim. Barok klasik müzik ve jazz elementlerini müthiş bir şekilde birleştirdiği bir başyapıt ortaya koymuş Greenwood bu filmde. Eğer bir besteciye aynı anda iki adaylık verilmek istenmediyse bence adaylık için tercih Spencer’dan yana kullanılmalıydı ve hatta daha da ileriye gideyim ödül bu film ile Greenwood’a verilmeliydi. 

Wes Anderson’un The French Dispatch’inin Alexandre Desplat imzalı müziklerinin de bu listede pekâlâ yer bulabileceğini düşünüyordum. Nefesli sazların ve piyanonun çok başarılı bir şekilde kullanıldığı; ara ara Eric Satie ve Fransız Altılıları’nın piyano ve oda müziklerini hatırlatan, besteciye 2015’de ikinci Oscar’ını kazandıran The Grand Budapest Hotel ile benzer bir atmosfer yaratan bu yapıtı da çok başarılı bulduğumu ve yapıtın 2021 yılının en iyileri arasında yer aldığını belirtmek isterim. 

En iyi film ve yabancı film dallarında adaylık kazanan Drive My Car için yaptığı müzikler ile Eiko Ishibashi’nin de dikkate alınmasını beklerdim. Genelde klasik bir caz havasına sahip olan müzikler filmden de bağımsız dinlenebilen, hatta caz meraklılarına filmden bağımsız olarak dinlemelerini önereceğim düzeyde başarılı. Kimi zaman “jam session” atmosferlerini andıran, bazı parçalarında Nordik ambient türüne göz kırpan albüm dinlediğim andan itibaren film müzikleri listemde yer buldu. 

Son olarak da bir sonuç üzerinden yorumda bulunayım: BAFTA Ödülleri’nde en iyi müzik ödülü Dune ile Zimmer’e gitti. Bu tarihin en çok aday gösterilen (11) bestecilerinden biri olan ustanın bu kadar aday olmasına rağmen yıllar sonra, 1995’deki bir animasyon için yaptığı (The Lion King) müzik sonrasında ikinci kez ödüle uzanmasının bir işareti mi? Bilemiyorum ama favorim Greenwood kazanamazsa gönlüm Zimmer’den yana olacak. 

Don’t Look Up – Nicholas Britell

Son yılların en gözde film müziği bestecilerinden biri olan ve 2019’da Succession ile Emmy alan Nicholas Britell, Don’t Look Up ile daha önce iki Oscar adaylığı kazanmayı başardığı Moonlight ve If The Beale Street Could Talk için yaptığı müziklerin gerisinde kalmış. Müzikler filmin ‘uzay’, ‘gelecek’, ‘gökyüzü’ temalarına uygun olarak elektronik ve kompüter ağırlıklı. Bir dönem çok popüler olan New Age türünü de andırıyor. Brittell’in bu tür seçimi belli oranda anlaşılabilir. Keza filmin esprili ve satirik yaklaşımı hafif çocuksu ve ‘yumuşak’ bir tarz seçmesinde etkili olmuş. Ana teması da akılda kalıcı; yıllar sonra duyulduğunda hangi filme ait olduğu kolaylıkla anlaşılabilir. Buraya kadar her şey iyi. Ancak oturup tekrar dinleyeceğiniz bir müzik değil. İz bırakmıyor, filmden sonra ana temayı belki mırıldanırsınız ama sonrasında unutup giderseniz. 

Dune – Hans Zimmer 

Son yıllarda Oscar’da en iyi müzik aday listesi Zimmersiz olmaz. Dune Zimmer’in son dönemde yaptığı Dunkirk ve Intersteller gibi film müziklerinin tipik bir devamı niteliğinde: Basit ama derinlikli bir melodik yapı üzerine kurulmuş ve efektlerle donatılmış atmosferik bir kompozisyon. Zimmer’in yukarıda sözünü ettiğim filmler için yaptığı müziklerde olduğu gibi (buna Inception’ı da katabiliriz) müzik filmin atmosferinde ses, görüntü gibi çok belirgin bir etkiye sahip. Bazı sahnelerde müziğin çıkarılması o sahneleri anlamsız kılacak düzeyde etkili bir müzik Zimmer’in müziği. Dune’da besteci yine epik, görkemli bir yapıt ortaya koyuyor ama filmin ruhuna uygun olarak da yaptığı müzik enigmatik-mistik bir boyuta da sahip. Ayrıca çöl etkisiyle daha oryantal bir hava seziliyor.

Normal koşullarda başarılı sayılabilecek bir müzik Zimmer sinematografisi söz konusu olduğunda kendini tekrarlaması yüzünden etkileyiciliğini kaybediyor. Oryantal soslu bir Dunkirk mü dinliyorum diye ara ara soruyor insan. Öte yandan Dune ileride dinlenebilecek, benim gibi film müziklerini yakından takip eden ve sadece film müziklerinden listeler oluşturan sanatseverlerin dinleme listelerinde yer almaya değer en az 3-4 parçaya sahip bir orijinal film müziği. 

Encanto – Germaine Franco

Bir animasyon ve Latin müziği… İtiraf edeyim hiç hazzetmediğim iki tür buluşunca Encanto’nun bana hitap eden hiçbir yanı kalmıyor. Yine de yapıtı mümkün olduğunca objektif olarak değerlendirmeye çalıştım. Daha önce de animasyonlar için yaptığı müziklerle tanınan Franco Encanto da klasik anlamda büyük animasyonlar için yapılan orkestra müzikleri ile Latin dans müziklerini harmanladığı bir müzik ortaya koymuş. Franco’nun oynak, neşeli, ara ara nostaljik duygular uyandıran filmin ruhuna ve atmosferi ile uyumlu geleneksel bir anlayışa sahip müzikleri ileride iz bırakmayacak ortalama bir seviyede. Açıkçası adaylığı ne düzeyde hak ediyor, benim açımdan tartışmalı. Latin dans müziği ve yakın türleri sevenleri tatmin edebilir.

Parallel Mothers- Alberto Iglesias

Gelelim listenin diğer bir ağır topu olan Iglesias’a… Ağırlıklı olarak Pedro Almadovar ile yaptığı işbirliği ile tanınan İspanyol besteci, benim de çok taktir ettiğim ve çok dinlediğim önemli bir sanatçı. Daha önce 3 kes Oscar’a aday gösterilen bestecinin (The Constant Gardener, The Kite Runner ve Tinker Tailor Soldier Spy) hemen tüm yapıtlarını dinledim. Açık söylemem gerekir ki Paralel Mothers, Iglesias için geriye bir adım olmuş. Nerede The Constant Gardener, Tinker Tailor Soldier SpyHable con ella, The Skin I live ve hatta Two Faces of January nerede Parallel Mothers. Müziklerindeki senfonik yapının sağlamlığı, orkestrasyondaki başarısı ve kurduğu dramatik yapı ile belki de mevcut film müziği bestecileri içinde tekniği en sağlam, kompozisyon derinliği en fazla olan besteci Iglesias. Melodilerinin zenginliği müzik yaptığı filmlerin etkileyiciliklerine çok büyük katkı yapar ve adeta müziklerini yaptığı filmler onun besteleri ile bir üst seviyeye çıkarlar. Almodovar filmlerinin başarısında Iglesias’ın da katkısı büyüktür.

Yine bir Almodovar filmi olan Parallel Mothers için yaptığı müzikler genel anlamda görevini yine yapıyor. Filmin giriş müziği Session de Fotos melodik açıdan çok iyi. Filmin geneline yaydığı dramatik hava etkileyici bir atmosfer kurmakta başarılı. Piyano ve orkestra uyumu tam da Iglesias çapında bir besteciden beklenecek düzeyde. Öte yandan Iglesias bu yapıtında eski müziklerinin ortalama bir tekrarını yapıyor. Benim gibi Iglesias’ı takip edenler, onun müziğini yakından tanıyanların bile karıştıracağı kadar eski müziklerini andırıyor. Elbette Iglesias gibi çok aktif şekilde hemen her sene birden fazla film müziği yapan bir besteciden her filmde bir başyapıt çıkarmasını beklemek büyük bir haksızlık olur. Dolayısıyla burada sorulması gereken Iglesias’ın ilk filminden son filmine kadar beraber çalıştığı Almodovar’ın filmi için niçin kendi standartları düşünüldüğünde ‘sıradan’ bir müzik yaptığı değil niçin bu ‘sıradan müziğin’ Oscar’a aday gösterildiği. 

The Power of Dog – Jonny Greenwood

Son yılların bir başka önemli film müzikleri bestecisi Jonny Greenwood. Özellikle Paul Thomas Anderson ile yaptığı iş birliği ile kısa sürede film müzikleri tarihine iz bırakan Greenwood, alternatif rock müziğin gelmiş geçmiş en önemli gruplarından biri olan Radiohead’in gitaristi ve bestecisi olarak ün kazandıysa da klasik müzik ile yakın ilgisi, özellikle de 20. yüzyıl modern klasik müziğin avangart bestecileri olan Olivier Messiaen, Krzystof Penderecki, Györgi Ligeti, Henri Dutilleux ve Steve Reich’a olan hayranlığıyla benzersiz, sofistike bir film müziği yapıyor. Daha önce ilk Oscar adaylığını kazandığı Phantom Thread bu etkilerin görüldüğü, son dönemin en muhteşem ve derinlikli film müziklerinden biridir. Farklı kaynaklardan beslenen, teknik ve yapısal açıdan gelişkin müziği ve çok özgün melodileri ile Greenwood bence şimdiden film müziği tarihinde derin izler bırakan besteciler arasına girdi. 

Yazının giriş bölümünde de yazdım: The Power of Dog, 2022 Oscar Ödülleri En iyi Film Müziği Adayları listesinin en başarılı yapıtı. Greenwood’a has aykırı melodileri ve kurduğu gergin dramatik yapı başarılı ama Greenwood standartlarına göre normal. Viyolonseli banjo gibi kullanarak hem farklı bir ses ama aynı zamanda da western atmosferi yaratmayı başarmış. 25 Years, Figure it Out ve Viola Quartet gibi muhteşem parçalar var. Benim görüşüme göre Greenwood bu filmle Phantom Thread’ın gerisine gitmiş. Görevini fazlasıyla yapan ve gelecek yıllarda belli parçalarıyla da hatırlanacak bir yapıt ortaya koymasına rağmen The Power of Dog Greenwood’ın en iyileri arasında en üst sıralarda kendine yer bulabilir mi? Benim için bir soru işareti. 

Müzikal açıdan 2021’e damgasını bir yapıt var Greenwood imzalı: Spencer… Giriş müziği Arrival barok ve caz müziğin müthiş bir şekilde harmanlandığı, filme fişek gibi girmenizi sağlayan anıtsal bir parça. Sonrasında da Ancient and Modern ile de ziyafet devam ediyor. Caz ve barok etkilerinin karşılıklı söyleştiği bir atmosferde müzikler arz-ı endam ediyor film boyunca. Sevenler için tam bir müzikal deneyim. Filmi seyrettiğimden bu yana sık sık dinliyorum.

Kapak Fotoğrafı: nbcnews.com

İlginizi çekebilir: Emre Eminoğlu’ndan Oscar Tahminleri